Haberler

Mersin'deki Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor

Mersin'in Mezitli Beldesinde Bulunan Soli Pompeipolis Antik Kentinde Kazı Çalışmaları Sürüyor. Sütunlu Cadde ve Soli Höyük Olmak Üzere İki Ayrı Noktada Yürütülen Kazılarda Yeni Bulgulara Ulaşıldı.

Mersin'in Mezitli beldesinde bulunan Soli Pompeipolis antik kentinde kazı çalışmaları sürüyor. Sütunlu Cadde ve Soli Höyük olmak üzere iki ayrı noktada yürütülen kazılarda yeni bulgulara ulaşıldı.

Tarihi geçmişi M.Ö. 700 yılına uzanan Soli Pompeipolis antik kentinde 9 yıldır süren kazılar, bu yaz 12 Temmuz'da başladı. 25 Ağustos'ta sona erecek kazıları 5 arkeolog, 2 uzman, 10 arkeoloji öğrencisi ile 20 işçiden oluşan 37 kişilik ekip yürütüyor. Sütunlu Cadde ve Soli Höyük olmak üzere iki ayrı noktada yürütülen kazılarda bu yıl restorasyon projesi de başlatılacak. Çalışmalarla ilgili İHA muhabirine bilgi veren Kazı Başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Remzi Yağcı, başlıca

amaçlarının kentin dip tarihini ortaya çıkarmak, bu görkemli Roma Caddesi'ni de kazı ve sonrasında yapılacak restorasyonlarla ayağa kaldırmak olduğunu söyledi. Soli Höyük'teki çalışmalarla kentin tarihini ortaya çıkarmak için çaba harcadıklarını ifade eden Yağcı, "Bunun için çalışmalarımız şu anda Hitit katlarında sürüyor. Hitit katlarında çok ilginç buluntular ele geçiyor, bunun içinde matara biçimli kaplar, kült kapları, yazılı belgeler (Bu bölge onomastiğine, yani isimlerine ve unvanlarına çok

önemli katkılarda bulunuyor), arkaik mekanlar, Roma sur duvarları, Helenistik ve klasik dönem ithal kaplar ele geçiyor. Bu buluntular bize Soli Höyük'ünün statigrafisiyle ilgili önemli kesitler veriyor. Biz de bunları yayınlarla kamuoyuna tanıtmaya çalışıyoruz" dedi.

Sütunlu Cadde'deki kazı çalışmalarını bu yıl sütunların hemen yanından geçen yola kaydırdıklarına işaret eden Remzi Yağcı, bunun nedenini, geçen yıl saptadıkları M.S. 525'te meydana gelen ve sütunları yerle bir eden büyük depremin mekanlarının yolun altına kaymış olması olarak açıkladı. Bu kazıların tamamlanmasıyla Bizans döneminin 525'teki son an görüntüsüyle ortaya çıkacağını kaydeden Yağcı, çalışmayla Bizans dükkanlarını bulmayı planladıklarını, böylece taban döşemesinin üzerine düşen duvarların

mekanlarını ortaya çıkarmış olacaklarını bildirdi.

Şu ana kadarki çalışmalarda elde ettikleri buluntular hakkında da bilgi veren Yağcı, "Hitit katlarından bir zaire küpü bulduk. Bu zaire küpünün içinde aynı zamanda ölçek kabı ve buğday kalıntıları da vardı. Bu çok önemli bir arkeolojik veri. Bunları tarihlemek için analizlerini yaptıracağız ve kesin tarihini elde etmiş olacağız. Ölçekli kabın üstünde de potmart denilen ensize yivlenerek yapılmış işaretler var. Bu da bu kapların standart kaplar olduğunu gösteriyor ve bu bir sur duvarının içinden çıktı. Bu

zaire kaplarının sur duvarının içinde kıtlığa karşı bir önlem olarak düşünüldüğünü sanıyoruz ve gayet iyi bir şekilde korunduğunu sanıyoruz. Bunlar bize Hitit tarihiyle ilgili önemli kesitler veriyor, yazılı belgelerle de bütünlenmiş oluyor böylece. Çünkü biz şimdiye kadar üç kişinin adını saptadık, mühür baskısını bulduk. Bunlardan iki tanesi bullaların üzerindeydi, bir tanesi ise bir mutfak kabının kulpunun üzerinden geldi. Birisi Parnapi adlı bir askere ait, 13. yüzyılın ilk yarısına tarihlendi. Diğeri

14. yüzyılın ilk yarısına tarihlendi ve Kargaşna bullası. Bu da çok önemli bir bulguydu, çünkü Kargaşna kent beyi. Ama hangi kent beyi? Eğer o kentin adını yazmış olsaydı belki biz Soli'nin Kizuvatna dönemindeki yani M.Ö. 2. bindeki adını saptamış olacaktık. Ama bu bulunmayacak anlamına gelmiyor, bunlar bize umut veriyor. Bir gün Kizuvatna kendi arşivlerini bulacak, Soli Höyük'ten biz bunu bulma şansını elde edeceğiz" diye konuştu.

