Türkücü Ferman Toprak Davası

Beşiktaş'ta bir büfeciyle kavga ettiği ve ardından da başka birini göğsünden yaralayıp kaçtığı iddia edilen türkücü Ferman Toprak ve beraberindeki Serdar Toprak ile Kemal Güner'in yargılanmalarına başlandı. Sanıkların ''yaralama'', ''ruhsatsız silah taşımak'' ve ''tehdit'' suçlarından 7 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor.

İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ferman Toprak, Serdar Toprak ve Kemal Güner katıldı. Duruşmada olayda yaralanan Ömer Er'in eşi Fatma Er de tanık olarak hazır bulundu. Duruşmada sorgusu yapılan Ferman Toprak, olay günü sağlık raporu almak için hastaneye gittiğini belirterek, kardeşi Serdar Toprak ve arkadaşı Metin Karayılan ile burada buluşmak için önceden plan yaptıklarını anlattı. Hastane yakınına geldiğinde, yol kenarında park etmiş araçları gördüğünü, kendisinin de

buraya park yaptığını söyleyen Toprak, ancak aracının diğerlerini kapattığını, çıkmak isteyen olur diye anahtarını büfeciye bırakmayı düşündüğünü ifade etti. Anahtarı bırakmak istediğinde büfedeki Kemal Güner'in ''Biz değnekçi miyiz?'' diyerek tartışmaya başladığını ve ''Seni sakız çiğner gibi çiğnerim'' gibi sözler söylediğini kaydeden Toprak, bunun üzerine anahtarı bırakmadan hastaneye gittiğini söyledi. Geri geldiğinde Güner ile birkaç kişinin çevresini sardığını ve kavga etmeye başladıklarını belirten

Toprak, bu sırada kardeşinin gelerek kendisini grubun içinden çekip aldığını ve aracına bindirdiğini anlattı. Kardeşi Serdar Toprak'ın ''Bizi linç edecekler, çabuk gidelim'' dediğini söyleyen Toprak şöyle konuştu:

"Serdar kendi arabasına doğru yöneldi. O sırada bir silah sesi duydum. Serdar'ın silahı çıkarıp havaya ateş ettiğini gördüm. Bir kişi de benim kapımı açmaya çalışıyordu. Kaçmak zorunda kaldım. Etiler'e gidip polis merkezine teslim oldum. Olayla ilgisi olmayan birinin vurulduğunu da orada öğrendim''.

Serdar Toprak ise olay günü ağabeyi Ferman Toprak buluşmak için olay yerine gittiğini belirterek, ağabeyinin birkaç kişi ile tartıştığını ve bir arbede yaşandığını gördüğünü söyledi. Bunun üzerine ağabeyini bu kişilerin arasından çıkardığını ve aracına bindirdiği belirten Serdar Toprak, bir silah sesi duyduğunu, Kemal Güner'in elindeki silahı kendisine doğrultuğunu gördüğünü, bunun üzerine ruhsatlı silahıyla havaya doğru bir el ateş ettiğini anlattı. Toprak, olayda bir kişinin vurulduğunu daha sonra

öğrendiğini belirterek, bu durumdan üzüntü duyduğunu kaydetti. Kemal Güner de, Ferman Toprak'ın cipini yolun içine park ettiğini belirterek, ''Anahtarını bize vermek istedi. 'Uygun bir yere park edersiniz' dedi. Ben de otoparkçı olmadığımızı, işimiz gücümüz olduğunu söyledim. Bunun üzerine kızdı. Sonra da gitti'' dedi.

Ferman Toprak'ın yanında bazı kişilerle döndüğünü belirten Güner, Serdar Toprak'ın başına silah dayadığını, Ferman Toprak'ın da vazoyla kafasına vurduğunu anlattı. Daha sonra olay yerinden ayrılmak isteyen Ferman Toprak'ı engellemeye çalıştığını, aracının önüne çıktığını, durduramayınca otomobilinin lastiklerine doğru ateş ettiğini belirten Güner, bu sırada Serdar Toprak'ın silahı kendisine doğrultuğunu gördüğünü, bir silah sesi geldiğini ve Ömer Er'in vurulduğunu fark ettiğini söyledi. Güner, 40 gündür

tutuklu olduğunu belirterek, tahliye talebinde bulundu. Duruşma dinlenen tanıklardan Fatma Er de, olay günü eşi Ömer Er ile çocuklarını hastaneye götürdüklerini kaydetti. Hastanedeki işlerinin bittiğini ancak Ferman Toprak'ın cipinin park etme şekli nedeniyle kendi araçlarını çıkartamadıklarını belirten Fatma Er şunları söyledi:

''Eşim cipin sahiplerinin geldiğini ancak ellerinde silah olduğunu, çocukla birlikte arka koltukta yatmamızı söyledi. Çocuğu yatırdım ama ben yatmadım. Kemal Güner, 'Bana kim silah çekti çıksın karşıma?' diye

bağırıyordu. Serdar Toprak 'Ben gösterdim' dedi. Tartışıp ayrıldılar. Kemal Güner, Ferman Toprak'ın aracını durdurmak için ateş etti. Sonra bir silah sesi daha duydum ve eşim yaralandı''.

Sanık avukatları da ayrı ayrı söz alarak tahliye talebinde bulundu. Tahliye istemlerini reddeden hakim, sanıklardan Serdar Toprak'ın silahını Ömer Er'e doğrultarak ateş ettiğinin, bu ateş sonucu Er'in hayati önem taşıyan göğüs bölgesinden yaralandığının anlaşıldığını belirtti. Bu nedenle eylemin yaralama mı yoksa öldürmeye teşebbüs mü olduğunun tartışılması gerektiğini belirten hakim, bu konudaki değerlendirmeyi yapmanın da İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nin görev alanında bulunduğu kaydetti. Mahkemenin

''görevsizliğine'' karar veren hakim, Ferman Toprak ile Kemal Güner'in eylemlerinin Asliye Ceza Mahkemesi'nin görev alanına girdiğini, ancak Serdar Toprak'ın eylemiyle bağlantısı bulunduğundan 3 sanık hakkındaki dava dosyasının İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi.

(FD-ED-ÖK-Y)

Haberler