Haberler

Başbakan Yardımcısı Arınç (2/son): Adayımız Bütün Dünyanın Bildiği Bir İsim Olacaktır

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayının tespit edilmesi konusunda tüm istişarelerin başarıyla ve samimiyetle yürütüldüğünü kaydederek, "Bir karar verildi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayının tespit edilmesi konusunda tüm istişarelerin başarıyla ve samimiyetle yürütüldüğünü kaydederek, "Bir karar verildi. O kararı ilanı, yarın inşallah bu saatlerde, bütün dünyanın bildiği bir isim olacaktır. Bundan sonraki gelişmeler zaman içerisinde herhalde önümüze gelecek" diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Başbakanlık Yeni Bina'da toplanan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenledi. Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Arınç, HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Selahattin Demirtaş'ı göstermesini değerlendirdi. Demirtaş'ın adaylığının beklenen bir şey olduğunu kaydeden Arınç, "Yani CHP ve MHP'nin adayından sonra da HDP'nin de kendi adayını açıklayacağı, bunun büyük ölçüde Selahattin Demirtaş olarak tespit edildiği biliniyordu" dedi.

-"BİR İHTİMAL, BİR ÜMİT"-

Cumhurbaşkanı aday sayısının 2'ye çıktığını, yarın da AK Parti'nin adayının açıklanacağını hatırlatan Arınç, "Tabii matematik olarak muhtemelen başka adaylar da çıkabilir ama bunun reel politik içerisinde herhalde çok fazla geçerli olmayacağını düşünüyoruz. Bir ihtimal, bir ümit, "CHP içinde madem ki 21 milletvekili imza vermemiştir, onlar başka bir adaya gösterebilir mi?' şeklindeydi. Ancak o 21'in kafasından geçenler farklı olunca herhalde bir aday üzerinde anlaşamıyor görünüyor. Bu bakımdan 3 adaylı bir cumhurbaşkanlığı seçimine doğru gideceğimizi düşünüyorum. Ülkemiz için hayırlı olsun" şeklinde konuştu.

Çözüm süreciyle ilgili getirilen eleştirilerin sorulması ve yasanın kapsamıyla ilgili ip ucu istenmesi üzerine Arınç, "İp ucu vermeye gerek kalmadı çünkü tasarı Meclis'e sevk edildi. Bütün gazetelerimiz, televizyonlarımızda, 6-7 maddede, zannediyorum bu tasarı üzerinde herkes bilgi sahibi oldu. Hatta tartışmalar yapıldı. Bu konu üzerinde herkes düşüncelerini ifade etti. Eleştiriler olacaktır. CHP açısından bir eleştiri olmamasını temenni ederim. Çünkü geçtiğimiz günde, bir televizyon programına çıkmıştım, orada bu tasarı üzerinde belki CHP'nin destek olabileceğini düşündüğümü söyledim. Onun da kaynağı Sayın Kılıçdaroğlu'ydu. Bildiğiniz gibi Sayın Kılıçdaroğlu daha bu tasarı görüşülmemiş ve Meclis'e sevk edilmemişken, Diyarbakır'da katıldığı bir çalıştayda, "artık bu çözüm sürecinin yasal bir zemine oturması gerekir' diye ifade etti. Bu, çok cesaret verici bir şey ve çok doğru bir şey ama ben o günkü televizyon kanalında, Cuma günüydü zannediyorum, Diyarbakır'da söylediğini, Ankara'da inkar edecekse geçmişte bazı uygulamalarını bildiğimiz için diyecek bir şeyimiz yok ama koskoca anamuhalefet lideri Diyarbakır'da bunu söylüyorken, Ankara'da da arkasında durması gerekir diye söyledim. İşte yasal zemin bu. Yasal zemin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde. Onun görüşmelerinin de mutlaka bu seçim döneminde yapılması gerekiyor" diye konuştu.

