Haberler

Teknopark İçin İmzalar Atıldı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (Tim) ile Marmara Üniversitesi İşbirliği ile Gerçekleştirilecek Olan Teknopark Projesi'nin İmza Töreni Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Tim Başkanı Oğuz Satıcı, Marmara Üniversitesi Rektörü Necla Pur, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İhkib) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İthib) Başkanı İsmail...

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Marmara Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilecek olan Teknopark Projesi'nin imza töreni Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, TİM Başkanı Oğuz Satıcı, Marmara Üniversitesi Rektörü Necla Pur, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, İstanbul Ticaret Borsası Başkanı Nejat Basmacı, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Ahmet Keleş, ihracatçı birlikleri başkanları ve üniversite öğretim üyelerinin katılımı ile yapıldı.

Marmara Üniversitesi'nin İstanbul Halkalı'da bulunan arazisinde kurulacak olan Teknopark'ta, öğretim görevlileri ile şirketler birlikte çalışacak. Teknopark'ta, ihracata katma değer kazandıracak teknoloji ürünleri üretilirken, projenin hayata geçmesi ile Türkiye'nin en güçlü sanayi-üniversite işbirliği gerçekleşmiş olacak. Teknopark, Marmara Üniversitesi ve TİM tarafından kurulacak ortak bir şirket tarafından yönetilecek. Kurulacak şirket sözleşme tarihinden itibaren 3 ay içinde faaliyete başlayacak.

İTKİB'in de uygulayıcılar arasında olduğu projeye göre, Teknopark'ta 7 bin metrekare büyüklüğünde Tekstil Ar-Ge merkezi de bulunacak. Tekstil Ar-ge Merkezi Projesi'nin finansmanı AB'den sağlanacak fonlarla karşılanacak.

Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası'nda gerçekleşen imza töreninde konuşan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen "reel sektörün öncü kesimini oluşturan ihracatçıların şemsiye kuruluşu TİM ve saygın üniversitelerimizden Marmara Üniversitesi, halkalıda çok özel bir oluşum için işbirliğine gidiyor ve bu süreci resmileştiriyorlar." İfadelerini kullanarak Teknopark konseptinin, günden güne özem kazanan, kamu otoritelerinin aktif destek sağladığı bir kurumsal yapı olduğunu söyledi.

"Açıkçası son yasal düzenlemelerle bir model olarak ağırlığı artık pekiştirilmiştir. Teknoparkların en önemli işlevi, 'akademik bilgi ve teknoloji transferi'dir. Halkalıda kurulacak teknopark vasıtasıyla, bölgeye yerleşen firmalar, 'bilgiye dayalı ekonomik yapı'ya çok kolay uyum sağlayacaklar. Kurulacak bölgenin bir özelliği de Ar-Ge ve üretimin iç içe yürütülecek olmasıdır." diyen Tüzmen, "Geleneksel teknopark kavramı ülkemizde yazılım alanında yoğunlaşmıştır. Fakat bu yeni teknoparkla, daha geleneksel imalat sanayisi, hem Ar-Ge hem de üretim yapacağı bir merkeze kavuşmuş olacak. Moda akademisini de içeren proje kapsamında, öngördüğümüz İstanbul Tekstil Araştırma ve Geliştirme Merkezi, yeni kurulacak teknopark içinde yer alacaktır." şeklinde konuştu.

Güzel bir projeye imza atıldığını dile getiren Tüzmen, "Fikir ve finansı buluşturmamız lazım. Yenilik için sermaye gerek, sermayeye yenilik gerek. İnovasyona yönelik finansal enstrümanlar üzerinde çalışmazsak önemli bir unsuru göz ardı etmiş olacağız. Yeni firmalar, hayatlarını idame ettirebileceklerini kanıtladıklarında, yüksek riskli girişimlere profesyonel destek sağlayan yatırımcılara ihtiyaç vardır. Risk sermayesi bu itibarla hayati öneme sahiptir. Bu itibarla, teknopark var, yatırımcıları firmalarla buluşturacak bir networking kabiliyetini geliştirmek zorunda olmalılar." dedi.

Risk sermayesi yatırımcılarının yüksek riske karşılık yüksek gelir beklediklerini vurgulayan Tüzmen sözlerine şöyle devam etti:

"Kar beklentisi ne denli yüksekse, yeni firmayla mülkiyet ilişkileri o denli yoğunlaşır. Bu sebeple, risk sermayesi daha ziyade yazılım, diğer fikri mülkiyet ürünleri, biyoteknoloji gibi alanlarda yoğunlaşır.

Fakat geleneksel imalat sanayinde faaliyet gösteren yüksek riske karşılık, üç veya beş senelik bir yatırım döngüsünün neticesinde muazzam karlar getirmeyecek firmalar nasıl sermaye bulacaklardır? Bu ikinci kategoride yer alan firmalar Türkiye'de doğal çoğunluğu oluşturacaklardır. Bizdeki piyasa ve piyasa araçları, batıdaki kadar sofistike değildir. Türkiye'de kamusal nitelikteki bankaları ve kamusal nitelik taşıyan firma örgütlerini (TOBB ve TİM) bu işi angaje edebiliriz.

Sözün özü, bugün temelini oluşturduğumuz teknopark, sadece bir rol modeli değildir. Türkiye'nin geleceğine yapılan ortak bir yatırımdır." İmza töreninde konuşan TİM Başkanı Oğuz Satıcı ise, imza töreninin tarihi bir ana denk geldiğine dikkat çekti. Satıcı, Türkiye'deki ilk ihracatçı birliğinin bundan 71 yıl önce Atatürk'ün talimatı ile kurulduğunu, Türkiye'nin 71 yılda 50 milyon dolar ihracattan 107 milyar dolar ihracata ulaştığını ve çok önemli yollar kat edildiğini ifade etti. Türk işletmelerinin son 6 yılda tasarım merkezli bir yapıya dönmeye başladığına dikkat çeken Satıcı, projenin önemine vurgu yaptı. Satıcı, "Türkiye bu zor dönemde de ihracatla büyüyor, fazla söze gerek yok. Marmara Üniversitesi ile ortak gerçekleşecek bu projeyle üreticilerin ihtiyaç duyduğu teknoloji altyapısı sağlanacak. Proje Türkiye'ye örnek olacak. Bu konuda hemen faaliyete de geçeceğimizi taahhüt ediyorum. Herkese hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz." dedi.

Marmara Üniversitesi Rektörü Necla Pur da, projenin üniversite-sanayi işbirliği açısından son derece önemli olduğunun altını çizerek, "Teknopark Projesi ülke ekonomisine, istihdama ve ülkeye çok somut katkıları olacak. Burada bir evliliğe imza atıyoruz. Biz kız tarafıyız, ihracatçılar erkek tarafı. Başarılı, örnek bir evlilik olacağına inanıyorum. Bu konuda emeği geçen bir çok kişi var. Huzurlarınızda onlara teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu.

(BGO-BGO-ÖK-E)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title