İngiltere Büyükelçisi Chilcott: "Abd'nin Böyle Bir Adım Atmasını Hata Olarak Değerlendiriyoruz"

İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott, "Türkiye ve İngiltere olarak farklı uluslararası yapıların iki üyesiyiz, farklı rollerimiz var. Fakat bu rollerin İsrail- Filistin sorununun çözümü konusunda kesiştiğine inanıyorum. Çünkü stratejik amaçlarımız birbirine çok benzer." dedi.

Chilcott, Büyükelçilik rezidansında düzenlediği basın brifinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İngiltere ziyaretinin yanı sıra gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Erdoğan'ın İngiltere'ye yaptığı ziyaretten mutluluk duyduklarını dile getiren Chilcott, ilk etapta Tatlıdil Forumu ile sınırlı olan ziyaretin kapsamını daha sonra genişlettiklerini söyledi. Chilcott, Erdoğan ve beraberindekilerin çok yoğun bir seçim mesaisinde olmalarına rağmen İngiltere'ye gelmeyi kabul etmelerinden dolayı memnuniyetlerini iletti ve iki ülke arasındaki ilişkilerin mükemmel seviyede seyrettiğini ifade etti.

Türkiye'nin gerek konsolosluk hizmetleri gerek refahı temin edecek çalışmalar gerekse de güvenlik faaliyetleri konusunda İngiltere açısından vazgeçilmez bir ortak olduğuna dikkati çeken Chilcott, "Konsolosluk hizmetleri açısından, Türkiye'ye bu yıl 3 milyon civarında İngiliz turist geleceğini tahmin ediyoruz ki bu rakam ilişkilerde rekor bir seviye olacak. Dolayısıyla bu tatilciler için Türkiye'de güvenli bir tatil ortamı sağlanması yönündeki Türk yetkililerle yaptığımız çalışmalar bizim için önemli ve öncelikli." diye konuştu.

Türkiye'nin genç bir nüfusu bulunduğunu, son derece dinamik bir ekonomiye sahip olduğunu, refah ve zenginlik seviyesinin son derece hızlı büyüdüğünü ve bu özelliklerin Türkiye'yi İngiltere için önemli bir pazar haline getirdiğini vurgulayan Chilcott, İngiltere'nin de Türkiye için önemli bir pazar sunduğunu ve iki ülkedeki koşulların birbirini tamamlayan nitelikte olduğunu anlattı.

İki ülkenin NATO bünyesinde önemli birer müttefik olduğunun altını çizen Chilcott, bu çerçevede ülkelerden birinin bir saldırıya maruz kalması halinde diğerine destek verme sözüne sadık kalmayı sürdürdüklerini ifade etti. Öncelik arz eden çeşitli olaylarda da iki ülkenin birbirine destek verdiğine dikkati çeken Büyükelçi Chilcott, iki hükümet arasında oldukça yapıcı bir diyalog söz konusu olduğunu belirtti. İngiliz Büyükelçi, bölgeyi ilgilendiren Suriye, Irak, Filistin gibi konularda da önemli bir diyaloga sahip olduklarının altını çizdi.

Gerek İngiltere gerekse Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinde zaman zaman karmaşıklıklar yaşandığını söyleyen Chilcott, ancak bu durumun Mart 2019 itibarıyla biraz değişeceğini belirterek, "AB ile ilişkilerimizi her ne kadar AB liderliğinde takip ediyor olsak da kendi bağımsız kararlarımızı veren iki farklı devlet olacağız. Bu yeni yapı ve belirli bir jeostratejik bölgeyi paylaşıyor olmak bizler için farklılıklar da getirecek. Belki de AB'nin iki komşu ülkesi olmanın nasıl olduğuna dair birbirimizle bilgi paylaşımında bulunabiliriz. " görüşünü dile getirdi.

Erdoğan ile İngiltere Başbakanı Theresa May'in görüşmelerinde ABD'nin elçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşımasını da değerlendirdiğini aktaran Chilcott, "İngiltere de Türkiye gibi büyükelçiliğini taşıma kararında değil. ABD'nin böyle bir adım atmasını da bir hata olarak değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

May'in Erdoğan'a İngiltere'de sinir sistemini etkileyen kimyasal madde ile zehirlenen çifte ajan Sergey Skripal olayında Türkiye'nin vermiş olduğu destekten dolayı teşekkür ettiğini hatırlatan Chilcott, "Görüşmeler çerçevesinde Erdoğan da Rusya ile iyi iş ilişkisini devam ettirmenin arkasındaki mantığı açıkladı. Ama bu tabii ki Erdoğan'ın May'in açıklamış olduğu Rusya'nın ortaya koyduğu tehdidi anlamadığı anlamına da gelmiyor." şeklinde konuştu.

