DHA YURT BÜLTENİ - 16

Ankara'da tedavi gören güvenlik korucusu, 12 gün sonra şehit oldu

ŞIRNAK'ın Silopi ilçesinde, 13 Mayıs'ta, PKK'lı teröristlerin yola tuzakladığı patlayıcının infilak etmesi sonucu yaralanan güvenlik korucusu Medeni Bağışlar (29), Ankara'da tedavi gördüğü hastanede, 12 gün sonra şehit oldu. Şehit güvenlik korucusu Bağışlar, memleketi Şırnak'ın Silopi ilçesinde toprağa verildi.
Cudi Dağı bölgesinde bulunan Görümlü beldesinin Cebrail Kapı mevkisinde 13 Mayıs'ta terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlar sırasında teröristlerce yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesiyle 3 güvenlik korucusu yaralandı. Yaralı koruculardan Medeni Bağışlar, Şırnak'taki hastaneden Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne (GATA) sevk edildi. Ankara'daki hastanede tedavi gören güvenlik korucusu Bağışlar, dün gece, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamayarak, şehit oldu. Evli olan şehit korucu Bağışlar'ın cenazesi, Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı'na getirildi. Helikopterle Silopi ilçesindeki Görümlü Jandarma Tabur Komutanlığı'na getirilen Bağışlar için tören düzenlendi. Törene Vali Mehmet Aktaş, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, 23'üncü Piyade Tümen Komutanı Tuğgeneral Halil Soysal, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Yılmaz, Silopi Kaymakamı Sezer Işıktaş, şehidin yakınları ve çok sayıda kişi katıldı. Törende oğlunun tabutuna kapanıp, gözyaşı döken Fahrettin Bağışlar'ı, Vali Aktaş teskin etti. Namaz kılınıp, helallik alındıktan sonra güvenlik korucusu Medeni Bağışlar'ın cenazesi, götürüldüğü Görümlü köyünde toprağa verildi.
Öte yandan yaralı 2 güvenlik korucusunun tedavilerine ise devam ediliyor.

Görüntü Dökümü
-----------
Naaşın helikopterden alınması
Törenin yapılması
Törenden detaylar
Naşın ambulansa bindirilmesi
Şehidin naşının toprağa verilmesi
PKK aleyhine Slogan atılması
Valinin babayı teselli etmesi
Genel ve detaylar görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN/SİLOPİ(Şırnak),

=========

AA muhabiri Nişancı'ya hüzünlü uğurlama

BAYBURT- Trabzon sınırında, 'dünyanın en tehlikeli yolu' seçilen Soğanlı Dağı'ndaki Derebaşı virajlarındaki yol açma çalışmalarını takip ederken, üzerine çıktığı kar kütlesiyle düştüğü uçurumda kaybolan ve 14 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Anadolu Ajansı(AA) muhabiri Abdülkadir Nişancı(34), gözyaşları arasında toprağa verildi.

Bayburt- Trabzon sınırındaki Soğanlı Dağı'nda, 10 Mayıs'ta, kar yüzünden kapanan Derebaşı virajlarında yol açma çalışmalarını takip eden AA Bayburt Muhabiri Abdülkadir Nişancı, üzerine çıktığı kar kütlesiyle uçurumdan düştü. Gözden kaybolan Nişancı'ya ulaşılması için çalışma başlatıldı. Kamera ve fotoğraf makinesi ile ayakkabılarının teki bulunan Nişancı için bölgede Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı(AFAD), Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri ile dalgıçlar arama çalışması yürüttü. Abdülkadir Nişancı'nın cansız bedeni, kayboluşunun 14'üncü gününde düştüğü yerden 1 kilometre uzaklıkta Bayburt sınırında, Dumlu Köyü'nden akan çayın Soğanlı Deresi ile buluştuğu yerde bulundu. Rize ve Elazığ Emniyet Müdürlükleri'ne bağlı Su Altı Grup Amirliği'nde görevli dalgıçlar tarafından cansız bedeni dere yatağından çıkarılan  Nişancı'nın cenazesi, otopsi için Bayburt'a götürüldü.

