Lübnan'da Türk Varlığı ve Osmanlı Mirası Raporu" Lansmanı

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül, "Bizim medeniyet sınırlarımız siyasal sınırlarımızı aşmaktadır. Ecdadımız öylesi bir geniş miras bırakmış ki bazen bu mirasın muhtevasını anlamakta bile güçlük çekiyoruz" dedi.

YTB desteği ile Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) tarafından saha çalışmasına dayalı hazırlanan "Türkiye- Lübnan Dostluk Köprüsü: Lübnan'da Türk Varlığı ve Osmanlı Mirası" başlıklı raporun tanıtım toplantısı YTB'de yapıldı.

Bülbül, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, dünyada çok az ülkenin medeniyet sınırlarının siyasal sınırlarının ötesine geçtiğini belirterek, "Bizim medeniyet sınırlarımız siyasal sınırlarımızı aşmaktadır. Ecdadımız öylesi bir geniş miras bırakmış ki bazen bu mirasın muhtevasını anlamakta bile güçlük çekiyoruz" ifadelerini kullandı.

Bülbül, "Maalesef son yüzyılda bu mirasa yeterince sahip çıkılmamış, bazen neredeyse bu mirastan utanır hale gelmişiz" diyerek, "Çok daha içine kapanan, farklılıklarından çekinen bir ülke haline gelmişiz. Ulus devlet anlayışı siyasi arenaya yeni çıkmış devletler için anlamlı olabilir ancak bizim gibi devletler için çok sığ olsa gerek" değerlendirmesinde bulundu.

Son dönemde söz konusu mirasa sahip çıkmak için bir anlamda istikşafi çalışmalar yapıldığına işaret eden Bülbül, "Mirasımızı yeniden keşfetmeye yönelik çalışmalar söz konusu" dedi.

Rapordan notlar

"Türkiye- Lübnan Dostluk Köprüsü: Lübnan'daki Türk Varlığı ve Osmanlı Mirası" raporu, Türkiye'nin Lübnan Türkmenleri ile son dönemde yakınlaşan ilişkisine ışık tutuyor.

Türkiye-Lübnan Türkmenleri arasındaki bağların özellikle 2009 ile beraber hızlı bir gelişim gösterdiğine dikkat çekilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Bu konuda dönüm noktası dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Temmuz 2009'da Akkar Türkmen bölgesini ziyaret etmesi olmuştur. Bu ziyaret kapsamında Kavaşra köyü ziyaret edilmiş ve böylece Lübnan Türkmenleri ile üst düzeyde bağlantı kurulmuştur. İkinci dönüm noktası da dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kasım 2010 tarihinde gerçekleşen Lübnan ziyareti kapsamında Kavaşra ve Aydamun'u ziyaret etmesidir. Kavaşra Köyü civarında gerçekleşen miting Lübnan tarihinin en kalabalık mitinglerinden biri olmuştur."

Raporda, bu ziyaretlerin ardından, 2013'ün Mart ayında Beyrut Yunus Emre Türk Kültür Merkezi ve 2014'te TİKA Lübnan Koordinatörlüğünün açıldığına dikkat çekilerek, her iki kurumun da Lübnan geneli için hizmet vermekle birlikte Türkmenlere yönelik ilgi ve yardımların artması açısından önemli rol oynadığı vurgulandı.

Türkiye'nin 2009'dan itibaren Lübnan Türkmenlerine birçok açıdan yardım ettiğine değinilen raporda, yardımların bir kısmı ise şu şekilde sıralandı:

"El Beri'de yapılan sağlık ocağı. Kavaşra'da yaptırılan sebil. Aydamun'da inşa edilen okul binası. Akkarda inşa edilen prefabrik okul. Aydamun'da su şebekesi ve depo yapılmış, cami ve kilisedeki eksiklikler giderilmiş, spor sahaları inşa edilmiş. Hem Akkar hem de Baalbek'teki Suriye Türkmenleri'ne yönelik yardım faaliyetleri yürütülmüştür. Türkmenlere tüm Baalbek bölgesinde kullanılmak üzere bir ambulans tahsil edilmiştir."

Raporda, YTB'nin 2010'dan itibaren yıllık ortalama 30 Lübnanlı gence burs vermeye başladığı kaydedilerek, bunun yanı sıra Lübnan'daki sivil toplum kuruluşlarına yönelik kapasite arttırılmasına yönelik programların da düzenlendiği belirtildi.

Lübnan'daki okullarda Türkçe eğitimin olmamasının en büyük eksikliklerden olduğu gösterilen raporda, iki ülke siyasi ilişkilerinin bu konuda belirleyiciliğine işaret edildi.

Kaynak: AA / Güncel