Haberler

Mersin: "Türk Dili ve Edebiyatı" Semineri

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci, Edebiyat Dersiyle Millet Olma Heyecanı, Şevki, Güzelliği ve Duygusunun Anlatıldığını Söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci, edebiyat dersiyle millet olma heyecanı, şevki, güzelliği ve duygusunun anlatıldığını söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı Hizmetiçi Dairesi Başkanlığı'nca Mersin Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türk Dili ve Edebiyatı" konulu seminerde konuşan Birinci, öğretmenlerin, tıpkı bütün insanlar gibi etten, kemikten, sinirden yaratılmış insanlar olduğunu belirterek, "Sokaktaki herhangi bir vatandaş gibi günlük hayatın içinde yaşıyoruz. Fizik yapımız bizi onlardan ayrı tutmuyor. Ama öğretmen olunca bir başka değişik özellik karşımıza çıkıyor. Bu, Türk gençlerine yeni şeyler anlatma heyecanıdır" dedi.

"Türkçe ve edebiyat öğretmeni olmak, kendi meslek grubumuz içerisinde çok ayrı bir özelliği ve sorumluluğu da bizim üzerimize getiriyor" diyen Birinci, "Bir matematik dersini, fizik dersini, kimya bilgisini bir başka yabancıya anlatabilir, anlattırılabilir, çocuklarımıza öğretebiliriz ama Türkçe'yi ve Türk edebiyatını, bu milleti ezelden ebede taşıyan bu kutsi varlığı ancak Türk çocuklarına, Türkiye'nin evlatlarının sadece en mükemmel, en olgun, en etkili, en onurlu bir milletin mensubu olma duygusu içinde kök salacak şekilde yetiştirecek olan sadece Türkçe ve edebiyat öğretmenleridir" diye konuştu.

3 yılda 41 bin öğretmene ulaşarak seminerler verdiklerini belirten Prof. Dr. Necat Birinci, Türkçe'yi öğreten Türkçe ve edebiyat öğretmenlerinin, mesleklerine aşık insanlar olması gerektiğini ifade ederek, "Biz Türkçe ve edebiyat öğretmeniyiz. Eğer bu dile ve bu dilin meydana getirdiği edebiyata bir aşkla bağlanmıyorsak, bize mesleğimiz mutluluk getirmez. Onun için bu salonda aşıkların toplandığına inanıyoruz. 'Aşıkların önündeyiz' diyoruz. Size saygımız ve sevgimiz büyük; öğretmen olduğunuz için, Türkçe ve edebiyat öğretmeni olduğunuz için" şeklinde konuştu.

Konuşmasında dil-millet ilişkisi üzerinde duran Birinci, şunları söyledi:

"Türkçe'nin çekilmediği yer vatandır. Onun için Bakanlığımız, Türk'ün olduğu her yerde Türkçe'yi öğretmek için uğraşıyor. Bizim gördüğümüz, Türkçe ve edebiyat öğretmenlerinin gördüğü iş, vatanın bütünlüğünün çimentosudur. Biz basit bir iş yapmıyoruz.Türklük'ü ve Türkçe'yi sadece iliklerine kadar kendini bu milletin bir mensubu hissedenler anlatabilir. Bunu ancak bir Türk anlatabilir. Siz vatanın birliğini şekillendiriyorsunuz. Elinizde top tüfek yok. Türkçe'nin ruhu var. Türkçe'nin vatanın ruhu ve gövdesi olduğunu bu vatanın çocuklarına anlatabilmektir. Bu bağ milyonlarca Türk'ü birbirinden ayırmıyor. Milli Mücadele'de kaybedilen Anadolu toprakları tekrar geri alındıysa, bu Türkçe sayesindedir."

Milli Eğitim Bakanlığı'nca okullardaki şiddete karşı uygulanan program hakkında da bilgi veren Müsteşar Birinci, "Milli Eğitim Bakanlığı, okulda şiddet üzerine bir program uyguluyor. Bu programın en önemli bölümü Türkçe öğretmenleridir. Bizim yapacağımız şey genç kızımızın, delikanlımızın eline silahı vermemek. Ellerine silah alırlarsa, bu işimizi iyi yapamadığımızın göstergesidir. Duygular dille ifade edilemediği için kasaturayla, silahla ifade ediliyor. Biz kelimelerle düşünürüz. Bunu yapamıyorsak, yapacağımız en iyi şey kas kasılmasıdır, şiddettir" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan "100 eser" ile ilgili eleştirilere de değinen Birinci, "Basında tartışılan 100 eserle ilgili birçok eleştiri yapıldı. Bizi tenkit edin ama kasaturayla karşımıza çıkmayın. 100 eserin anlamı kelime zenginliğidir. 'Kelime kadrosunu zenginleştirsin' diye hazırlanmıştır" diye konuştu.

Türkçe ve edebiyat öğretmenlerine yönelik seminere; Hizmetiçi Eğitim Daire Başkanı Ahmet Fikret Bayraklı ve İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Ersoy da katıldı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title