TOPRAĞA VERİLDİ

Gazeteci Abdülkadir Nişancı için bugün merkez ilçeye bağlı Söğütlü Köyü'nde cenaze töreni düzenlendi. Bayburt Valisi Ali Hamza Pehlivan, Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, AA Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Metin Mutanoğlu, AA Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Hasan Öymez,  AA Yurt Haberler Müdürü Zekeriya Kaya, AA Trabzon Bölge Müdürü Zafer Sel ile çok sayıda Bayburtlu'nun katıldığı törende Nişancı'nın babası Nafiz, kardeşleri Faruk ve Abdurrarhman Nişancı ile aile üyeleri taziyeleri kabul etti. Nişancı'nın çalışma arkadaşlarının gözyaşlarına boğulduğu cenazede acılı eş Çiğdem Nişancı, kızları Serra Beyza ve Zeynep Nilay'a sarılarak, ağladı.

Abdülkadir Nişancı, Söğütlü Köyü Cami'nde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından aile kabristanlığında toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Cenaze'den görüntüler
Cenaze namazının kılınması
Detaylar

BOYUT: 230 MB

HABER KAMERA:  Selçuk BAŞAR-Uğur AYDIN/BAYBURT, -

============================

Dersten kaçıp, denize giren 2 liseli boğuldu

ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesinde, dersten kaçıp denize giren 4 liseliden 2'si boğularak hayatlarını kaybetti.

Ayvacık ilçesindeki Gülpınar Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde okuyan 4 arkadaş, dersten kaçıp, Ak Liman Mevkii'ne geldi. Buradan denize giren liselilerden Sıtkı Esen (17) ve İbrahim Soysal (17), kısa süre sonra dalgalara kapılarak, gözlerden kayboldu.

Kurtulan 2 liseli durumu sahildekilere haber verdi. Hemen suya atlayan çevredekiler, Sıtkı Esen'i yarı baygın halde buldu. İhbar üzerine olay yerine gelen ambulansa alınan Esen, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Olay yerine bölgeye Sahil Güvenlik helikopteri ve botları ile jandarma ekipleri yönlendirildi. Havadan ve karadan yapılan çalışmalar sonunda İbrahim Soysal'ın da cansız bedenine ulaşıldı. İki gencin ölümü Esen'in yaşadığı Babadere köyü ile Soysal'ın yaşadığı Naldöken köyünü yasa boğdu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Sahilden genel ve detay görüntü.
-Kumsaldan görüntü.
-Sahilde bekleyen ailelerden görüntü.
-Gürpınar lisesinden görüntü.
-Helikopter ile arama çalışması görüntüsü havadan
-Sahil Güvenlik botundan denizden arama çalışmasından görüntü.

