Boeing Yakıt Piliyle Çalışan Uçağın Test Uçuşlarına Başlıyor

Boeing Avrupa Araştırma ve Teknoloji Birimi (BR&TE) ve Boeing'in Avrupalı iş ortakları tarafından 2003 yılında başlatılan "Yakıt Pili Uygulamalı Uçak" projesi, tamamlanan sistem entegrasyonu aşamasıyla birlikte yer ve uçuş testlerine hazır hale geldi. Sadece bir yakıt pili ve hafif elektrik bataryalarıyla çalışan tek kişilik pervaneli uçak 16.3 metre kanat açıklığına sahip olup yakıt pili enerjisiyle saatte 100 km'lik hıza ulaşacak.

Boeing yeni projesinde geleneksel pervaneli uçaklara monte edilmiş bir elektrik motorunu çalıştırmak için Proton Exchange Membrane (PEM) adı verilen ve yakıt piliyle lityum-iyon bataryalardan oluşan bir hibrit sistem kullanıyor. Yakıt pili uçağın seyir aşamasında gerekli tüm gücü sağlayabiliyor. En fazla gücün gerektiği kalkış ve iniş anında ise lityum-iyon bataryalar devreye giriyor.

İspanya'da yapılacak uçuş testleri, dünyada ilk kez insanlı bir uçağın, sadece yakıt pillerinden güç alarak uçabileceğini gösterecek. BR&TE Direktörü Francisco Escarti, Boeing'in yakıt pillerini gelecekte ticari uçakların öncelikli güç kaynağı olması için tasarlamadığını, ancak bu tip testlerin yeni teknolojinin küçük uçaklarla insansız hava araçlarında kullanılabilmesi açısından önemli olduğunu belirtti.

Boeing Phantom Works'un bir birimi olan BR&TE, test uçağının tasarımı ve montajında Boeing Ticari Uçaklar ve İspanya'daki iş ortaklarıyla, Avusturya, Fransa, Almanya, İngiltere ve Amerika'daki çeşitli şirketlerle beraber çalıştı.

Elektrokimyasal bir aygıt olan yakıt pilleri, hidrojeni, hiçbir yanmaya sebep olmaksızın elektrik ve ısıya çeviriyor. Yakıt tasarrufu sağlayan ve çevre için daha temiz enerji üreten piller, hem hidrokarbon yakıtla çalışan motorlardan daha hafif hem de hiçbir şekilde emisyon üretmiyor.

Boeing araştırmacıları, PEM sistemiyle birlikte başka tip yakıt pili teknolojileri üzerinde de çalışıyor. Bunlardan biri olan "Katı Oksitli Yakıt Pili", gerektiğinde yedek güç üretici sistem olarak kullanılabilecek. Bu teknolojinin gelecek 10-15 yıl içinde ticari havacılıkta kullanılabilir duruma geleceği öngörülüyor.

(SM-HO-E)

Haberler