Haberler

Ankara: Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Paneli...(2)

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nda Cezaların Genel Olarak Ağır Yaptırımlar İçerdiğini Belirterek, "Örneğin Üç Aylık Süre İçinde Web Sitesini Oluşturmayan Küçük Ölçekli Anonim Şirketin Yönetim Kurulu Üyeleri ve Limited Şirket Müdürleri İçin Öngörülen Altı Aya Kadar Hapis Cezası Ağır Bir Düzenlemedir" Dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nda cezaların genel olarak ağır yaptırımlar içerdiğini belirterek, "Örneğin üç aylık süre içinde web sitesini oluşturmayan küçük ölçekli anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri ve limited şirket müdürleri için öngörülen altı aya kadar hapis cezası ağır bir düzenlemedir" dedi.

Hisarcıklıoğlu, şirket tasfiye sürecinin basite indirgenmesini ve sürenin kısaltılmasını talep etti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen, "Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın İş Dünyasına Getirdiği Yenilikler ve İş Dünyasının Beklentileri" konulu panelin açış konuşmasını yaptı. Hisarcıklıoğlu, tasarıya ilişkin eleştiri ve değerlendirmelerde bulundu.

Tasarıda, defter tutma yükümlüğünü düzenleyen 64. maddenin üçüncü fıkrasında, şirketlerin kuruluşunda açılış onaylarının sicil müdürü tarafından da yapılabileceği, bu onayın noter tarafından yapıldığı durumlarda noterin odalardan getirilecek bir faaliyet onay belgesini aramak zorunda olduğu hususunun yer aldığını belirten Hisarcıklıoğlu, ancak sadece şirket kuruluşları esnasındaki defter açılışlarında bu belgenin aranmasının yeterli olmadığını savundu.

Türk Ticaret Kanununun 69. maddesinin 2003 yılında 4884 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki şeklinin; defterlerin gerek açılışlarında ve gerekse yıl sonu tasdikleri esnasında odadan alınacak bir belgenin notere ibrazını şart koştuğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, "Bu durum ise, odaların üyelerinin faaliyetlerini sürdürüp sürdürmediklerini tespit açısından önemli bir fırsat yaratmakta, oda üyesi olmayanların ticaret yapmaları ve bu suretle kayıt dışına çıkmaları bu suretle önlenmekteydi. Ancak 69. maddede değişiklik yapılırken bu husus gözden kaçırılmıştır. Dolayısıyla noterler son yıllarda defter tasdiki sırasında belge istememeye başladılar. Tekrar eski duruma dönülmesi ve noterlerin her aşamada defter tasdiki sırasında oda faaliyet belgesini istemesi gerekmektedir" diye konuştu.

5174 sayılı TOBB ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 10. maddesinde, "Oda yönetim kurulu kararı ile kaydı dondurulan üyelerin yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının resen silinmesi için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur." hükmünün bulunduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, Ticaret Kanunu'na, bu hükme paralel bir madde eklenmesini önerdi.

Gayrifaal firmaların tasfiye prosedürünü yerine getiremedikleri ancak kayıtların açık göründüğü durumuna çok sık rastlanıldığını anlatan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tasfiye sürecinin uzun ve masraflı olması bunda en büyük etkendir. Bu nedenle, uygulamadaki sıkıntıları giderebilmek için yeni bir düzenleme yapılarak, kaydı dondurulan ve yaklaşık beş yıl boyunca aktif hale gelemeyen firmaların ticaret sicil müdürlüklerince alacaklılarına çağrı ilanlarının yapılması ve alacaklısının çıkmaması koşuluyla, resen ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesine imkan sağlanmalıdır.

Şirket tasfiye ve kapanışlarının şirket alacaklılarının ve şirket ortaklarının hak ve alacaklarına zarar vermeksizin basite indirgenmesi ve sürecin kısaltılması sağlanmalıdır. Bir yıllık bekleme süresi çok uzun olup, üç aya indirilmelidir.