Haber-Kamera: İpek YAVAŞ/AYVACIK (Çanakkale), -

===========================

Bakan Kurum: Yusufeli konutlarının ilk etabını 2020'de bitirmeyi hedefliyoruz

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, baraj inşaatı nedeniyle Artvin'in Yusufeli ilçesinin yeni yerleşim yerine taşınma süreciyle ilgili, "Kimse mağdur olmayacak. Biz 334 tane konut inşasına başladık. İlk etabı 2020 Ocak ayında bitirmeyi hedefliyoruz. Akabinde de diğer konutlarımızı ihale etmek suretiyle eş zamanlı olarak etaplar halinde bu süreci tamamlamış olacağız" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Artvin'de 151 yıllık tarihinde 6 kez yeri değiştirilen ve baraj inşaatı nedeniyle 7'nci kez taşınacak Yusufeli ilçesini ziyaret etti. Kurum, yeni yerleşim alanlarında süren çalışmalar hakkında bilgi aldı. Ziyaret sırasında bakanlık yatırımlarından bahseden Kurum, "Bugüne kadar AK Parti döneminde Artvin'imize 26 milyar liralık yatırım yaptık. Eylemlerimizi sahaya sunmak, uygulamak suretiyle vatandaşımızın yaşam kalitesini yükseltecek projeleri yapmaya gayret gösteriyoruz" diye konuştu.
Bakan Kurum, '50 bin sosyal konut' projesi başlattıklarını belirterek, "Sosyal konutla ilgili Sayın Cumhurbaşkanı'mızın teşrifleriyle açıkladığımız ve o yatay şehirleşmeyle yükselen Türkiye sloganıyla çıktığımız süreçte '50 bin sosyal konut' projesi başlattık. Bu proje çerçevesinde tam 636 bin başvuru oldu ve şimdi ilk etapta yapacağımız 50 bin ki 2023 yılına kadar hedefimiz en az 250 bin sosyal konut yapmak ve bu anlamda da ülkemizde konut ihtiyacı olan alt gelir grubu vatandaşımız kalmayana dek bu sürece devam edeceğiz. Bu süreçte konutları yaparken de alt yapısıyla üst yapısıyla sosyal donatısıyla bir bütün şekilde inşa edeceğiz. Artvin'imize de bugüne kadar 723 konut inşası gerçekleştirdik ve bunların 289'unu tamamladık diğer inşaatlarımıza devam ediyoruz" dedi.
'YATAY MİMARİ ESASLI YERLEŞİM ALANI OLACAK'
Yusufeli'nde Türkiye'nin en yüksek, dünyanın da 3'üncü en yüksek barajının inşa edildiğini ve ilçede yeni yerleşim alanlarının modern olacağını aktaran Kurum, şunları söyledi:
"Baraj inşası nedeniyle şehir merkezimiz sizin oturduğumuz konutların bulunduğu alanlar daha güvenli bir alan taşınma sürecini de hep birlikte işletiyoruz. Öncelikli olarak şunu söylemek isterim ki ben buraya gelirken, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatlarıyla geldim ve kendisinin selamını size getirdim. Onun talimatı şudur ki burada 864 hektar alanda proje gerçekleştiriliyor. Yeni yerleşim alanımız Yusufeli'nin güneyinde, bittikten sonra gerçekten görmeye değer bir şehir olacak alt ve üst yapısıyla. İnşaatlarımızın bitmesiyle birlikte bizim özlemini duyduğumuz yatay mimari esaslı, içinde camisi, okulu, sosyal donatısı olan tüm sosyal donatıları ve kaymakamlığımızın da inşasıyla birlikte çok modern bir yerleşim alanına kavuşmuş olacaksınız. Bu taşınma sürecinde Yusufeli'nde hiçbir vatandaşı mağdur etmeyecek şekilde bu taşınma sürecini gerçekleştireceğiz."
'KONUTLARI FAİZSİZ VERECEĞİZ'