Sorular

Büyükelçi Chilcott, Filistin'de yaşanan gelişmelere ilişkin bir soru üzerine, Birleşmiş Milletlerin yapacağı görüşmelerde bu konunun muhakkak gündeme getirileceğini ve İngiltere'nin daimi üye olarak fikirlerini açıklayacağını söyledi. Chilcott, şöyle devam etti:

"Türkiye ve İngiltere olarak farklı uluslararası yapıların iki üyesiyiz, farklı rollerimiz var. Fakat bu rollerin İsrail-Filistin sorununun çözümü konusunda kesiştiğine inanıyorum. Çünkü stratejik amaçlarımız birbirine çok benzer. Biz bu sorunun çözümü için barışın iki devletli bir yapı üzerinde gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz ki burada da yaklaşımlarımızda fark olduğunu düşünmüyorum. Şiddetin durdurulması, Filistinlilere adil bir anlaşma tanınması ve İsraillilerin kendi ülkelerinde güvenli şekilde yaşayabildiklerini hissetmeleri gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla bu kapsamda ülkelerimiz ve amaçlarımız arasında sanırım bir fark yok ve bu amaca doğru hedeflerimizi belirleyeceğimizi düşünüyorum."

İki ülke arasındaki konsolosluk görüşmelerine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Chilcott, bu konuda ana amaçlarının Türkiye'nin bu konuda verdiği destek için teşekkürlerini sunmak olduğunu belirtti. Chilcott, Türkiye'nin İngiliz veya diğer turistlerin emniyetinin sağlanması için başarılı çalışmalar gerçekleştirdiğini vurguladı.

"Teknoloji transferi TF-X Projesinin merkezinde"

Chilcott, ülkesi ile Türkiye arasındaki savunma sanayi konusunda iş birliğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinde ele alınan konulardan birisi olduğunu hatırlatarak, "Bu konu gerçekten çok önemli. Özellikle savunma sanayisinde TF-X Milli Muharip Uçak Projesi'ni bizim stratejik ortaklığımızın merkezinde yer alan konulardan bir tanesi olarak görmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

TAI ve BAE Sistemleri'nin TF-X Milli Muharip Uçak Projesi'nde tasarım konusunda çok başarılı bir ilerleme kaydettiğini anlatan Chilcott, Türkiye'den Kale Grup ile dünyanın en büyük uçak motor üreticilerinden Rolls-Royce TF-X muharip uçağının motorunun ortak tasarımı için teklif verdiğini kaydetti.

Chilcott, teknoloji transferinin de TF-X Projesi'nin merkezinde olan bir konu olduğunu belirterek, bu teknoloji transferinin benzerinin ve örneğinin daha önce görülmeyen boyutta olacağını ifade etti.

Projede üretilen uçakların üçüncü ülkelere satışı konusunda herhangi bir ihracat kısıtlaması olmayacağına dikkati çeken Chilcott, TF-X Milli Muharip Uçak Projesi başarılı olursa yeni projeler için fırsatlar oluşturacağını vurguladı.

Chilcott, İngiltere'nin AB'den ayrılmasından sonra Türkiye ile ticarette bir aksaklık olmaması için atılacak adımlar üzerinde çalıştıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Mevcut müzakereler çerçevesinde AB'nin İngiltere'ye uyguladığı kurallar aynı şekilde 2020 sonuna kadar devam edecek. Fakat biz Türkiye ile şu anda herhangi bir serbest ticaret anlaşması için temel çalışmalara başladık. İki ülke arasında ticaret çalışma grubu kurduk. Bu grup iki defa toplantı yaptı. Zannediyorum bu yılın ikinci yarısından itibaren bu grubun çalışması hızlanacak."

"Türkiye 5 ülkenin sahip olduğu bir savunma sanayi kabiliyetine sahip ?olacak"

İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği Uluslararası Ticaret Bölümü Başkanı Clive Allcorn da Türkiye'nin beşinci kuşak ve üstü kuşaklarda bir muharip uçak, hızlı jet motoru tasarlayabilmek ve üretebilmek için bütün teknolojinin TF-X Milli Muharip Uçak Projesi'nde Türkiye'ye aktarılacağını anlattı.

Söz konusu proje tamamlandığında Türkiye'nin dünyada 5 ülkenin sahip olduğu bir savunma sanayi kabiliyetine sahip olacağına işaret eden Allcorn, TF-X Projesi'nin tasarım aşamasında 400 Türk mühendisinin gereken beceri ve kabiliyete sahip olunmasının planlandığını ve proje ilerledikçe bu mühendislerin sayısının artacağını belirtti.