Bu serada ne sebze ne de meyve değil klasik araba yetişiyor

Bu serada ne sebze ne de meyve değil klasik araba yetişiyor Haber Videosunu İzle
Bu serada ne sebze ne de meyve değil klasik araba yetişiyor
Haberin Videosunu İzle
Haberin Videosunu İzle
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Konya'da 42 yıldır klasik araba restorasyonu yapan Muammer Kıcıklar, çocukluk hayaliyle başladığı mesleğini sürdürüyor. Klasik araç ustası Kıcıklar, evlerinin önünde sera olarak tabir edilen yeri garaj niyetiyle yaptıklarını ancak sera olarak yorumladığını ifade ederek, "Olsun, mutluyum yine de. Araç yetiştiriyorum" dedi.

  • Muammer Kıcıklar, Konya'da 42 yıldır Amerikan klasik otomobillerini restore ediyor.
  • Kıcıklar, klasik araçların tamamen sökülüp yeniden toplanması gereken restorasyon sürecinin aylar sürdüğünü belirtiyor.
  • Restore edilmiş Amerikan klasik otomobillerinin maliyeti 1 milyon TL'nin üzerinde olup, bazı araçlar 3 milyon TL'den satılıyor.

Konya'da 42 yıldır Amerikan klasik otomobillerini restore eden 61 yaşındaki Muammer Kıcıklar, çocukluk hayalini mesleğe dönüştürerek Türkiye'de azalan kombine restorasyon ustalığını sürdürmeye devam ediyor. Kaporta, boya, döşeme ve elektrik işlemlerini tek başına yapan Kıcıklar, klasik araçların tamamen sökülüp yeniden toplandığını, sürecin aylar sürdüğünü belirtti.

ARAÇLARI SERADA KORUYOR

Araçları "sera" olarak bilinen koruma alanında sakladığını, bu bölümün güneş ve kardan korunmaları amacıyla oluşturulduğunu belirten Kıcıklar, klasik araçları geleceğe taşımanın hem emek hem de sorumluluk gerektirdiğini vurguladı.

Bu serada sebze değil klasik araba yetişiyor

"BENİM TARZIMDA KOMBİNE TABİRİYLE SIFIRDAN KAPORTA, BOYA, DÖŞEME, ELEKTRİĞİ YAPACAK TEK KİŞİ YOK"

Rahmetli amcasının arabasının onda bir özenti oluşturduğunu anlatan klasik araba ustası Muammer Kıcıklar, "Askerden geldikten sonra kendi imkanlarımla Amerikan arabası aldım. Restore ettirdim o gün için. Daha sonra bu işi geliştirerek artık 42 yıl içinde ustası haline geldik. Şimdi Türkiye'de yapılıyor bu araçlar. Konya harici Adana, İstanbul gibi yerlerde yapılıyor. Fakat benim tarzımda kombine tabiriyle yani sıfırdan kaporta, boya, döşeme, elektriği yapacak tek kişilik bir şahıs yok. Ama bu fabrika çatısı altında yapılıyor bunlar. 10 yıldır da profesyonel olarak insanlara hizmet vermeye çalışıyorum. Bu araçlar şöyle kaportaya geldiği zaman ilk zaten kazıyoruz arabaları ve parçalıyoruz. Her şeyi dikkatli bir şekilde söküyoruz çünkü yedek parçalar yoktur. Söktüğün parçayı bozmadan sökeceksin. Artı bunlar artık restorasyonu yapılıyor, tamir ediliyor. Daha sonra dışarıda tek tek menteşeleri, kapı kolları, pandizotları dışarıda tek tek boyanıp öyle montaj ediliyor. Yani güncel araçlar gibi üstünden zımpara çekelim de boyayalım şeklinde yapılamaz. Klasik araçlar ayrılıp tekrar toplanmak zorunda. Önce restore olacak daha sonra toplanacak. Bu da uzun bir süreç" dedi.