Taşınmayı gerçekleştirirken, bugüne kadar 3 bin 105 hak sahibi olduğunu dile getiren Kurum, "Hak sahipleri noktasında hem vekillerimiz hem de belediye başkanlarımız daha fazla hak sahibinin olduğunu bize ifade ettiler. Biz de çalışmalarımızı arkadaşlarımıza talimat verdik. Yeniden yapılmasını ve burada fiilen hak sahibi olan vatandaşlarımız eğer eksikse bu eksiğin tamamlanması talimatını verdik. Konut maliyetleri neyse bu maliyetlere hiçbir şey yansıtmadan, finans, faiz gideri yansıtmadan, 5 yıl ödemesiz, 15 yıl ödemeli ve tamamen faizsiz bir şekilde bu konutları vereceğiz" dedi.
'KİMSE MAĞDUR EDİLMEYECEK'
Taşınmayla eş zamanlı viyadük inşaatının yapılacağını ve orada kimsenin mağdur edilmeyeceğini belirten Kurum, "Bunun dışında biz 334 tane konut inşasına başladık. İlk etabı 2020 Ocak ayında bitirmeyi hedefliyoruz. Akabinde de diğer konutlarımızı ihale etmek suretiyle eş zamanlı olarak etaplar halinde bu sürece tamamlamış olacağız. Yaklaşık 800 konutumuz ihaleye hazır. Onu da önümüzdeki aylarda ihalesini yapacağız. Toplamda 1000 ile 1100 konutun ihalesini yapmış olacağız. Bu baraj inşası bittikten sonra inanın bu bölge bugünkünden çok daha iyi bir sürece girecek; hem şehircilik hem istihdam hem de bölgeye katkı anlamında. Burası başka bir şehir olacak ilçe olacak. Bunu inşallah hep birlikte göreceğiz" diye konuştu.
'YSK'NIN KARARINA SAYGI DUYUYORUZ'
Bakan Kurum, Yusufeli ilçesinde itiraz sonrası Yüksek Seçim Kurulu'nca (YSK) 2 Haziran'da yenilenmesine karar verilen belediye başkanlığı seçimine ilişkin ise "Yüksek Seçim Kurulu'nun kararına saygı duyuyoruz. Biz gönül belediyeciliğini vatandaşlarımıza anlatacağız. Kapı kapı gideceğiz 'cumhur ittifakı'nı, bu beka meselesini herkese anlatacağız ve herkesin gönlüne girmek suretiyle bir süreçte de açıkladığımız manifesto çerçevesinde kimseyi mağdur etmeyecek şekilde şehirlerimizin inşasını gerçekleştireceğiz" dedi.
YUSUFELİ'NİN TAŞINMA SÜRECİ
Yusufeli, Çoruh Nehri havzasında; batıda Bayburt ile İspir, doğuda Oltu ve kuzeyde Artvin bölgeleri kültür çevresinde yer almaktadır. Nehir havzaları, insanoğlunun ilk önce yerleşik hayata geçerek, tarım toplumunu oluşturduğu yerlerdir. 1892 yılına kadar 3 kez yerleşim yeri değişen Yusufeli'nin eski adıyla Kiskim olan ilçe merkezi, Öğdem'den Ersis'e taşındı. 29 Haziran 1926 tarihinde çıkarılan kanunla da kaza merkezi, yeniden Ersis'ten Öğdem'e nakledildi. 1 Haziran 1933 tarihinde Artvin vilayeti lağvedilerek, merkezi Rize olan Çoruh vilayeti kuruldu. Artvin'in kaza olması ile Yusufeli kazası ve köyleri tekrar Erzurum vilayetine bağlandı. Çoruh vilayetinin merkezi, 4 Ocak 1936 tarihinde çıkarılan kanunla Rize'den Artvin'e nakledildi. Aynı kanunla Yusufeli, Erzurum vilayetinden alınarak, tekrar Çoruh vilayetine bağlandı. 17 Şubat 1956 tarihinde Çoruh vilayetinin ismi Artvin olarak değiştirildi. 18 Şubat 1950 tarih ve 5531 numaralı kanunla Yusufeli ilçe merkezi, Öğdem'den bugünkü merkezi olan Ahalt'a nakledildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Bakan Kurum ziyaretler
Bakan Kurum konuşma

