Haberler

Bütçede "Ulusal Duyarlılık" Tartışması

Başbakanlık Bütçesinin Görüşmelerinde AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, CHP'ye Yönelik Ağır Eleştirilerde Bulunurken, Bağış'ın Eleştirilerini Yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AKP İçinde Tanıdığı Ulusal Duyarlılığı Olan Bir Çok Arkadaşı Olduğunu Ama Bağış'ı Ne Yazık Ki Bu Kategoride Göremediğini Söyledi.

Başbakanlık bütçesinin görüşmeleri AKP İstanbul milletvekili Egemen Bağış ile CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç arasında "ulusal duyarlılık" tartışmasına sahne oldu. Koç, AKP içinde tanıdığı ulusal duyarlılığı olan bir çok arkadaşı bulunduğunu ama Bağış'ı ne yazık ki bu kategoride göremediğini dile getirirken, Bağış, içinde bulunduğu AKP'nin kimsenin yaşatmadığı ulusal kararlılığı yaşattığını, tek karış toprak vermeden, bir tek asker çekmeden Kıbrıs'ta dengeleri koruduğunu söyledi.

Başbakanlık, MİT, MGK Genel Sekreterliği, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçe görüşmeleri AKP ile CHP arasında tartışmalara sahne oldu.

ÖMER DİNÇER TRUVA ATI

Başbakanlık ve bağlı kuruluşların bütçesi hakkında söz alan Konya Milletvekili Atilla Kart, Başbakan Erdoğan ve hükümetin uygulamalarını eleştirdi. Erdoğan'ın laiklik, şehitler ve çiftçilere yönelik konuşmalarından örnekler veren Kart, Başbakan Erdoğan'ın, aradan geçen 4 yıla rağmen bu ülkenin vatandaşlarının başbakanı olduğunun farkında ve bilincinde olmadığını savundu. Kart, "Anayasal sistemin değişmesini savunan bir başbakanlık müsteşarı ve onun himayesindeki binlerce bürokrat truva atı olarak orada görevini sürdürüyorsa burada bir problem var demektir" diye konuştu. Erdoğan'ı, sorumlu olmaya ve hele bu dönemde sağduyulu davranmaya davet eden Kart, "Ya başbakanın zihniyet ve uygulamaların değişmesi ya da başbakanın değişmesi zorunluluğu vardır. Sayın başbakanın zihniyet ve uygulamaları değişmeyeceğine göre öncelikli çözüm sayın başbakanın ve iktidarın değişmesidir" dedi.

MİLYONLAR ANITKABİR'E KOŞUYOR

CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker yaptığı bir araştırmaya göre son dört yılda Anıtkabir'i tam 7.5 milyon kişinin ziyaret ettiğini, bunun cumhuriyet tarihinde bir rekor olduğunu anlatırken, bunun altında Cumhuriyetin temel ilkeleriyle ilgili kaygıların yattığının bir gerçek olduğunu söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi üzerinde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Halil Akyüz, Diyanet'in siyaset dışı kalmasını hep desteklediklerini anlatırken, "Niye? Çünkü siyaset yapılırken hep bizim aleyhimize konuşuldu" dedi. Diyanet kadrolarının bir demokrasi mücadelesi yaptıklarını, Diyanet'in 80 bin kişilik kadrosundan 50 bininin sendikalı olduğunu kaydeden Akyüz, "Bu sendikalar ne istiyorlar? Özerk Diyanet istiyorlar, biz de istiyoruz" dedi. Akyüz, Diyanet'in, "Müslümanlığın sağı solu yoktur dolayısıyla sosyal demokratlar İslamiyet'in temel ilkelerine daha yakındırlar, eğer bundan sonra siyasete katılmak gerekiyorsa sosyal demokratları desteklemek gerektiğini söylemeye başladılar. Siz bundan sonra din istismarına umut bağlamayın, bitti o işler artık. Başka şeyler arayın" diye konuştu.

ALEVİLER DE TEMSİL EDİLSİN

Alevi kesimin diyanette temsil edilmesi gerekiyor. Cemevleri'nin de Alevi yurttaşların ibadetlerinin bir statüye sağlanması gerekiyor. Siz diyorsanız ki bunun Kuran'da yeri yoktur. O zaman Alevi yurttaşları ya ikna edeceksiniz ya da söylediklerini yapacaksınız.

LÜBNAN'A HANGİ YÜZLE GİTTİ ANLAMIYORUM

AKP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Sosyalist Enternasyonal toplantısı için Lübnan'a gittiğini anımsatarak, "Niye gitti anlamıyorum çünkü CHP sosyalist değil statükocu, enternasyonalist değil içe kapalı" dedi. Bağış, AKP TBMM Genel Kurulu'nda Lübnan'a asker gönderme kararını çıkartırken CHP'nin eleştirdiğini ve buna karşı çıktığını anımsatırken, "Şimdi hangi yüzle, 'İsrail'i korumaya gittiğini' iddia ettiği askerleri ziyarete gidecek anlamıyorum" diye konuştu. CHP'nin ekonomi anlayışını eski Doğu Bloku zihniyetine benzeterek eleştiren Bağış, "CHP tek kanallı siyah beyaz televizyon, CHP manyetolu telefon anlayışındadır. Bunu halka anlatmak lazım" dedi.

DOĞAL ÇÜNKÜ MESLEĞİ PAZARLAMACILIK

Bağış'ın ardından CHP'nin hükmü şahsiyetine ağır hakaret ettiği gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Egemen Bağış'ın Başbakan Erdoğan'ın yakın danışmanlarından bir tanesi olduğunu anımsatarak, şöyle dedi:

"Benim AKP içinde tanıdığım ulusal duyarlılığı olan bir çok arkadaşım olduğunu biliyorum. Ama sayın Bağış'ı ne yazık ki bu kategoride göremiyorum. Sayın Bağış AKP'ye de, sayın başbakana da yük olan kadrolardan bir tanesi. Eleştirileri doğaldır çünkü Sayın Bağış'ın mesleği pazarlamacılık. New York'ta bilmem hangi caddede mağazanız vardı ama burası mesleğinizi yapmak için uygun yer değil sayın Bağış. Burası Türkiye Cumhuriyeti devletinin parlamentosu ve CHP'de bu devletin temel kurumlarından bir tanesi."

ULUSAL KARARLILIĞI YAŞATTIK

Koç'un ardından yeniden kürsüye gelen Egemen Bağış ise, ABD'de legal bir statüde çalışırken Başbakan Erdoğan'ın daveti üzerine Türkiye'ye gelerek siyasete girdiğini anlattı. ABD'de yaşadığı 17 yıl boyunca ABD'deki Türk derneklerinde aktif görev yaptığını kaydeden Bağış, ABD'de Türkiye için yaptığı çalışmalar nedeniyle aldığı bir çok ödül olduğunu, bu ödüllerin MGK Genel Sekreterliği'nden Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlığa kadar pek çok kurum tarafından verildiğini söyledi. Koç'un kendisinin ulusal hassasiyete duyarlılığı olmadığını söylediğini anımsatan Bağış, "Benim içinde bulunduğum AKP kimsenin yaşatmadığı ulusal kararlılığı yaşatmıştır. Tek karış toprak vermeden, bir tek asker çekmeden Kıbrıs'ta dengeleri korumuştur" dedi. (ANKA)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

title