TÜM KATEGORİLER
AB vatandaşlarının birliğe inancı zayıflıyor
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin vatandaşlarının yüzde 40'ı, birliğin 10-20 yıllık süre zarfında dağılabileceğine inanıyor.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin vatandaşlarının yüzde 40'ı, birliğin 10-20 yıllık süre zarfında dağılabileceğine inanıyor.
Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyinin (ECFR), 14 AB ülkesinde 60 bin kişiyle gerçekleştirdiği anket sonuçları, "Güçlü Bir Avrupa Dış Politikası'na Yoğun Destek- İnsanlara İstediklerini Verin" başlıklı bir raporla açıklandı.
Ankete göre, AB vatandaşları "daha tehlikeli ve rekabet dolu" bir dünyada, güçlü ve uyumlu bir AB dış politikasını destekliyor.
AB'nin "jeopolitik" bir aktöre dönüşmesini isteyen katılımcılar, aynı zamanda yetkililerin vatandaşın sesine daha fazla kulak vermesini talep ediyor.
Anket katılımcıları aynı zamanda AB'nin artık "ABD'nin sağladığı güvenlik teminatına" bel bağlamaması gerektiğini savunuyor.
"AB, 10-20 yıl içinde dağılabilir"
Ekonomi, eşitsizlik ve güvenlik tehditleri gibi konularda endişeleri bulunan katılımcıların üçte biri, üye ülkeler arasında çatışma çıkabileceğine ihtimal veriyor.
Diğer taraftan katılımcıların yüzde 40'ı AB'nin 10-20 yıl içinde dağılabileceğini düşünüyor.
Katılımcılar, AB'nin dağılması durumunda en büyük kaybın Çin, Rusya ve ABD gibi küresel güçlere karşı birlikte hareket edememek olacağını ifade ediyor.
Genişlemeye destek yok
Anket katılımcılarının, "Gelecek dönemde kaç Batı Balkanlar ülkesi AB'ye katılmalı?" sorusuna verdiği yanıt ise, birlik genelinde genişlemeye destek olmadığını ortaya koyuyor.
Katılımcıların Almanya'da yüzde 46, Avusturya'da yüzde 44, Fransa'da yüzde 42, Hollanda'da yüzde 40, Danimarka'da yüzde 37'si "hiçbir Batı Balkanlar ülkesinin" birliğe katılmasını istemiyor.
"AB, Suriye savaşında yetersiz kaldı"
Dış politika alanında AB'nin etkinliğine ilişkin, Hollanda ve Danimarka'dakiler dışında tüm katılımcılar, Avrupalı ülkelerin Suriye savaşında üzerine düşeni yapmadığına inanıyor.
Katılımcılar özellikle göç ve iklim değişimi konularında "AB düzeyinde" adım atılması gerektiğini savunuyor.
