Haberler

Bayrak düştü

Kuvay Sanlı

Kuvay Sanlı

Yazar
08.03.2022 05:45

Satrancı bir ölçüde ciddi oynamaya başladığınızda, iki tarafın düşünme sürelerine sınırlama ve eşitlik getirilmesine ihtiyaç duyarsınız. Bir kural olmadığı takdirde, taraflardan biri diğeri masayı terk edene dek bir tek hamle üzerine düşünebilir, düşünüyor gibi yapabilir…

Satranç oyununda tarafların düşünme sürelerini ölçen özel tasarımda bir saat vardır. Yaşantılarımızda yanı başımızda her şeyi ölçen bir saat olmasa da her şeyin değeri, zamanında gerçekleşmesinde karşılık bulur. Adaletin, yardımın, sevginin, sorumlulukların…

*

Eski mekanik satranç saatlerinde "bayrak" adı verilen kırmızı renkte bir mekanizma vardır. Yelkovan saat başına doğru ilerledikçe, o kırmızı küçük çubuğu yavaş yavaş kaldırır ve saat başına geldiğinde, yani süre dolduğunda, yelkovandan kurtulan çubuk düşerek sallanır. "Bayrak düştü" tabiri, sürenin dolduğunu, oyuncunun yeterli sayıda hamleyi süresi içinde yapamayarak oyunu kaybettiğini anlatır.

Rusya'yı destekleyen ülkeleri zaten geçelim, Ukrayna'nın yanında olduğunu söyleyen ABD, Avrupa ve genel olarak Batı ülkeleri için bayrak düştü. Başlık satranç değil insanlık; ölçü saat değil tarih.

Bugün savaş bir anda son bulsa, hemen sonrasında insanlık yapabileceği her şeyi en tam, en iyi şekilde yapsa dahi bu utanç yaşandı. Üzerine düşünülüyor gibi yapıldı ama gereken hamle yapılmadı.

*

Ukrayna'da Rusya'nın çelişkisi, savaşmamak adına savaşmasındadır. NATO'nun genişlemesinin neden olabileceği güvenlik kaygılarında bütünüyle haklı dahi olsalar, yarın savaş çıkmaması, insanların ölmemesi adına bugün bu işin öznesi durumundalar. Onlar için tek yol, bugün Ukrayna'da yapıp ettikleri midir?

Batı'nın çelişkisi Rusya'dan geri kalmaz. "3. Dünya Savaşı çıkar" korkutması yanında, Ukrayna'ya maddi yardım ve Rusya'ya yaptırım kararları açıklıyorlar. İnsan hayatı karşısında iktisadi önlem; ne karşılık ama... Mesela birçokları gibi İngiltere de Putin için yaptırım kararı aldı. Bu yaptırım ve açıklamaların, ben bu satırları yazar siz okurken, ölen insanlar gerçeği karşısında değeri ne olabilir? Hay Allah, Vladimir Vladimiroviç şimdi artık Hyde Park'ta güneşlenemeyecek.

Bir de işi çözemeyecek, sonlandıramayacak düzeyde silah yardımları konusu var; gerçekte ne işe yarıyor dersiniz?

*

Yapılması gerekenin anlam olarak dışında kalan yaptırımlar konusunda hâkim mantık, "Yarın nasılsa çözülür bunlar" gibi. Ölen canlar nasıl geri gelmezse, yaptırımlar da kendi içinde tutarlılık adına hiç değilse anlamlı düzeyde kalıcı olmalıdır, geçici değil. Mesela yüz yıl, iki yüz yıl. Tabii eğer konu, "hesap kitap" değil de insanlıksa. Yok eğer bir sonrası için pazarlıksa konu, iki gün sonra hiçbir şey olmamış gibi dönülecekse eskiye, onların da eline kan bulaşmıştır diyeceğim ama zaten biraz öyle. Çünkü naklen izlenen bu dramdan, Rusya kadar bu ülkeler de sorumlu. Yapabileceğini yapmayan, süreç yöneten, dün durduğu yerde bugün durmayan, açıklama ve kınama düzeyinde kalan ülkeler de bu insanlık suçuna ortaktır.

Bu ortaklık sadece bugünün konusu da değildir. Sarı saçlı mavi gözlü, kendisine yakın gördüğü bu insanların acısı karşında bugün edilgen olan, kendisine yakın görmediği coğrafyalarda dün etken olandı.

Ukrayna'da insanlar ölüyor, yaşayanlar korku içinde ve Dünya ülkeleri "açıklama" yapıyor. "Şu çağı bu çağı" diyorduk ama "Açıklama açıklaması çağı" bu çağ, fazlası değil.

title