HABER KAMERA:  Nusret DURUR/YUSUFELİ (Artvin), -

===================

Hayvanseverlerden Veteriner İşleri Müdürlüğü'ne atanan kişiye tepki

İZMİR'in Bornova ilçesinde bir grup hayvansever, Veteriner İşleri Müdürlüğü'ne atanan Zeynep Seher Arslan'a tepki göstermek için belediye binası önünde bir araya geldi. Geçmiş dönemde de görev yapmış olan Arslan'ın hayvan haklarına aykırı eylemlerde bulunduğunu iddia eden grup, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ'dan göreve yeni bir kişinin getirilmesini talep etti. İduğ, "Hayvanseverler ne uygun görüyorsa biz de onu yapacağız" dedi.

İzmir'in Bornova ilçesinde yaşalan hayvan hakları savunucuları Bornova Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü'ne atanan Zeynep Seher Arslan'a tepki göstermek için belediye binası önünde bir araya geldi. Yaklaşık üç yıl önce de aynı görevde bulunmuş olan Arslan'ın, hayvan haklarına aykırı hareket ettiğini ve hayvanların uyutulması, farklı bölgelere taşınması gibi olaylarda ihmalinin olduğunu iddia eden grup, Başkan Mustafa İduğ'dan göreve yeni bir kişinin getirilmesini talep etti. Belediye önünde hayvan dostlarıyla birlikte toplanan 20 kişi, ellerinde 'Sokağa attıklarını unutmadık' 'Köpeklerin ahları üzerinizde kaldı', 'Katil müdür istemiyoruz' yazılı dövizler taşıdı. Gruba açıklama yapan Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ise, "Müdürlüğümüze gidelim, orada yapılması gereken iyileştirmelere birlikte karar verelim. Gidelim, yerinde görelim. Hayvanseverler ne uygun görüyorsa biz de onu yapacağız. Orada çalışan 5 personelin de görev değişikliği konusunda karar verici olduğunu düşünüyorum. Bu iş sadece müdürle değil ekiple birlikte olmalı. Oradaki can dostlarımızın olması gereken koşullarda yaşamasını istiyorum. Görevi kim iyi yapacaksa göreve o gelecek" diye konuştu.

'KALBEN VE VİCDANEN AYNI İLETİŞİMDE DEĞİLİZ'

Hayvanseverlerden Dilara Yıldızlar, geçmişte yaşadıkları olayları anlatarak şöyle dedi: "Bugün burada kalben ve vicdanen aynı iletişim içinde olamayacağımız birinin Veteriner İşleri Müdürlüğü'ne atanmasından dolayı bir araya geldik. Zaten bunu daha önceden deneyimlemiştik. 3 yıl öncesinde şikayetlerden ötürü gönderilen bir müdüre tekrar bugün çocuklarımızın emanet edilmesi bizi panik yaptı ve üzdü. Daha önce iyileştirilebilecek veya iyileştirilemeyecek köpekleri uyuttuğunu biliyoruz. 'Kaju' gibi çocuklarımızın İzmir'in değişik dağlarına atılması, gönüllülere yer verilmemeye çalışılması, barınak kapılarının gönüllülere açılmaması gibi olayları daha önce yaşadık. Biz zaten toplum olarak maalesef ötekileştirilmiş bir grubuz. Bunu bir barınak müdürünün kötü ve çirkin sözlerle yapması bizi çok üzüyor. Gönüllüleri sevmeyen, hayvanları da sevdiğine inanmadığımız bu kişinin görevden alınmasını istiyoruz."

'ÇOCUKLAR BİZİM ÇOCUKLARIMIZ'

Müdür değişikliğine tepki gösteren Meral Aslan da, "Daha önceden vukuatları olan bir kişiyi desteklemiyoruz. Biz canlarımızın adına buradayız. Hayvanları sevmeyen insanları da sevmez. Zeynep Seher Arslan'ı görevde istemiyoruz. Bir önceki Veteriner İşleri Müdürü Banu Barut ile birlikte kurulan çok güzel bir sistemimiz var. Köpeklerimizi gidip gezdirebiliyoruz. Olan imkanlar çerçevesinde en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Sahiplendirmelerimiz çok fazla. Barınak bizim barınağımız. Çocuklar bizim çocuklarımız. Gönüllüler olmadan barınak olmaz" diye konuştu. Başkan İduğ ve grup daha sonra barınağa giderek barınak koşullarını beraber inceledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Mustafa İduğ konuşması
-Hayvanseverlerle röp.
-Genel detay görüntüler

Haber: Hande NAYMAN Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

======================

Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, Çinli yetkililer ve İzmirli iş insanlarıyla buluştu- YENİDEN

'Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, Çinli yetkililer ve İzmirli iş insanlarıyla buluştu' başlıklı haberimizde geçen 'Çin Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Ataşesi Li Qian' ifadesini, kaynağından yapılan yanlış bilgilendirme nedeniyle, ' Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Yuhua Liu' olarak düzeltilip yeniden geçiyoruz. Aşağıdaki haberin dikkate alınması ricasıyla.

