Haberler

Yunan Darbesinin 33. Yıldönümü

Kıbrıs'ı Yunanistan'a Bağlamak (Enosis) Amacıyla Yunan Generaller Öncülüğünde Başpiskopos Makarios'a Karşı Girişilen ve Katliama Dönüşen, Türkiye'nin Garantörlük Haklarını Kullanarak 20 Temmuz'da Adaya Çıkmasıyla Önlenen Askeri Darbenin Yıldönümü Dolayısıyla Siyasiler ve Devlet Adamları Çeşitli Mesajlar Yayınladı.

Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak (ENOSİS) amacıyla Yunan generaller öncülüğünde Başpiskopos Makarios'a karşı girişilen ve katliama dönüşen, Türkiye'nin garantörlük haklarını kullanarak 20 Temmuz'da adaya çıkmasıyla önlenen askeri darbenin yıldönümü dolayısıyla siyasiler ve devlet adamları çeşitli mesajlar yayınladı.

Faşist Yunan Darbesi'nin yıldönümü nedeniyle mesaj yayınlayan Özgürlük ve Reform Partisi (ÖRP) Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, 15 Temmuz faşist Yunan darbesinin yıldönümünde Kıbrıslı Türklerin, çok daha uyanık ve geçmişten ders almış olarak dimdik ayakta olması gerektiğini belirtti.

Mesajında, darbe hakkında tarihsel bilgi de veren Avcı, "ÖRP, 15 Temmuz 1974 faşist Yunan darbesinin yıldönümünde, adaya Kıbrıslı Türklerin can ve mal varlıklarını korumak amacıyla gelmiş Anavatan Türkiye'ye ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne en samimi teşekkürlerimizi sunmayı bir görev olarak görmektedir. Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğinin vazgeçilmez bir güvencesi olan ve Kıbrıs adasında eşit ve adil bir çözümün de olmazsa olmaz bir koşulu olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin KKTC'deki vazgeçilmez

varlığını günlük siyaset malzemesi yapan birkaç kendini bilmezin açıklamaları, ÖRP ve üyelerimizce olduğu kadar, Kıbrıs Türklerince de büyük bir tepkiyle karşılanmaktadır. ÖRP olarak açıklamaların sahiplerini kınıyoruz. 15 Temmuz faşist Yunan Darbesi, Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs adasındaki varlığına son veremediği gibi 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'yla vatanımız olan Kıbrıs adasında sonsuza kadar var olmamızın son halkasını da yaratmıştır. Kıbrıs Türkleri, Anavatan Türkiye'yle tarihsel bağlara dayalı

sıkı ilişkileri ve Anavatanın desteği sayesinde Kıbrıs adasında sonsuza kadar egemen ve bağımsız olarak yaşamaya devam edecektir" dedi.

15 Temmuz 1974'te Yunan askeri cuntası, Kıbrıs Türk halkını topyekun soykırımdan geçirerek, yıllarca hayalini kurdukları Enosis'i gerçekleştirmek amacıyla Kıbrıs'taki EOKA'cılarla işbirliği halinde Makarios'u devirmiş ve EOKA'cı Nikos Sampson'u sözde "cumhurbaşkanı" ilan etmişti. Darbe sırasında EOKA karşıtı veya Makarios yandaşı 2 bin kadar Yunan ve Rum öldürülmüştü. Faşist cunta, Türklere karşı tedhiş eylemlerinin yoğunlaşmasına da öncülük etmişti.

Yunanistan adayı kendine bağlamak amacıyla ilk darbesini 21 Aralık 1963'te gerçekleştirmişti. Dönemin Kıbrıs Cumhurbaşkanı olan Makarios ve diğer işbirlikçileri ile Yunanistan, Enosis'in gerçekleşmesine engel olarak gördükleri Kıbrıs Türklerini yok etmek amacıyla hazırladıkları Akritas Planı'nı uygulamaya koymuşlar, ancak ummadıkları bir direnişle karşılaşmışlardı.

Bu plan çerçevesinde birçok Türkü katleden ve Türkleri "Kıbrıs Cumhuriyeti"nin organlarından dışlamayı başaran Rum ve Yunanlar, Geçitkale ve Boğaziçi köylerine karşı aynı amaçla 15 Kasım 1967'de gerçekleştirdikleri kanlı saldırıların ardından Türkiye'nin ültimatom vermesi ve adaya müdahale hazırlıkları yapması üzerine o tarihten sonra politika değişikliği yapmış, Kıbrıslı Türkleri ekonomik yönden çökertmeye ve adadan göçlerini sağlamaya yönelik uzun vadeli bir plan uygulamaya koymuştu.

Kıbrıslı Türklerin buna karşı da direnişte başarılı olması üzerine Enosis'i gerçekleştirmede sabırsızlanan Grivas önderliğindeki EOKA'cılar ile acele edilmemesini savunan Makarios taraftarları arasında ihtilaf çıkmış, bu ihtilaf zaman zaman kendi aralarında silahlı çatışmalara dönüşmüş, Makarios'a karşı 15 Temmuz 1974'ten önce de bir kaç kez başarısız suikast girişimlerine bulunulmuştu.

15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'taki EOKA'cılarla işbirliği halinde Makarios'u deviren ve EOKA'cı Nikos Sampson'u sözde "cumhurbaşkanı" ilan eden Yunan faşist albaylar, Makarios karşıtı birçok Rum'u öldürmüş ve Türklere karşı tedhiş eylemlerinin yoğunlaşmasında öncülük etmişlerdi. Darbede hayatını zor kurtaran Makarios, 19 Temmuz 1974'te BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada hem Yunanistan'ın amacını açık biçimde ortaya koymuş, hem yapılan katliamları hem de Kıbrıs Türklerini bekleyen tehlikeleri

anlatmıştı.

Olaylar had safhaya ulaşırken Türkiye, uluslararası İttifak ve Garanti Anlaşmaları'ndan doğan garantörlük hakkını kullanarak, Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini korumak amacıyla 20 Temmuz 1974'te Barış Harekatı'nı gerçekleştirmişti. Türkiye'nin gerçekleştirdiği Barış Harekâtı'yla Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliği sağlandığı gibi, darbeciler de Kıbrıs'ta işgal ettikleri makamlardan çekilmek zorunda kalmışlardı. Bu müdahale sayesinde, Yunanistan'da ise 1967'de askeri darbeyle başlayan Cunta

dönemi tarihe karışmış, ülkede demokrasiye dönülmüştü.

(TAK-CY-CY-ÖK-D)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title