Haberler

Anadolu Paleolitik Çağ İzleri

Tülay Çağlar Kadı

Tülay Çağlar Kadı

Eğitimci - Yazar
16.12.2022 10:58

Paleolitik çağın insanı madeni tanımamış, yaşamsal süreklilik adına her şeyi taştan, ağaçtan ve kemikten yapmıştır.

Dönemi sanat eserleri bakımından değerlendirecek olursak Anadolu'da bu döneme ilişkin kesin kayıt ve buluntu olmamasıyla birlikte taşı eline alan ve üretime başlayan insanın ilk sanat eserlerini "aletler" ile gerçekleştirdiğini anlarız.

Paleos- Eski ve Lithos- taş kelimelerinden türemiş ve dilimize " Eskitaş veya Yontmataş Çağı" 400 bin yıl önce başlayan bu dönem yaklaşık 7 bin yıl devam etmiştir dolayısıyla çok uzun süren buzul çağı; Paleolitik insan topluluklarını mağara yerleşimlerinde yaşamı mümkün kılmıştır.

Dönem insanı geçimini; avcılık toplayıcılıkla, doğada kolaylıkla bulunabilen çakıl taşlarından kaba aletlerden açığa çıkan üretimlerle devam ettiriyordu.

İnsanlık tarihinin en uzun sürecini oluşturan dönem; taş teknolojileri ile isimlendirilmiştir.

Paleolitik Çağ; "Alt", "Orta" ve "Üst" olmak üzere üç ana bölüme ayrılmaktadır.

Anadolu'da Paleolitik Çağ izlerini taşıyan en eski yerleşim yerlerinden birinin İstanbul (Küçük Çekmece Gölü'nün kuzey ucu) Yarımburgaz Mağarası olduğunu biliyor muydunuz?

Ortaçağlarda bir şapel küçük kilise, iki doğal oyuklu, Yarımburgaz Mağarası çift girişli, Roma ve Bizans dönemlerine kadar süreklilik gösteren 16 tabakadan oluşur. Mağarada insan fosili ile çok ilkel sayılabilecek ölçülerde çakmak taşı ve kuvarsit yonga aletlerine, köpek, ayı ve bazı boynuzlu hayvanlara ait kemikler rastlanılmıştır.

Döneme ilişkin, buluntu veren Antalya denizden 450 m yükseklikte yer alan Karain Mağarası;yerleşiminin korunaklı konumu, ağzının güneye açık oluşu ve geniş bir oturum alanının bulunması nedeniyle dönemler boyunca insanların barındığı yaşam alanlarından olmuştur. Karain Mağarası Alt Paleolitik dönemden Roma Çağı'na ilişkin 8 tabaka açığa çıkarılmıştır. Mağara buluntularından açığa çıkan; bizon, geyik, at, domuz ve ayı kemikleri dönem insanlarının gelişmiş seviyede avcı olduklarına şahitlik etmektedir. Obsidyen, çakmak taşı gibi kayaçlardan yaptıkları taş aletlerdir. Bu aletlerin yanı sıra kemikten yapılmış aletlerde yaygınlaşmaya başlamıştır. Köktürk döneminde de Orta Asya' da devam eden yaşam koşullarında toplayıcılığa dair izler hakimdir.

Yaklaşık 40 bin yıl öncesine ilişkin en eski izler; sonraki dönemde de benzerlerine rastlanılan, ilkel el hüneri işlerin bulunduğu çağa Paleolitik çağ bilinen diğer adıyla Eski Taş veya Yontma Taş Çağı itibariyle var olmuştur. Dönem insanın yazının başında da belirttiğim gibi taştan yontarak açığa çıkardığı balta, mızrak uçları, kesiciler, kazıyıcılar gibi çeşitli araçları günümüz insanı için varoluşsal izlere köprü niteliğinde olduğundan antik sanat eserleri olarak ta kabul görebilmektedir. Dönemin yaşam koşulları sayesinde yeryüzüne kazandırılmış alet ve araçların kemikten yapılmış olması günümüz insanın ilgisini çekmektedir.

title