Bakanlar Kurulu Açıklaması

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, bölücü örgüt elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili iddianın asılsız olduğunun ortaya çıktığını belirterek, "Artık kimse bu yalanlardan medet ummamalıdır. Bizim insanımız da bilmelidir ki bu tip iddialarla bir oyun oynanmak isteniyor. Özellikle içinden geçtiğimiz bu süreçte kimse itibar etmemeli, bu yalanların peşinden gitmemelidir" dedi.

Adalet Bakanı Çiçek, doktorları tarafından istirahat etmesi tavsiye edildiği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın toplantının son kısmına katıldığını, toplantının önemli kısmının Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül başkanlığında yapıldığını söyledi. Toplantıda 4 kanun tasarısını ele alındığını ifade eden Çiçek, kamu yönetiminde yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında muhtelif tarihlerde çıkarılan yasalarda bürokratik bir çok engel ve işlem olduğuna işaret etti. Zaman içinde bunları ayıklamaya çalıştıklarını ancak mevzuatların çok fazla olmasından dolayı yeniden gözden geçirmek gerektiğini dile getiren Çiçek, bazı kanunlarda değişiklik yapılacağını kaydetti. Çiçek, sağlık kurulu raporu diye geçen bütün ifadelerin sağlık raporu şeklinde değişmesiyle ilgili bir düzenleme olduğunu belirterek, sağlık kurulu raporlarının artık istenmeyeceğini, sadece doktor tarafından verilecek bir raporun yeterli olacağını açıkladı.

12 Mart'ın, İstiklal Marşı'nın kabulünün yıldönümü olduğuna işaret eden Çiçek, bugünün hatırasını devamlı canlı tutabilmek için 12 Mart'ın, İstiklal Marşı'nın kabulünü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü ilan edilmesiyle ilgili bir kanun tasarısının kabul edildiğini ifade etti.

Bakanlar Kurulu'nda 2 tane de teknik kanun tasarısının ele alındığını kaydeden Bakan Çiçek, bunlardan birinin Askeri Hakimler Kanunu'nda değişiklik yapılarak Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatındaki mevcut hukuk müşavirliklerine de askeri hakimlerin atanabilmesine imkan veren bir tasarı olduğunu söyledi. Çiçek, diğer tasarının ise Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu'nda yapılan değişiklik olduğunu belirtti.

Toplantıda, Devlet Bakanı Babacan'ın AB ile ilgili çalışmalarda bugün gelinen nokta hakkında bilgi verdiğini söyleyen Çiçek, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın ise e-devlet çalışmaları hakkında bilgi sunduğunu kaydetti. Bilgi teknolojilerinin devlet hayatında kullanılması bakımından her bakanlığın kendi yönünden bazı sistemler geliştirdiğine işaret eden Çiçek, bunların tek elden sürdürülmesi ve ilerde her bakanlığın ayrı bir sistem kurarak sistemi kullanılamaz hale getirmemesi için bir çalışma başlatıldığını hatırlattı. Çiçek, Nisan ayından itibaren yapılan çalışmaların kamuoyuna daha kapsamlı şekilde sunulacağını ve deneme çalışmalarının başlayacağını söyledi.

Açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Çiçek, hafta sonu baçı futbol maçlarının ardından yaşanan şiddet olayları ile ilgili bir soru üzerine bu konunun bugün görüşülmediğini ifade etti. Geçmişte bu konuda çıkarılan bir yasa olduğunu hatırlatan Çiçek, Türkiye'nin temel probleminin yasa eksikliğinden kaynaklanmadığını dile getirdi. Kanunların tek başına çıkarılmasının yetmediğini anlatan Çiçek, "Bunun uygulaması önemli, bunun eğitimi önemli. Bu alanda da bir toplumsal eğitime ihtiyaç var. En başta kulüp yöneticilerimiz ve kulüplerin önde gelenleri hem bu şiddetin önlenmesi ve hem de salonlarda ve stadlarda duymak istemediğimiz yanlış ifadelerin kullanılmaması açısından belli ki yasal düzenlemelerin ötesinde daha özel çabalar göstermeli. Sporun bir centilmenlik anlayışı içinde sürdürülmesinde fayda var. Bir yasal düzenleme şu safhada gerektirmiyor. Uygulamayı daha öne çıkaran bir tutum içine girmemiz lazım" dedi.

