Sökmenoğlu: Sine-i Millete Dönmekten Pişman Olmadım

Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini protesto etmek amacıyla 1989'da istifa eden ve Türk siyasi tarihinde sine-i millete dönen tek milletvekili olarak bilinen eski TBMM Başkenvekili Murat Sökmenoğlu, "Pişman değilim. Hiçbir zaman pişman olmadım. Bu mesele şövalyelik meselesi değil. Siyasetçinin inandırıcılığı meselesi" dedi.

CHP'ye yapılan sine-i millet çağrıları ile başlayan tartışmada ismi gündeme gelen Sökmenoğlu, 1989'daki istifa sürecini ANKA'ya anlattı.

Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini protesto etmek için o dönemde partisi DYP'den istifa eden Sökmenoğlu, kararından hiçbir zaman pişman olmadığını belirtti. Sökmenoğlu, "Pişman değilim, hiçbir zaman olmadım. Bu mesele şövalyelik meselesi değil. Siyasetçinin inandırıcılığı meselesi. Sine-i millet ifadesini kullanıp sonra da hayata geçiren tek isim benim. 17 yıl sonra hala gündemdeysem bu pişman olmadığımın en büyük delilidir. İnsanlar ağzından çıkanı duymalı sonra da gereğini yapmalı" dedi.

DYP VE SHP MOTİVE EDEMEDİ

Sökmenoğlu, 1989'daki istifa sürecini anlatırken, "Bana göre, Özal'ın Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesine siyaseten mani vardı. DYP ve SHP, sine-i millet gündeme geldikten sonra milleti motive edemediler. Bu nedenle de bu ifade, hep havada kaldı. 13 Ekim 1989'da gündem dışı konuşma yaptım. 'Özal cumhurbaşkanı seçilirse istifa edeceğim' dedim. Özal ekim sonunda seçilince istifa dilekçemi TBMM Başkanlığı'na verdim. Genel Kurul'da 30 Aralık'ta istifam oylandı, kabul oldu. O zaman kendi partimin yönetiminden de tepki almıştım" dedi.

Özal'ın cumhurbaşkanlığı oylamasına muhalif partilerin katılmadığına dikkat çeken Sökmenoğlu, ancak Özal'ın sadece kendi partisinin oyları ile cumhurbaşkanı seçilmesine rağmen daha sonra millet tarafından "taçlandırıldığına" işaret etti.

CHP GRUP KARARI ALAMAZ

Sökmenoğlu, bugünkü şartların sine-i millete dönmeye uygun olmadığını belirtirken, milletin erken seçim istediğini, millet gündeminde sine-i millet ya da cumhurbaşkanlığı seçimi olmadığını anlatarak, "Milletin gündeminde iş ve aş var" dedi.

Erken seçim ve sine-i millet kavramlarının birbirinden farklı olduğuna, sine-i millet kavramının tehdit olarak kullanılmaması gerektiğine dikkat çeken Sökmenoğlu, istifanın tek taraflı irade beyanı olduğunu, bu nedenle CHP'nin sine-i millet için grup kararı alamayacağını söyledi. CHP'de yaşanacak olası istifaların, TBMM Genel Kurulu'nda AKP tarafından kabul edileceğini tahmin ettiğini anlatan Sökmenoğlu, ancak bu noktadan sonra TBMM'nin çalışamayacağını da belirtti.

ÇANKAYA YOKUŞU ENGEBELİ

Yaşanan cumhurbaşkanlığı kavgasının seçilmişlerle atanmışlar arasında kavgaya döndüğünü söyleyen Sökmenoğlu, "Çankaya yokuşu engebeli. Bu süreçte sivil toplum örgütleri de ortada yok. Sayın cumhurbaşkanı da kulislerde ifade ediyor. Cumhurbaşkanı erken seçim istiyorsa halka seslenmeli" dedi.

ŞUBAT'TAN ÖNCE ADAY ÇIKMAZ

Sökmenoğlu, bazı çevrelerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Çankaya'ya gönderip AKP'nin zayıflamasını umduğunu da ifade ederken, AKP'nin adayının Şubat ya da Mart'tan önce belli olmayacağını kaydetti.

Erdoğan'ın nabız tuttuğunu, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın da aday olma ihtimali olduğunu söyleyen Sökmenoğlu, "Erdoğan, AKP'nin ilerdeki durumunu da hesap etmek durumunda. Cumhurbaşkanlığı meselesi AKP içinde çözülecektir" dedi.

1 MART TEZKERESİ ÖNEMLİ

1 Mart tezkeresinin TBMM Genel Kurulu'nda reddedilmesi sürecinde Arınç'ın oynadığı role dikkat çeken Sökmenoğlu, "Tezkerenin reddini AKP grubu sağladı ve bunda en büyük etken Erdoğan'a rağmen Arınç'tı. Bunu unutmamak gerek. Erdoğan'ı zorlayacak tek isim Arınç ancak Erdoğan, Arınç ve Gül arasında uzlaşma sağlanacaktır" diye konuştu. (ANKA)

Haberler