"BÖLGEYİ AREKOPARK HALİNE GETİRMEK İSTİYORUZ"

Yıllardır sürdürdükleri kazılara Bakanlık ve Mezitli Belediyesi dışında yeterli desteğin verilmediğine dikkat çeken Yağcı, 300 dönümlük bir arazinin içinde yer alan Soli Pompeipolis'in çok önemli bir yeri kapladığını ve artık kentin ortasında kaldığını vurguladı. Bu çevrenin bir an önce düzenlenmesi gerektiğine işaret eden Yağcı, "Aksi takdirde burası 'viran şehir' olarak kalmaya devam edecek veya mahkum olacak. Biz burayı mahkumiyetten kurtarmak istiyoruz. Kentin tarih bilincini yaşatmak, buraları

gezdirmek, burada müze kurmak, limanı halka açmak, Sütunlu Cadde'yi bütünlemek ve kıyıya çirkin, kaçak yapıların yapılmasını engellemek istiyoruz. Dolayısıyla SİT alanını bir 'arkeopark' haline getirmek istiyoruz. Bu hedeflere herkesin inanması gerekiyor. Aksi takdirde Mersin için Mezitli'de Mezitli Viranşehir viran olarak kalacak" ifadelerini kullandı.

Atık su arıtma tesisinin antik limanın hemen batısında yer almasını da eleştiren Yağcı, tesisin bütün kurumlardan izin alındığı halde yanlış yere kurulduğunu belirtti. Bu sorunun çözümlenmesi gerektiğini kaydeden Yağcı, bunun tarihi dokuya zarar vereceğini söyledi.

"MERSİN MÜZESİ SOLİ POMPEİPOLİS'E TAŞINMALI"

Mersin'in tarihinin, Yumuktepe'den de bilindiği gibi neolitik döneme kadar gittiğini anlatan Yağcı, Soli'deki kazılarda henüz o katlara gelmediklerini, 21 metrelik höyükte 5 metreye inebildiklerini, daha inilecek 15 metre olduğunu söyledi. Bunun da buranın tarihi zenginliğini, neolitiğe kadar gideceğini daha şimdiden gösterdiğini vurgulayan Remzi Yağcı, "Bu zenginliği sergilemek apayrı bir olay. Bu SİT alanının arkeopark haline dönüştürülmesi lazım. Greyderlerle tahrip edilip, bütün kentin alt yapısının

buradan geçirilmesinin düşünülmemesi, başka yan çözümler bulunması lazım. Tabi buluntuların da hak ettiği gibi sergilenmesi lazım. Mersin Müzesi maalesef bugün Mersin'e yakışmayan küçük bir müze. Bu müzenin mutlaka taşınması ve özgün, bağımsız bir bina olarak yeniden tasarlanması gerekiyor. Yani yeni bir müze yapılması gerekiyor. Bu müzenin içinde konferans salonu, laboratuarlar, kütüphane, teşhir salonlarpş işaretler var. Bu da bu kaplı, geniş park alanları ve halkın buluntuları rahatlıkla seyredebileceği

ve buranın tarihiyle ilgili maksimum bilgiler edinebileceği mekanlar gerekiyor, sergi salonları geriyor ve Sütunlu Cadde ile bütünleşmesi gerekiyor. Sütunlu Cadde'nin de limanıyla birleşmesi gerekiyor. Bütün bunlar aslında büyük yatırımlar gibi gözükse de biraz ilgiyle bence çözümlenecek konular. Özellikle müze ve Sütunlu Cadde'nin bütünleşmesi için gereken kamulaştırma aslında çok zor bir konu değil. Biz bu yıl restorasyon projesini başlatıyoruz, çizimleri devam ediyor. Bu proje kurul tarafından

onaylandıktan sonra hayata geçirilecek ve Sütunlu Cadde'nin güney ucu ayağa kalkmış olacak. Böylece insanlar sütunları sadece devrik bir şekilde görmeyecekler, ayağa kalkmış şekilde izleme şansı bulacaklar. Sütunlu Cadde'yi yürünebilir hale getireceğiz, halka açacağız ve limanla bütünleştireceğiz. Bu sergilemenin gereği gibi yapılabilmesi için tarihi alan çevresi içinde yer alması uygun olur. Bunun için uygun yerler var. Mersin Müzesi Soli Pompeipolis'e taşınabilir, böylece hem açık hava müzesi hem de

müzenin bir arada eserlerin gereği gibi sergilenmesine yardımcı olması sorunu ortadan kalkmış olur, ziyaretçinin ilgisini çeker ve Mersin turizmine çok büyük katkıda bulunur diye düşünüyoruz, olacağı da açıktır" dedi.

(HK-MT-NÇ-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title