Haberler

Yenilikçi girişimlerde "sanayi" öne çıktı

Güncelleme:

Türkiye'de 2020-2022 yıllarını kapsayan 3 yıllık dönemde 10 ve daha fazla çalışanı bulunan girişimlerin yüzde 39,8'i yenilik faaliyetinde bulundu.

Türkiye'de 2020-2022 yıllarını kapsayan 3 yıllık dönemde 10 ve daha fazla çalışanı bulunan girişimlerin yüzde 39,8'i yenilik faaliyetinde bulundu. Sanayi sektöründe yenilik faaliyeti yürüten girişimlerin oranı yüzde 42,9 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu "Yenilik Araştırması 2022" sonuçlarını açıkladı.

Buna göre, 2020-2022 döneminde 10 ve daha fazla çalışanı bulunan girişimlerin yüzde 39,8'i, 10-49 çalışanı olan girişimlerin yüzde 37,2'si, 50-249 çalışanı bulunan girişimlerin yüzde 47,4'ü, 250 ve daha fazla çalışanı olan girişimlerin yüzde 70,5'i yenilik faaliyeti yürüttü.

Sanayi sektöründe yenilik faaliyetlerinde bulunan girişimlerin oranı yüzde 42,9, hizmet sektöründe yüzde 36 olarak belirlendi.

Söz konusu dönemde girişimlerin yüzde 19,8'i ürün yeniliğine imza attı. Ürün yeniliği yapan girişimler arasında mal yeniliği yapanların oranı yüzde 81,4, hizmet yeniliği yapanların oranı ise yüzde 68,1 oldu.

Yeni veya önemli ölçüde iyileştirilmiş ürünlerin pazardaki durumu ele alındığında, ürün yeniliklerinin yüzde 96,6'sının girişim, yüzde 75'inin ise girişimin faaliyet gösterdiği pazar için yeni olduğu tespit edildi.

En fazla üretim ve hizmet yöntemlerinde yenilik uygulandı

Girişimlerin yüzde 35'i "temel işletmecilik fonksiyonları" olarak da adlandırılan iş süreci yeniliği yaptı. İş süreçlerinde en fazla yeniliğin uygulandığı alan yüzde 77,2 ile mal üretme veya hizmet sağlama yöntemleri oldu. Bu kategoriyi yüzde 73,2 ile muhasebe veya diğer idari işlemler, yüzde 68,9 ile bilgi işlem veya iletişim yöntemleri izledi.

Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin yüzde 28,7'si çeşitli kaynaklardan finansal destek aldı. Bu girişimlerden yüzde 46,5'i merkezi kamu kurum/kuruluşlarından, yüzde 11'i yerel veya bölgesel kamu kuruluşlarından, yüzde 7'si diğer Avrupa Birliği (AB) kurumlarından, yüzde 6,4'ü AB Horizon 2020 Araştırma ve İnovasyon Programı'ndan aldığı finansal destekleri AR-GE veya diğer inovasyon faaliyetlerinde kullandı.

Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin yüzde 36,8'i diğer girişim, kişi veya kuruluşlar ile işbirliği yaptı. Bu girişimlerin yüzde 68,9'u AR-GE veya diğer yenilik faaliyetlerinde işbirliği yaparken diğer rutin girişimcilik faaliyetlerinde işbirliği yapan girişimlerin oranı yüzde 70,9 oldu.

Söz konusu girişimlerin yüzde 24,3'ünün yurt içinde, yüzde 5,9'unun Avrupa ülkelerinde ve yüzde 4,4'ünün diğer ülkelerde AR-GE/yenilik faaliyetleri için işbirliğine gittiği görüldü.

Girişimlerin ekonomik performansı bakımından izlediği stratejilere göre, yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin yüzde 72,2'si yüksek kaliteye, yüzde 71,8'i mevcut müşteri gruplarını memnun etmeye, yüzde 64,2'si müşteriye özel çözümlere ve yüzde 63,4'ü yeni müşteri gruplarına ulaşmaya odaklandı.

Her 4 girişimden 1'i patent başvurusu yaptı

Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin yüzde 48,1'nin ticari marka tescili yaptırdığı belirlendi. Bunu yüzde 25,4 ile patent başvurusu, yüzde 24,1 ile ticari sır kullanımı, yüzde 15,7 ile faydalı model başvurusu, yüzde 13,4 ile endüstriyel tasarım tescili ve yüzde 12,6 ile telif hakkı başvurusu takip etti.

Yenilik faaliyetinde bulunan girişimlerin yüzde 54,9'u daha önce kullanılanla aynı veya geliştirilmiş teknolojiye dayalı makine, ekipman veya yazılım, yüzde 31,3'ü daha önce kullanılmayan yeni bir teknolojiye dayalı makine, ekipman veya yazılım satın aldı.

Araştırma kapsamında girişimlerin ortaya koyduğu yenilik faaliyetlerinde çevreyi koruma katkısının önemli olma durumu da analiz edildi. Girişimlerin yüzde 37,2'si kullandıkları malzemeyi çevreyi daha az kirleten veya çevre için tehlikeli olmayanlarla değiştirdi. Yüzde 35,4'ü birim üretim başına toprak, gürültü, su veya hava kirliliğinin azaltılmasını sağladı. Bu girişimlerin yüzde 34,2'si ise birim üretim başına enerji kullanımını veya toplam karbon ayak izini azaltılırken yine aynı oranda girişimde kullanmak ya da satmak amacıyla atık, su ve malzemenin geri dönüşümünü gerçekleştirdi.

Girişimlerin yüzde 42,3'ünün daha dayanıklı ürünler sayesinde ürün kullanım süresinin uzamasını, yüzde 38'inin kullanım sonrası ürünlerin geri dönüşümünün kolaylaştırılmasını, yüzde 37,9'unun hava, su, gürültü ve toprak kirliliğinin azaltılmasını sağladığı belirlendi.

Girişimleri çevresel yenilik yapmaya iten faktörler incelendiğinde, bu işletmelerin yüzde 42,4'ünün enerji, su ve malzemenin yüksek maliyeti nedeniyle yüzde 39,7'sinin girişimin itibarını geliştirme amacıyla ve yüzde 33,2'sinin mevcut çevresel vergiler, ücretler ve ödemeler nedeniyle yenilik faaliyetinde bulundukları tespit edildi.

Kaynak: AA / Ekonomi

Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title