Şirketlerin bünyelerine ve denetlenmelerine ilişkin hususlarda da eleştiri ve önerilerimiz mevcuttur. Şöyle ki; tasarının 351. maddesinde, 'Kuruluşun denetlenmesine ilişkin rapor işlem denetçisi tarafından verilir. Bu raporu, küçük ölçekli ve halka açık olmayan anonim şirketlerde en az iki yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir de düzenlemeye yetkilidir.' hükmü yer almaktadır. Ülkemizde küçük ölçekli şirketlerin mali imkanları sınırlıdır. İşlem denetiminin en az iki yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından yapılması zorunluluğu, KOBİ'lere büyük mali yük getirecektir. Bu sayı bire indirilmelidir."

"TASARI SEÇİM SONRASINA BIRAKILIRSA VERİLEN EMEKLERE YAZIK OLACAK"

Hisarcıklıoğlu, Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın 359. maddesinde, "Şirket yönetim kurulu üyelerinin en az yarısıyla, tüzel kişi adına tescil ve ilan edilen kişinin ve tek üyeli yönetim kurulunda bu üyenin yüksek öğrenim görmüş olması şarttır." hükmüne yer verildiğine dikkati çekerek, Türkiye'de özellikle Anadolu'da geleneksel aile şirketleri ve eski kuşak yöneticiler arasında yüksek okul mezunu olmayanların sayısının fazla olduğunun altını çizdi.

Hisarcıklıoğlu, gerçek müteşebbisin kendi kurduğu şirketin yönetim kurulunda yer alamaması gibi bir sonucun Anayasa'da yer alan 'çalışma ve teşebbüs özgürlüğüne' açıkça aykırı olduğunu belirterek, 'yüksek öğrenim görmüş olma' şartının mutlaka yumuşatılması veya oranın düşürülmesi gerektiğini savundu.

Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tasarının 421. maddesinde şirket ana sözleşme değişliklerinde uygulanacak toplantı ve karar nisapları düzenlenmekte, ancak tasarının bu maddesinde karmaşık yeni nisaplar getirilmektedir. Bu farklı düzenlemeler için uygulamada somut bir ihtiyaç yoktur. Kurulu düzen gereksiz yere zedelenecek, şirketlerin kurulu dengeleri alt üst edilecektedir. Bizce, Meri Kanun'un 388. maddesi aynen muhafaza edilmelidir.

Tasarıda cezalar ise geneli itibariyle ağır yaptırımlar içermektedir. Ticaret Kanunu'ndan ve Vergi Usul Kanunu'ndan dolayı aynı fiil için mükerrer ceza verilmesinin önüne geçilmeli; hapis cezaları tasarıdan linmesi için ticaret sicil memu. Örneğin üç aylık süre içinde web sitesini oluşturmayan küçük ölçekli anonim şirketin yönetim kurulu üyeleri ve limited şirket müdürleri için öngörülen altı aya kadar hapis cezası ağır bir düzenlemedir.

Şahıs firmaları için öngörülen bilanço düzenleme zorunluluğu ve bunu yerine getirmemeye bağlanan cezai yaptırım tasarıdan çıkarılmalı, firmalar için bir geçiş süreci tanınmalıdır. Aşırı miktarlardaki para cezaları ve hapis cezası yaptırımları, ticari işletmeler üzerindeki yükü artıracak, anayasal bir hak olan teşebbüs özgürlüğü yara alacak ve girişimciler ticaret yapmaktan çekinir hale geleceklerdir.

Tüm bu görüşlerimizin ötesinde, 40 yıllık ticaret kanunumuzun, neredeyse 7 yıla varan bir çalışma sonucunda, çağdaş normlara uygun olarak, yenilenecek olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu tasarı şirketlerimizde, çağdaş işletmecilik, kurumsallaşma, iyi yönetim ilkeleri ve sağlıklı denetim gibi, küresel rekabetin gerektirdiği konularda önemli yararlar sağlayacaktır."

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, milletvekilleri ve bürokratların büyük emekleriyle ortaya çıkan bu devasa eserin heba olmaması için, tasarının önümüzdeki yıl bu Meclis tarafından mutlaka kanunlaştırılmasını beklediklerini ifade ederek, "Seçim sonrasına bırakılırsa verilen emeklere yazık olacaktır. Bu yüzden bütün bu çabaların boşa gitmemesi için, iktidarı ve muhalefetiyle, Millet Meclisimizin elimizden geleni yapacağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title