Haberler

Soylu, TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda, bakanlığının dijital alandaki çalışmaları hakkında bilgi verdi: (2)

Güncelleme:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ülkemiz yerli ve milli olarak özelikle parmak izi alanında dünyada kendi işini yapabilen 7 ülkeden birisi olmaktadır.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ülkemiz yerli ve milli olarak özelikle parmak izi alanında dünyada kendi işini yapabilen 7 ülkeden birisi olmaktadır. Bu sayede dışa bağımlılığımız ortadan kalkmaktadır. Bu dijitalleşme faaliyetlerinin önemli faydası da dolandırıcılık, benzeri suç türlerine engel olunmasının sağlanmasıdır." dedi.

Soylu, TBMM Dijital Mecralar Komisyonunda, bakanlığının dijital alandaki çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Biyometrik Veri Sistemi'nin de başta parmak izi olmak üzere ihtiyaç olan tüm biyometrik verileri bir araya getiren önemli proje olduğunu ifade eden Soylu, İçişleri Bakanlığı görevine geldiğinde bu konu üzerine önemle gittiğini anlattı.

Dünyada bu konuda yazılım üreten 6-7 ülkenin bulunduğunu anımsatan Soylu, Türkiye'nin de BİYOTEKSAN adı altında bir şirket kurarak göç, nüfus, emniyet, jandarma ile bu kapsamda anlaşmalar imzalandığını ifade etti.

Soylu, biyometrik verilerin bu sisteme alınması işlemine mart ayında Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile başlanacağını açıkladı.

Niteliksiz parmak izi alınması konusunda da milli ve yerli yazılımla bir ürün ortaya koyduklarını ifade eden Soylu, niteliksiz parmak izleri konusunda da iyi bir noktaya geldiklerini söyledi.

Noterlik ve bankacılık işlemlerindeki sahtecilik olaylarının önüne geçmek için de çalışma yaptıklarını anlatan Soylu, kimlik doğrulama sistemi konusunda noterlerle anlaşmaya vardıklarını ifade etti. Soylu, "Notere gidip işlem yapacağınızda bir POS cihazına kimlik kartınızı gösterip, parmak izinizi verdikten sonra bütün kimlik bilgileriniz orada çıkacak. Bu, noterlerin en çok arzu ettiği meselelerden birisiydi. Bu sistemin en önemli işi, sahtecilik çözülmüş olacak. Ülkemiz yerli ve milli olarak özelikle parmak izi alanında dünyada kendi işini yapabilen 7 ülkeden birisi olmaktadır. Bu sayede dışa bağımlılığımız ortadan kalkmaktadır. Bu dijitalleşme faaliyetlerinin önemli faydası da dolandırıcılık, benzeri suç türlerine engel olunmasının sağlanmasıdır." dedi.

"Teknolojik imkanları etkin bir şekilde kullanıyoruz"

Sadece kurum ve kuruluş ya da vatandaşlar için değil doğrudan güvenlikle alakalı konularda da teknolojik imkanları etkin bir şekilde kullandıklarına dikkati çeken Soylu şöyle devam etti:

"Polis Özel Harekat Başkanlığına bağlı üç boyutlu Sanal Taktik Eğitim Merkezi (SATEM), özel hareket personelinin operasyonel kabiliyetlerini geliştirmek, personelimizi gerçek anlamda test edilmesi mümkün olmayan senaryolara karşı hazır hale getirmeyi mümkün kılan bir projedir. SATEM geçmişte yaşanan terör eylemlerini tekrardan simüle ederek tecrübe paylaşımı yapmak ve bahse konu olaylardaki muhtemel zafiyetleri tespit etmek amacıyla kurulmuştur. Bugüne kadar SATEM'de tekil olarak 2 bin 300 özel harekat personeli eğitim almıştır. Mİ-17 helikopterlerimizin simülatörlerini, Sikorsky'nin simülatörünü yaptık. Jandarma havacılığımızdaki arkadaşlar şu anda burada binlerce saat eğitim alıyor."

Soylu, milli kriptolu, dış müdahalelere kapalı, veri iletişimine imkan sağlayan, araç ve kimlik sorgusu yapabilen, yönetim kolaylığı sağlayabilen, analog telsizlerle de uyumlu bir telsiz haberleşme sistemini oluşturduklarını, bu telsizlerin telefondan da aranabildiğini belirtti.

Süleyman Soylu şunları kaydetti:

"Yerli ve milli yazılım ve uygulamalarla bazı güvenlik meselelerinde vatandaşlarımızın doğrudan katkısına başvuruyoruz veya onların yanında oluyoruz. Aile yapımızın temel taşı olan kadınlarımızı şiddetten, yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizi uyuşturucudan ve hayvan dostlarımızı tüm olumsuz durumlardan korumak için mobil ihbar uygulamaları geliştirdik. Kadınlarımız, Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES) sayesinde, aile içi ve kadına yönelik şiddetin mağduru olduklarında artık tek bir tuşla güvenlik güçlerimize ulaşabiliyorlar. Sadece kadınlar bunu indirebiliyor. Bugüne kadar 83 bin 318 ihbar geldi. Şu ana kadar uygulamayı indiren kişi sayısı 1 milyon 472 bindir."

Çevre, doğa ve hayvanlara karşı işlenen suçların önüne geçmek amacıyla oluşturulan HAYDİ mobil ihbar uygulamasının da 28 Temmuz 2020 itibarıyla hizmete girdiğini belirten Soylu, "Şu ana kadar uygulamayı indiren kişi sayısı 105 bin 800. Uygulama ihbar sayısı da 9 bin 802'dir. Gelen ihbarlar neticesinde toplam 556 kişiye idari para cezası uygulanmış, 541 olaya müdahale edilmiş, 1381 kişiye de adli işlem gerçekleştirilmiştir." bilgisini verdi.

AFAD uygulaması üzerinde de çalışıldığını dile getiren Soylu, "Bu uygulamada toplanma merkezi neresidir, bütün bunları kişiselleştirmiş olarak indireceğiz. Deprem olursa bu uygulama vatandaşımızı yönlendirecek. Senin toplanma merkezin burası, bundan sonra yapman gerekenler bunlar... Bir vatandaşımız enkazın altında kaldı, ona enkazın altından konuşabilme imkanı sağlayacağız, en yakın ulaşabileceği telefonu ona santral yapacağız, onun üzerinden mesaj atma ve konuşabilme, konum bildirme imkanı sağlayacağız." ifadesini kullandı.

Soylu, hukukun dışında hiçbir iş yapmadıklarının da altını çizerek, "Bazen 'dinleme' iddiaları çıkıyor. Biz mahkemenin dışında herhangi bir dinleme yeteneğine sahip değiliz. İtimat edin, güvenin. Bu kurumlar yılda üç defa denetlenir. Kendi içinde ve dışarıdan denetlemeleri var. Dijital hiçbir mecrayı, hukukun bize verdiği imkanları hiçbir şekilde suistimal edemeyiz, etmeyiz, böyle bir güce sahip değiliz. Kişisel Veriler Kanunu bizim için 'anayasa'dır. Bütün arkadaşlarımız bu kanuna uygun davranırlar. Yaptığımız işlerin her birisi izli işlerdir, takibi kolay işlerdir. Bu takip gerçekleştirileceği için hiçbirimiz bu konuda kanunun, kuraların dışında adım atabilme kabiliyetine sahip olamayız." dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Politika

Süleyman Soylu Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title