Bu serada sebze değil klasik araba yetişiyor

"BUNLAR EKONOMİYE KATKIDA BULUNACAK VE GELECEK NESLE İYİ BİR TEBERRÜK OLARAK KALACAKTIR"

Arabalarda ilk olarak bakıldığında "araba restore etmeye değer mi" sorusunu sorduğunu belirten Muammer Kıcıklar, "Ben arabayı seveceğim. Artı arabanın da sahibini seveceğim. İkisini sevmezsem bu işi yapmam. Bu araba Ben yaparken, daha başlarken bu arabanın bitmişini hayal ederim. Ve ona yoğunlaşarak yaparım. Bu araba başlangıçta fıstık yeşiliydi ve yanları pakoluydu. Ben bu arabaya başladığımda bu arabayı değiştirip çikolata rengi, yanları nikelajlı bir araç olarak tasavvur ettim kafamda ve o hale getirmek için uğraştım ve mücadelemi de sonunda başardım. Bu araç 18 ay sürdü. Ama normal 64'leri falan 8 ay gibi 9 ay gibi sürede kombine yapıp bitirebilirim. Kısa sürenler olur mu? Sırf boya, mesela içerideki araç yalnızca boya olacak, 3-3,5 ayda biter. Şimdi bu araçları niye yapıyorsunuz diye bana soruyorlar. Çok para kazandığımız için filan değil. İllaki yaptığımız emeğin karşılığını alıyoruz. Ama asıl gayemiz bir Türk insanı olarak, bir milliyetçi olarak, milli ekonomimize zamanında getirilmiş olan bu araçları heba etmemek, tekrar güncelleştirmek hem ekonomiye ülke ekonomisine katkıda bulunmak hem de insanların keyfini gidermek, onlara yardımcı olmak. Amacımız bu. Ama bunlar ekonomiye katkıda bulunacak ve gelecek nesile iyi bir teberrük olarak kalacaktır" şeklinde konuştu.

Bu serada sebze değil klasik araba yetişiyor

"NE KADAR EMEK O KADAR KAZANÇ"

Kıcıklar, şimdi insanların çabuk para kazanmanın peşinde olduğunu ifade ederek, "Biz de kazanıyoruz, illaki onlar kadar kazanıyoruz ama biz zamana yayıyoruz. Emek istiyor. Adamlar çalışmadan kazanmak istiyor. Hayır, ne kadar emek o kadar kazanç. O kadar da helal bereketli olur bu iş. Şimdi araçların maliyetleri modelleriyle, markalarıyla ve restorasyonlarıyla değişkendir. Bugün 1 milyonun altında bir bitmiş bir Amerikan arabası alamazsınız. Görmüş olduğunuz arabayı da 3 milyondan aşağı vermiyoruz. Bunun bedeli de bu kadar" ifadelerini kullandı.

Bu serada sebze değil klasik araba yetişiyor

"HALKIMIZ ONU SERA OLARAK YORUMLADI"

Evlerinin önünde sera olarak tabir edilen yeri garaj niyetiyle yaptıklarını anlatan Muammer Kıcıklar, "O günün şartlarında bu garaj yapıldığında aşağı yukarı 10 sene oldu. 10 sene önce elimizdeki imkanları değerlendirelim dedik. Ben TIR'cıydım daha önce. TIR brandaları vardı. Onlarla kendim buraya sera türü gibi oldu, biraz seraya benzediler ama amaç araçları muhafaza etmek. O serada gördüğünüz araçlar restorasyonu bitmiş, hazır satılacak veyahut da binilecek araçları güneşten, kardan muhafaza etmek için yaptığım bir karartı yeridir. Ama halkımız onu sera olarak yorumladı. Olsun, mutluyum yine de. Araç yetiştiriyorum" diye konuştu.

Bu serada sebze değil klasik araba yetişiyor

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title