Haberler

Organ bekleyenlerin umudu; 'Varsayılmış Rıza Sistemi'

Güncelleme:

ADANA'da 7 yıl önce oğlu Utku'yu (6) beyin tümörü nedeniyle kaybettikten sonra 'Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği'ni kuran gazeteci Kemal Yücel, organ bağışçısı olmadığını beyan etmeyen 18 yaşından büyük her vatandaşın standart olarak organ bağışçısı olduğunun kabul edildiği 'Varsayılmış...

ADANA'da 7 yıl önce oğlu Utku'yu (6) beyin tümörü nedeniyle kaybettikten sonra 'Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği'ni kuran gazeteci Kemal Yücel, organ bağışçısı olmadığını beyan etmeyen 18 yaşından büyük her vatandaşın standart olarak organ bağışçısı olduğunun kabul edildiği 'Varsayılmış Rıza Sistemi'nin, Belçika'da olduğu gibi Türkiye'de de bir an önce yasalaşması gerektiğini söyledi.

Gazeteci Kemal Yücel, 28 Şubat 2013'te oğlu Utku'yu beyin tümöründen kaybetti. Oğlu Utku'nun ölümünden sonra bağışlanan organlarının 3 çocuğun hayatını kurtardığını söyleyen Kemal Yücel yaşadığı bu olaydan sonra Mavi Çocuk Utku Umut Işıkları Derneği'ni kurdu. O günden bu yana pek çok hasta çocuk için çeşitli kampanyalar düzenleyen Yücel, aileleri için de yardım etkinlikleri organize etti. Yücel, geçen ay Ankara'da karaciğer nakli bekleyen bir çocuğa da donör olarak hayat kurtardı. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle açıklama yapan Yücel, Türkiye'nin kalite yönünden gelişmiş ülkeler düzeyinde olduğunu ancak nakil konusunda sayı bakımından istenilen seviyede yer almadığını anlattı. Türkiye'de çok sayıda hastanın organ nakli beklediğini kaydeden Yücel, bunların büyük bir çoğunluğunu böbrek yetmezliğinin oluşturduğunu ve hastaların yaşamlarını diyaliz ünitelerinde geçirdiğini dile getirdi. Karaciğer ve kalp nakli olmayı bekleyenlerin böyle bir şansı da olmadığını aktaran Yücel, bu hastaların organ bulunamaz ve nakil olmazlar ise birkaç yıl içerisinde hayatını kaybettiğini bildirdi.

'?BAĞIŞLAR BATILI ÜLKELERE GÖRE 10 KAT AZ'

Böbrek hastalarında yıllık ölüm oranının yüzde 16 olduğuna dikkat çeken Kemal Yücel şunları söyledi:

"Yani diyalize giren her 100 hastanın 16'sı bir yıl içinde ölmektedir. Uzun sürede sonuçları ise daha korkutucu bir hal almaktadır. Diyalizde kalan hastaların 5 yıl sonra hayatta kalma oranı yüzde 35, 10 yıl sonra ise yüzde 11'dir. Bu hastaların organ nakli şansı yakalamaları durumunda 5 yıl sonra yaşama oranı yüzde 90'a, 10 yıl sonra ise yüzde 72'ye yükselecektir. Ülkemizde aile bağları kuvvetli olduğu için akrabalar arası canlı donörden nakil yapılmaktadır. Ancak amaç, ölen insanlardan organ bağışı sonrası yaşam kazandırmak olmalıdır. Ülkemiz maalesef bu konuda çok geri kalmış durumdadır. Bu manada organ bağışı, batı ülkelerine göre 10 kat daha az bir durumdadır. Trafik kazalarına bağlı ölümlerin çok olduğu ülkemizde yıllık organ bağışı sadece 160 dolayındadır. Oysaki bu rakam batı standartlarına göre bu çok daha fazla olmalıdır. "

YASA TBMM'DE BEKLİYOR

Organ bağışı konusunda Belçika'da uygulanan 'Varsayılmış Rıza Sistemi'nin Türkiye'de de yasalaşması gerektiğinin altını çizerek şöyle konuştu:

"TBMM'de bekleyen bu sistemin bir an önce yasalaşması gerekiyor. Organ bağışı konusunda yeterli duyarlılık olmaması ve nakil bekleyen hastaların organ nakli olmaması halinde birkaç yıl içinde hayatlarını kaybediyorlar. Varsayılmış Rıza Sistemi, 'aksi beyan edilmedikçe' veya diye de adlandırılan sistem, aslında ülkemizdeki uygulamanın tam tersidir. 18 yaşından büyük birey, sağlığında organ bağışçısı olmadığını beyan etmemişse, organ bağışçısı olarak kabul edilir. Bu sistem ülkemizde uygulanır ise nakil bekleyen hastalara uygun organ bulunacak ve hayata tutunacaklar."


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title