Brüksel: KKTC Üniversitelerinin Brüksel Çıkarması
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Yüksek Eğitimi, Avrupa Parlamentosu'nda Düzenlenen Konferansta Tartışıldı. KKTC'de Faaliyet Gösteren Üniversite Temsilcilerinin ve KKTC Yükseköğretim Planlama Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (Yödak) Başkanı'nın Katıldığı Konferansta KKTC Üniversitelerine Uygulanan Eğitim Ambargoları ve Erasmus Konusu Tartışıldı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) yüksek eğitimi, Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen konferansta tartışıldı. KKTC'de faaliyet gösteren üniversite temsilcilerinin ve KKTC Yükseköğretim Planlama Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı'nın katıldığı konferansta KKTC üniversitelerine uygulanan eğitim ambargoları ve ERASMUS konusu tartışıldı.
Konferansın açılık konuşmasını yapan Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temas Grubu Üyesi Cem Özdemir, yüksek eğitimin temel insan hakları olduğunu belirterek, KKTC üniversitelerine eğitim konusunda ambargo uygulanmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. KKTC üniversitelerinden 20'ye yakın akademisyenin konferansa katıldığını kaydeden Özdemir, akademisyenlerin ve üniversitelerin "sözde" üniversiteler olmadığını vurguladı. Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Rektörü Prof. Dr. Halil Güven, konferansta yaptığı sunuşta, bilginin yasadışı olmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, Kıbrıslı Rumlar'ın iddia ettiği gibi, yasal olmayan öğrenci, yasal olmayan akademisyen, yasal olmayan diploma, sözde rektör, sözde profesör, sözde diploma gibi kavramların olamayacağını belirtti. Konuşmasında KKTC yüksek eğitim sektörüne uygulanan eğitim ambargolarından bahseden Prof. Güven, ambargolara ve Kıbrıslı Rumlar'ın tüm engellemelerine rağmen DAÜ olarak, Avrupa Üniversiteler Birliği ve Uluslararası Üniversiteler Birliği'ne üye olabildiklerini kaydetti. Kıbrıs adasının konumu itibarı ile önemli bir sorumluluğunun bulunduğunu belirten Güven, KKTC üniversitelerinin bölgedeki barışa ve işbirliğine katkı yapabileceğini söyledi. Avrupa sınırları içerisinde öğrenci değişim programı olan ERASMUS'a, Kıbrıslı Rumlar'ın engellemesi yüzünden dahil olamadıklarını da belirten Rektör Güven, ERASMUS programının bölge barışına ve kültürlerin kaynaşmasına katkı sağlayabileceğini ifade etti.
Kıbrıs adasında güvensizlik, önyargı, basmakalıp gibi unsurların bulunduğuna dikkat çeken Güven, KKTC yüksek eğitiminin bu olumsuzlukları aşmakta, iyi niyet oluşturmakta ve ortak değerler oluşturmakta rol üstlenebileceğini belirtti. KKTC'nin 30 yıldan daha uzun süredir izolasyon altında olduğunu, bunun üniversitelere de yansıdığını anlatan Güven, 2004'te yapılan referandumda KKTC halkının barışı ne kadar istediğini ortaya koyduğunu söyledi.
"YÜKSEK EĞİTİM SEKTÖRÜNE UYGULANAN AMBARGO VE İZOLASYONLAR KALDIRILMALI"
YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Tahir Çelik ise, KKTC'nin turizm ve yüksek eğitime bağlı bir ekonomisinin olduğunu ifade ederek, yüksek eğitim sektörüne uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini kaydetti. KKTC ekonomisinin yüzde 40'ının eğitim sektörüne bağlı olduğuna ve eğitimin önemine vurgu yapan Çelik, şuanda KKTC'de eğitim gören 40 bin öğrencinin ERASMUS programına dahil olması gerektiğini vurguladı. YÖDAK'ın yapısından bahseden Çelik, YÖDAK'ın KKTC yüksek eğitiminin denetimini, akreditesini ve koordinasyonunu üstlendiğini belirtti. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Kıbrıslı Türkler'in ekonomik, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerine yönelik izolasyon uyguladığını kaydeden Prof. Çelik, Birleşmiş milletler (BM) Genel Sekreteri'nin ve AB Genel İşler Komisyonu'nun 2004 yılında 'ambargoları kaldırın' çağrılarının halen daha gerçekleşmediğini hatırlattı. Kıbrıslı Türkler'in, Kıbrıslı Rumlar'dan bağımsız olarak AB yüksek eğitim sistemine dahil olması ve uygulanan eğitim ambargosunun kaldırılması için çağrı yapan YÖDAK Başkanı, Kıbrıs'ta 1960 Anayasası'na göre her iki toplumun eğitim hakkının ayrı olduğunu söyledi.
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Rektörü Prof. Dr. Nuket Sarıca da yaptığı konuşmada, UKÜ hakkında bilgi aktarırken, UKÜ'nün genç ve yenilikçi bir üniversite olduğunu vurguladı. UKÜ'de her yıl birçok uluslararası konferans gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Sarıca, yüksek eğitime uygulanan ambargoların kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Konferansın son konuşmacısı Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hıfsı Doğan, üniversite hakkında bilgi verdi. KKTC yüksek eğitimine uygulanan izolasyon yüzünden öğrencilerin Bologna Süreci'nin bir parçası olan ERASMUS programına dahil olamadıklarını belirten Prof. Doğan, öğrencilerin bu konuda sıkıntı yaşadığını vurguladı. Prof. Doğan, GKRY'nin KKTC üniversitelerine yönelik olumsuz davranışlarının devam etmesi durumunda adada ümit edilen kültür kaynaşmasının olamayacağına da dikkat çekti.
ERASMUS Öğrenci Ağı Brüksel Başkanı Christos Devient, kendisinin de ERASMUS programından yararlanarak master ve doktora yaptığını kaydederek, DAÜ'nün davetlisi olarak Kıbrıs'a geldiğini ve DAÜ'nün uluslararası ve organize bir üniversite olduğunu ifade etti. Devient, konuşmasında kültürlerin kaynaşmasına vurgu yaparak, KKTC'de eğitim gören öğrencilerin de bu kültürün bir parçası olması gerektiğini dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu üyesi Kıbrıslı Rum Marios Matsakis, konferansın tartışma kısmında söz alarak, 260 bin nüfusu olan Kuzey Kıbrıs'ın nasıl olup da 5 üniversiteye sahip olabildiğini anlayamadığını söyledi. Kuzey Kıbrıs'ta eğitim gören öğrencilerin Kıbrıslı olmadığını belirten Matsakis, öğrencilerin çoğunun Türkiye'den geldiğini kaydetti. Kıbrıslı Türk akademisyenlere Güney Kıbrıs'a geçmelerini ve Güney'deki akademisyenlerle işbirliği yapmalarını tavsiye eden Matsakis, Kıbrıslı Türk akademisyenlerden Güney'deki akademisyenleri dışlamamalarını istedi.