Haberler
BBC

Kuzey Kıbrıs'ta 'Kur'an kursları' tartışması nasıl başladı, Türkiye neden tepkili?

Güncelleme:

Kuzey Kıbrıs Anayasa Mahkemesi dün ülkede Din İşleri Komisyonu'nun Kur'an kursu düzenlemek ve hafızlık belgesi vermek gibi yetkilerini Anayasa'ya aykırı buldu.

Kuzey Kıbrıs Anayasa Mahkemesi dün ülkede Din İşleri Komisyonu'nun Kur'an kursu düzenlemek ve hafızlık belgesi vermek gibi yetkilerini Anayasa'ya aykırı buldu. Türkiye karara sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün gazetecilere yaptığı açıklamada, "KKTC Anayasa Mahkemesi Başkanı süratle bu yanlışından dönmelidir, yoksa bizim atacağımız adımlar da farklı olacaktır" dedi.

Kuzey Kıbrıs'ta Hizmet Sendikası (Hizmet-Sen), Din İşleri Dairesi'ne bağlı bir kurum olan Komisyon'un dini eğitim verebilme yetkisinin laiklik ilkesine aykırı olduğu öne sürdü.

Sendika konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürdü.

Oy çokluğuyla alınan kararı, Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik yazılı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu:

"Laik bir Cumhuriyetin varlığı için, ülkede din hürriyeti bulunması ve ayrıca din ve devlet işlerinin birbirlerinden ayrı olması gerekir. Bu kuralın gereği olarak laik bir devletin dini kurumları devlet fonksiyonları görmemelidir. Aynı şekilde devlet kurumları da din fonksiyonlarını ifa etmemelidir."

Kararda, Din İşleri Dairesi'nin, anayasal bir kurum statüsünde olduğu hatırlatıldı. Bu nedenle, Din İşleri Dairesi'ne bağlı Din İşleri Komisyonu'nun dini eğitimleri düzenleyemeyeceği belirtildi.

Bu kararla birlikte Kuzey Kıbrıs'ta Kur'an kurslarının faaliyetleri durduruldu.

Öte yandan mahkeme ilgili yasa maddesiyle ülkede dini personelin yerlerini değiştirme işlemleri, din hizmetleri yeterlik sınavı yapılması gibi görevlerin Din İşleri Komisyonu'na verilmesine yönelik itirazı ise laiklik ilkesine aykırı bulmadı.

'Kuzey Kıbrıs bir Fransa değil dir '

Cuma namazı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın laikliği bilmesi gerekiyor. Türkiye'de din eğitimi konusunda sorunlar çözülmüştür. Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir" dedi.





Kuzey Kıbrıs'ın "Türkiye'deki uygulamalar neyse bunları uygulama safhasına geçirmek durumunda" olduğunu vurgulayan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşeceğini ve gerekli adımların atılmasını bildireceğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da dün Twitter'dan yaptığı açıklamada karara tepki görmişti.

Baro başkanından Altun'a tepki

Kıbrıs Postası adlı internet sitesi, Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı'nın Altun'un açıklamalarına tepki gösterdiğini aktardı.

Sitede yer alan ve Kıbrıs'ta yayın yapan Genç TV kanalına atfedilen haberde Esendağlı'nın şu sözlerine yer verildi:

"İletişim Başkanlığını temsil eden kişiler biraz daha sorumlulukla hareket etmelidir… Bu hedefi gösteren kişiler neyin ne olduğunu görmelidir. Anlamadan bağımsız manipülasyona dayalı hareket edilmesi çok yanlıştır."

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de bugün Twitter'dan yaptığı açıklamada Kuzey Kıbrıs Anayasa Mahkemesi'nin kararına tepki gösterdi.

'Yapılacak olan hafızlık kurslarının devamını sağlamaktır'

Kuzey Kıbrıs Başbakanı Ersan Saner de konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ülkede hafızlık eğitimi kurslarının yasaklanması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını söyledi.

Saner basında yer alan haberlerden öğrendikten sonra Din İşleri Başkanı Talip Atalay ile görüştüğünü belirtti.

Saner, "Şimdi yapılacak olan Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının ortaya çıkmasının ardından mahkemece eksik görülenleri gidermek ve hafızlık kurslarının devamını sağlamaktır" dedi. Saner açıklamasında, "Din İşleri Başkanlığı'nın da devletin bir kurumu olduğunu" vurguladı.

Devlet dışında bir kurumun hafızlık kursları düzenlemesinin mümkün olmadığını belirten Saner ayrıca şunları söyledi:

"Din İşleri Başkanlığı'nın dini alandan sorumlu bir devlet kuruluşu olarak ilgili bakanlık ve diğer devlet kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yaparak görevini yerine getirmesi gayet doğaldır ve esasen bu kurumumuzun görevidir. Anayasamız açıkça hiç kimsenin bir inancın kitabını ve esaslarını öğrenme ve uygulama hürriyetinden mahrum bırakılamayacağını yazmaktadır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde hafızlık eğitimi kurslarının yasaklanması gibi bir durum söz konusu olamaz."

'Kimse bir inancın kitabını öğrenme hürriyetinden mahrum bırakılamaz'

Kuzey Kıbrıs Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay da yaptığı yazılı açıklamada Anayasa Mahkemesi'nin kararını teyit ettiklerini söyledi.

Basında yer alan haberlerde Kuran eğitim-öğretiminin askıya alındığı izlenimi oluşturulduğunu savunan Prof. Dr. Atalay, imamların görevleri arasında isteyen herkese Kur'an eğitimi vermek olduğunu hatırlatarak, "İsteyen herkes görevlilerimizden Kur'an-ı Kerim öğrenebilir" dedi.

Mahkemeden gerekçeli kararı beklediklerini ifade eden Prof. Dr. Atalay açıklamasında şunları söyledi:

"Kuran-ı Kerim eğitim-öğretimi ile ilgili düzenleme yetkisi kime ait olursa olsun veya bir düzenleme bulunsun ya da bulunmasın evrensel temel hak ve özgürlükler ve mevcut Anayasamıza göre hiç kimse bir inancın kitabını ve esaslarını öğrenme ve uygulama hürriyetinden mahrum bırakılamaz."

Komisyon nasıl seçiliyor?

Kuzey Kıbrıs'ta Din İşleri Başkanı, Başbakanın önerisi ve Cumhurbaşkanının onayı ile atanıyor. Din İşleri Komisyonu ise Din İşleri Başkanı, iki Din İşleri Başkan Yardımcısı, en kıdemli Din İşleri Sorumlusu ile din görevlilerinin bağlı olduğu en fazla üyeye sahip sendikadan bir üye olmak üzere toplam beş üyeden oluşuyor.

BBC

Anayasa Mahkemesi Türkiye Kıbrıs Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title