----------------------

Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, Çinli yetkililer ve İzmirli iş insanlarıyla buluştu (YENİDEN)

VATAN Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Yuhua Liu ve İzmirli iş insanları ile bir araya geldi. Perinçek, toplantının açılış konuşmasında, "Türkiye'nin gündemi, zorlukları yenmektir. Zorlukları kesinlikle yeneceğiz. Bunu başaracak birikim, hem bugünümüzdedir hem de tarihimizdedir. Zorlukları aşmanın adı, üretim atılımını başarmaktır. Türkiye, üretim devriminin eşiğindedir. Üretmenin yolunu bulacağız. Yol yoksa yol açacağız" dedi.

Türkiye'nin ekonomisiyle ilgili İzmir'de toplantı yapan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Yuhua Liu ile buluştu. Toplantıya iş ve ekonomi dünyasından aralarında Kemal Zorlu, Selim Yaşar, Mehmet Ali Sumam'ın da bulunduğu konuklar katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Perinçek, Türkiye'nin ekonomide ve siyasette büyük kararın, köklü çözümün eşiğinde olduğunu söyledi. Perinçek, "Büyük karar, üretim ve istihdam odaklı ekonominin inşasına başlamaktır. Güvenliğimiz, ekonomik çözümlerle iç içedir. Türkiye'nin gündemi, zorlukları yenmektir. Zorlukları kesinlikle yeneceğiz. Bunu başaracak birikim, hem bugünümüzdedir hem de tarihimizdedir. Zorlukları aşmanın adı, üretim atılımını başarmaktır. İddialı bir söylem olacak ama önümüzdeki süreci yansıttığı için tam yerindedir: Türkiye, üretim devriminin eşiğindedir. Üretmenin yolunu bulacağız. Yol yoksa yol açacağız" diye konuştu.

ÇİN İLE İŞ BİRLİĞİ ÖNERİSİ

"Üretim ve istihdam odaklı ekonominin kuruluşuna bir an önce üreticilerin milli ruhuyla başlamak durumundayız" diyen Perinçek, şunları söyledi:

"Sanayici ve tüccarımızdan esnafımıza, çiftçimize ve işçimize kadar bütün üretici sınıfları seferber etmek, önümüzdeki görevdir. Üreticinin kendisi, en büyük üretici güçtür. Bu zorluklardan çıkışın temel sloganını şöyle ifade edebiliriz; üretici baş tacı. Türkiye, tasarrufu artırmak, yatırımı büyütmek, 'ileri' ve 'geri' diye nitelenen bütün üretim kapasitesini değerlendirmek, ülkenin bütün üretim güçlerini uygun teknolojiler kullanarak seferber etmek durumundadır. Üretim seferberliği için üretme ve çalışma arzusunu ateşlemek, geniş üretici yığınlarına dayanmak, işgücünü eğitmek, kaynakların verimliliğe göre dağılmasına hizmet eden bir hukuk düzeni kurmak, plan yapmak, kamu olanaklarını üretime yöneltmek, devlet ile üretici arasındaki eşgüdümü sağlamak, yolsuzluklara geçit vermemek, kamu görevlerini liyakat esasına göre düzenlemek, bütün bunları başaracak bir siyasal karar sistemi, demokrasi ve disiplin oluşturmak gerekir."

Çin'le iş birliğini öneren Perinçek, "Türkiye'mizi el birliğiyle bir üretim üssü haline getirebiliriz. Çin'i de yine el ele vererek, Batı Asya, Afrika, Avrupa ülkelerinin ve Karadeniz ülkelerinin komşusu haline getirebiliriz. Türkiye ile iş birliği yapınca Çin bir Akdeniz ve Karadeniz ülkesi olur. Üretim ve güvenlik hedefli bir dostluk fırsatı önümüzdedir. Yeter ki bu fırsatı kararlı olarak ve hızla değerlendirelim. Parolamız bellidir; paylaşarak gelişme. Üreteceğiz ve paylaşacağız. Biz Türkiye olarak Çin'den sıcak para talep etmiyoruz. Birlikte yatırım yapalım, üretelim ve paylaşalım diyoruz. Çin yönetimiyle burada aynı görüşteyiz" dedi.