Çiçek, bölücü örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ın sağlık durumu ile ilgili yapılan incelemenin sonuçlarına ilişkin bir soru üzerine, Öcalan'ın yeniden yargılanması konusu gündemden düşünce konuyu canlı tutmak isteyen bir kısım iç ve dış çevrelerin istismar edecekleri bir yalanı, bir asılsız iddiayı gündeme getirdiklerini ifade etti. Geçen perşembe günü Öcalan'ın avukatlarının böyle bir iddiayı gündeme getirdiklerini hatırlatan Çiçek, bunun dışarda istismarının, içerde bir kısım spekülasyonlarının başladığını anlattı. Çiçek şunları kaydetti:

"Biz Türkiye'nin yerli yersiz bu tip yalanlarla dışarda içerde meşgul olmaması, bir kısım insanlarımızın bu yalanlara itibar ederek yasa dışı yollara tevessül etmemeleri ve gerçeğin ortaya çıkarılması adına konu gündeme getirildiğinde 3 değerli uzmanı görevlendirdik. 3 profesör örnekler aldılar. Devlet ciddiyeti içinde biz bunu aldık. Çünkü bu konu dışarda istismar ediliyor, bir kısım makamlardan yeni kararlar ihdas edilmek isteniyordu. 3 tane bilim adamı gerekli örnekleri aldılar. Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Adli Tıp'ta inceleme yapanların, kararın altına imza atanların hemen tamamı uzman ve kariyer sahibi. Profesör, doçent, uzman heyetlerden müteşekkil bir kurul. Bu iddianın asılsız olduğu ortaya çıktı. Artık kimse bu yalanlardan medet ummamalıdır. Bizim insanımız da bilmelidir ki bu tip iddialarla bir oyun oynanmak isteniyor. Özellikle içinden geçtiğimiz bu süreçte kimse itibar etmemeli, bu yalanların peşinden gitmemelidir. Türkiye bir hukuk devletidir. Yargılaması hukuk çerçevesindedir. Hükmün infazı da hukuk çerçevesinde olmaktadır. Bu konuda Türkiye'nin hiçbir çekincesi, hiçbir endişesi de yoktur".

Çiçek, Nevruz'la ilgili alınacak güvenlik tedbirlerinin toplantedetti. Bilgi teknolojilerinin devletıda gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine bugüne kadar nasıl yapılıyorsa o çerçevede bir devlet kutlamasının yapılacağını ifade etti. Nevruz kutlamalarının nasıl yapılacağını her ilde valilerin ayarladıklarına işaret eden Çiçek, "Bunun bir şenlik, dostluk, barış, kardeşlik havası içinde kutlanması esastır. Bunun böyle olmasını arzu ediyoruz. Vatandaşlarımızın bu konuda Türkiye'nin huzuru ve barışı açısından bir takım tahriklere kapılmamasını arzu ediyoruz. Yasalarla karşı karşıya gelmemelerini arzu ediyoruz. Kim ne yapacaksa kanunlar çerçevesinde yaparsa bundan herkesin yararı olacağı düşüncesini taşıyoruz. Bu konularla ilgili özel bir oturum yapmaya gerek yok. Zaten güvenlik birimleri sadece nevruzla ilgili değil önümüzdeki günlerin gelişmelerini de dikkate alarak bu toplantıları yapmaya devam ediyorlar. İçişleri Bakanlığı kendi yönünden yapıyor. Biz de Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantılarını daha sık ve daha düzenli yapıyoruz. Yarın öğleden sonra da yine bir Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısı yapılacak. Nevruz gündemli değil genel olarak Türkiye'deki terörle mücadelede son toplantıdan bugüne kadar yaşanan gelişmeleri değerlendireceğiz" şeklinde konuştu.

Çiçek, Başbakan Erdoğan'ın sağlık durumuna ilişkin soruya ise şu karşılığı verdi: "İstirahat etmesi lazım. Uzun süre ayakta kalmaktan dolayı yaşamış olduğu bir sıkıntı. Zaman zaman uzun süre ayakta kalan herkes ben de dahil bu sıkıntıyı yaşıyoruz".

(ZÇ-MAY-ÖK-ÖK-Y)

Haberler