TÜM KATEGORİLER
BDP'li Kaplan Türkiye'de Birinci Tehlike, Parti Tabelalarını İndiren Irkçı Güruhlar
Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde etkin olan Tayan ve Kerevan aşiretleri düzenlenen bir törenle BDP'ye katıldı.
Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde etkin olan Tayan ve Kerevan aşiretleri düzenlenen bir törenle BDP'ye katıldı. Aşiretlerin katılımı töreninde konuşan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Türkiye'de her şeyin birbirine karıştığını belirterek, Türkiye'de derin devletin üstüne gidilmesi lazım. Gladyo çeteleri, ırkçı sağcı şimdide ulusalcı bazı ırkçılardan oluşan, siyasi partilere saldıran, tabelaları indiren bir güruh peyda oldu. Şu anda Türkiye'de birinci tehlike bu saldırgan Gladyocu çeteci, darbeci güçlerdir dedi.
Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçeleri arasındaki Cudi Dağı eteklerinde bulunan Babındek Köyü'nde bölgenin en etkili aşiretlerinden olan Tayan ve Kerevan aşiretleri, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ile Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak'ın da bulunduğu bir törenle BDP'ye katıldı. Kerevan aşiretinden Selahattin Göymen, Bugün kardeşlik ve beraberlik günüdür. Kürtler olarak bir arada kardeşçe barışı sağlamalıyız. Hepimizin birbirimizi kabullenmemiz lazım. Gerçek birlik ve beraberlik budur dedi.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise, uzun tutukluk sürelerinin özel yetkili mahkemeler tarafından zalimce uygulanan bir durum olduğunu söyledi. Vatandaşların halen tutuklu olan belediye başkanlarını sorduğunu dile getiren Kaplan, şunları söyledi
Özel yetkili mahkemeler kapanmasına rağmen 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi meclisi tanımıyorum diyor. Eğer yargı, yasamayı tanımıyorsa meclisin çıkardığı yasayı tanımayan yargıçları önce hukuken hesap vermesi gerekir. Bizim halkımızın sabrı kalmadı. Fikirlerinden dolayı içeride olan belediye başkanlarımız var. Sadece bir konuşmadan dolayı içeride olanlar var. KCK sanıkları olarak bunlar hepsi cezaevinde bulunurken, onlarla ilgili bir tahliye prosedürü çalışmazken, maalesef hepsini kastetmiyorum Ergenekon, Balyoz davası için, katliam yapan adam öldüren bazı hükümlülerin ve tutukluların olduğu biliniyor ve kamoyu vicdanı bundan son derece rahatsız. Çünkü adalet bakanlığı HSYK karmaşası içinde adaletin olmadığı yerde malesef herkes suçlu duruma düşebiliyor. Suçlular arada sıyrılıp çıkabiliyor. Oysaki, KCK sanıklarına gelince adalet bütünleşiyor ve onları serbest bırakmama konusunda bir dirence geciyor.Türkiye'de bir bölücülük sendromu yargıya musallat olmuş. Özel yetkili mahkeme ruhu durumuna gelmiş devlet görevlisi ise devlet adına suç işlemiş ise hoşgörülü bir şekilde salıverilmektedir. Bu çifte standardı asla kabul etmiyoruz.
ADALET HERKES İÇİN OLMALI
Cemaat, Hükümet kapışmasında hükümetin biraz militarizme meyil ettiğini kaydeden Kaplan, Adalet herkese adalet olmasıdır. Özellikle fikirlerinden dolayı siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakması gerekirken, bir şeyin altını önemle cizmek istiyorum. 553 tane mahpus ölüm sınırındadır. Her an ölebilecek 18 kişi bulunmaktadır. Buna rağmen polis raporlarına 'serbest kalırsa propaganda aracı olur' diye infazların ertelenmesi durduruluyor. Şimdi ölüm sınırında duran bu hasta mahpuslar dururken bunları tahliye etmeyen özel yetkili mahkemelerin ve bütün mahkemeler Adalet Bakanının veya bu konuda adım atmayan hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın hepsinin her an ölebilecek olanlardan sorumluluğu vardır. Bu açıdan baktıgımız zaman adalet herkes için olmalı, herkese eşit olunmalı ve korunmalıdır diyoruz. Paralel devlet diye birşey var diyorlarsa hükümetin bunu çıkartması lazımdır ortaya. Aslında paralelin ta kendisidir dedi.
Türkiye'de derin devletin, gladyonun üzerine gidilmesi gerektiğini de kaydeden Kaplan, Gladyo çeteleri, ırkçı sağcı, şimdi de ulusalcı bazı ırkçılarında katıldığı siyasi partilere saldıran, tabelaları indiren bir güruh peyda oldu. Türkiye'de şu an birinci tehlike bu saldırgan Gladyo, çeteci, darbeci güçlerdir. Her gün suç işliyorlar. Savcılar, hakimler gereğini yapmıyor. Vali, Kaymakam, emniyette bunları koruyor. Fethiye'de gördük. Parti tabelasını hiç bir hukuk devletinde, demokrasi devletinde bir Kaymakam, bir Emniyet müdürü bir Belediye başkanı indiremez. İndireni de indirirler görevden bir daha bir başkası gelip böyle dengesizlik yapmasın. Nasıl hala görevde tutuyor AKP hükümeti diye konuştu.