ÇİNLİ ATEŞEDEN İŞ BİRİĞİ MESAJI

Toplantıda konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Yuhua Liu ise şunları söyledi:

"Çin'in nispeten fakir bir ülkeden dünyanın en büyük ikinci ekonomisine, en büyük mal ticaretine ve en büyük ikinci hizmet ticaretine, en büyük ikinci yabancı yatırım giren ülkesine dönüşmesi, en büyük ikinci yabancı yatırım ülkesi, en büyük döviz rezervi ülkesi olması sadece 40 yıl sürdü. Çin mucizesi, ekonomi topluluğu tarafından sıkça kullanılan bir kelime oldu. Tabi ki Çin'in gelişimi hala çok dengesiz ve bölgesel çok büyük farklılık hala bulunmaktadır. 2018'de Çin'in kişi başına gayrisafi yurt içi hasılası (GSYİH) neredeyse 9780 dolar olarak Türkiye'dekiyle aynıdır. Yıllık kişi başına harcanabilir geliri 4 bin 300 dolardır. Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelere yetişmek için çok uzun bir süreç beklenir. Geçen yılın sonunda Çin'de 16.6 milyon köydeki fakir nüfus hala yoksulluğundan kurtarılamamıştır ve yine de dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesidir. Çin'in ekonomik gelişimi, reform ve açılım politikasına dayanır. 1978 yılının sonundan itibaren Çin, planlı bir ekonomiden pazar ekonomisine dönüşmeye başladı ve yavaş yavaş iç pazarını dünyaya açmaya başladı. Geçtiğimiz 40 yıl boyunca küreselleşme sürecine tamamen bütünleşmiş olan Çin, şu anda Dünya Ticaret Örgütü'nün çekirdek üyesi ve 130 ülkenin en büyük ticaret ortağı olmuştur. Çin'in dış dünyaya açılmasının kendine has özellikleri vardır. Sadece Çin'in girişimi değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki kalkınma fırsatlarını da paylaşıyor."

Çinli Müsteşar Yuhua Liu sözlerini şöyle sürdürdü:

"İç yasa ve yönetmeliklerin gelişimi ve yeniden gözden geçirilmesi hızlanacak. Fikri mülkiyetin korumasını güçlendirmek ve ihlallere yönelik cezaları artırmak da dahil olmak üzere, dış dünyaya yasal ve normatif önlemler alınacak. Rekabeti artıran politikaların temel konumu güçlendirilecek. Devlete ait işletmelere, yabancı fonlu ve özel işletmelere tarafsız rekabet ilkesine dayanarak adil rekabet sahnesi inşa edilecek. Ticari dengede yapısal sorunlarla doğrudan yüzleşeceğiz ve azimle bu sorunları çözeceğiz. Güçlü iç pazar oluşturarak ve rekabetçi yüksek kaliteli ürünleri ithal ederek insanların daha iyi bir yaşam için özlemlerini daha iyi tatmin edeceğiz. Ürün ve hizmet alanlarındaki açılımı genişletmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda uluslararası üst düzey deneyimlerden ders çıkarıp, karşılaştırmalar yaparak Çin'in ekonomik ve ticari kural ve standartlarını daha fazla pazara dönük, yasallaştırılmış, standart ve uluslararası hale getirilmiş üst noktada olacak şekilde daha iyi hale getireceğiz. Dünya Ticaret Örgütü'ne aktif olarak katılıp, uluslararası ekonomi ve ticaret kurallarını geliştirmeye teşvik edeceğiz. Uluslararası toplumla çalışarak kurallara dayanan çok taraflı, zamanı yakalayabilen ve geleceğe uyum sağlayabilen ticaret sistemini inşa edeceğiz."

Konuşmaların ardından iş insanları, Doğu Perinçek ile Çinli müsteşara sorularını yöneltti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Toplantıdan görüntü.
Konuşmalardan görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR

Çin Halk Cumhuriyeti Yusufeli Türkiye Ankara Haberler