-"SEKRETARYA İŞİNİ KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞI YAPACAKTIR"-

Tasarının ilk maddelerinin Bakanlar Kurulu'nun terörün sonlandırılması neler yapacağını ve adeta yol haritası çizdiğinin altını çizen Arınç, "Yoksa bu genel anlamın içerisinde şunu şu gün, bunu bu saatte yapacak diye bir kayıt yok. Bakanlar Kurulu bu kanunla, bir çerçeve kanunu getirerek kendi üzerinde bir görev yükleniyor ve yetki istiyor. Diyor ki, "bu konudaki sekretarya işini Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı yapacaktır ve bu konuda karar almaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bakanlar Kurulu kişilere, kurumlara kuruluşlara yetki verdiğinde onlar bu görevleri yapacaklardır, bu görevleri yaparken de kendileri hiçbir adli idari, idari ve yargısal sorumluluk altında olmayacaklardır' diyor. Çok açık ifadelerle maddeler çok sarih yazılmış, 5-6 alt madde halinde, yani dağa çıkışların önlenmesi, dağdan çıkışların özendirilmesi, dönenlerin rehabilitasyonu ve Türkiye'de barışın, huzurun, güvenliğin tekrar yerli yerince oturulabilmesi için hangi tedbirler alınacak, esasen Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı bunun için kurulmuştu, bunlar yasal zemin üzerinde birer birer somut hale gelecek" ifadelerini kullandı.

Söz konusu tasarıya, TBMM'de komisyonlarda ve Genel Kurul'da ekleme çıkarma ve değişiklikler yapılabileceğini kaydeden Arınç, "Artık bundan sonra yasal çerçevenin de belli olmasında elbette Türkiye için büyük zaruret bulunmaktadır. MHP'nin alışılagelmiş, her zaman söyledikleri sözlerin dışında yeni bir eleştiri getirdiğini görmüyorum çok da ciddiye alınacak şekilde ama onun dışında CHP'den de "bakacağız, göreceğiz. Belki katkı sağlayabiliriz' diye düşünceler var. Diğer paydaş diyebileceğimiz Parlamento içerisinde HDP'de olumlu baktığını görmekteyiz. Demek ki Genel Kurul'dan büyük bir uzlaşıyla kanun çıkmış olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

-"BÜTÜN DÜNYANIN BİLDİĞİ BİR İSİM OLACAKTIR"-

AK Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kendisinin üçlü bir zirve yapıp yapmadığının sorulması ve Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması halinde başbakanın kim olacağının sorulması üzerine Arınç şu ifadeleri kullandı:

"Buna "evet' desen bir türlü, "hayır' desen bir türlü. Öyle bir soru soruyorsun ki, geçtiğimiz daha önceki dönemdeki görüşmelerimizdeki sorularınıza cevaplardan farklı bir şey söylemeyeyim ama cumhurbaşkanı adayının tespit edilmesi veya yarın da ilan edilecek olması konusunda hakikaten tüm istişareler başarıyla ve samimiyetle yürütüldü. Bir karar verildi. O kararı ilanı, yarın inşallah bu saatlerde, bütün dünyanın bildiği bir isim olacaktır. Bundan sonraki gelişmeler zaman içerisinde herhalde önümüze gelecek. Yine bu konudaki çalışmalar, istişareler devam edecek. Çünkü önümüzde nereden baksanız 2 aya yakın zaman var. Sayın Başbakanımız da "başbakanlık ve partinin geleceği konusunda cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra daha çok duracağız' şeklinde konuştular. Bizce de doğru olan budur. İnşallah o günü rahatlıkla, suhuletle hepimiz bekleyeceğiz.

Bizim görüşmelerimize gelince, ben ikili görüşmeler yaptığımızı ifade etmiştim. Üçüncü bir görüşme yapılıp yapılmadığı konusunda üzülerek sorunuza cevap veremeyeceğim. Çünkü altından başka alt sualler çıkacaktır, tartışmalar başlayacaktır. Buna gerek yok. Yarın inşallah en büyük kısmını hep beraber dinlemiş ve görmüş olacağız"

Kaynak: ANKA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Bülent Arınç Ak Parti Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title