Seçmen, Suriye'yi Değil Ekonomiyi Düşünerek Sandığa Gidecek"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz, Türkiye'nin gündem maddesinin ekonomik kriz, işsizlik, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, satın alma gücünün giderek azalması olduğunu belirterek, "31 Mart'ta seçmen, Suriye'de ne olursa olsun bunları düşünerek sandığa gidecektir." dedi.

Çeviköz, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirme ve eleştirilerde bulundu.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Çeviköz, " Türkiye'nin mevcut koşullarında, halen çalışan gazetecilerin bulunmasının cesaret istediğini" söyledi.

Dış politikada geçen yıl ilk sıradaki gündem maddesinin Suriye olduğunu anımsatan Çeviköz, "Bu yıl da aynı şekilde devam edeceğe benziyor." ifadesini kullandı.

Bölgede son 2 haftadır ciddi çatışmalar yaşandığını ve 100'ün üzerinde Özgür Suriye Ordusu mensubunun hayatını kaybettiğini, Türkiye'nin İdlib'de kurduğu 12 çatışmasızlık bölgesindeki kontrol noktalarının bugün itibarıyla Heyet Tahrir-i Şam'ın kontrolü altındaki bölgelerde yer aldığını anlatan Çeviköz, "Bunlar ciddi güvenlik zaaflarıdır. Bunların Türkiye açısından çok önemli olumsuz sonuçları olabilir." diye konuştu.

"Diyalog başlatma zamanı geldi"

Çeviköz, Arap Ligi'nin Suriye'yi tekrar üye olarak kabul etmeye hazırlandığına ve bölgedeki bazı Arap ülkelerinin Şam'daki büyükelçiliklerini tekrar açma kararı verdiklerine dikkati çekerek, "Bütün bunları alt alta koyduğumuzda Suriye'nin toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini ve halkının barışçıl biçimde yaşamaya başlaması için gerekli koşulları sağlamak maksadıyla gerekli diyalogları başlatma zamanı gelmiştir. Bütün Avrupa ülkeleri ve bölge ülkelerinin Suriye rejimi ile yeniden diyalog kurmaya başladığı bir sırada Türkiye'nin bu diyaloğu kurmaması bizim açımızdan kabul edilemez ve barışçıl bir yaklaşım değildir." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin kuzeydoğu Suriye'deki askerlerini çekme kararı aldığını hatırlatan Çeviköz, "Geldiğimiz noktada Türkiye'ye, Suriye'nin oldukça içlerinde, sınırına 300 kilometreden az olmayan bir mesafede bulunan IŞİD ile mücadele misyonu da görev olarak verilmiştir." dedi.

Çeviköz, Türkiye, Suriye, Irak ve İran'ın başını çektikleri bir Ortadoğu barış ve iş birliği teşkilatı kurulmasına yönelik çabaların ivedilikle başlatılması gerektiğini vurguladı.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bir açılım göremediklerini de belirten Çeviköz, "Avrupa Parlamentosunun çok ciddi bir aşırı sağcı blokla yenileneceği beklentisi maalesef var. Avrupa'daki birçok ülkede Türkiye karşıtlığının arttığını görüyoruz. Bu sadece Türkiye'yi sevmemekten kaynaklanan bir karşıtlık değil. Kopenhag kriterlerinden uzaklaşılması, yargı bağımsızlığının olmaması, kuvvetler ayrımına saygı gösterilmemesi, temel hak ve özgürlüklerin çok ciddi şekilde baskı altına alınmış olması, Avrupa'dan Türkiye'ye bakıldığında çok ciddi sorunlar olarak duruyor." diye konuştu.

"ABD ile dürüst, açık, şeffaf iletişimle çözüm mümkün"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Çeviköz, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Suriye'ye müdahale etmek gerekir." şeklindeki açıklamasına ilişkin bir soruya, "Donald Trump'ın birbiriyle çelişik ifadeleri tüm dünya kamuoyunda olduğu gibi ABD'de de karışık duygular uyandırıyor. Birbirleriyle çelişik ifadeler olduğu için şu anda herhangi bir yorum yapmakta zorluk çekiyorum." karşılığını verdi.

Çeviköz, "Siz operasyonun ortadan kaldırılıp masada çözülmesini mi bekliyorsunuz?" sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:

"İdlib'deki misyonumuzu yerine getirememiş olduğumuz ortadadır ki, Heyet Tahrir-i Şam'ın oradan temizlenmesi gerekirken, Özgür Suriye Ordusu'na kayıp verdirebilmiştir. Türkiye'nin başka misyonları varken, yeni bir takım maceralara girmesinin doğru olmadığı ortaya çıkıyor. Türkiye'nin terörle mücadelesini elbette destekliyoruz ancak bir takım değerlendirmeler yapılırken, Suriye'nin doğusu ile batısındaki 'emme basma tulumba' özelliğini, Türkiye'nin göz ardı etmemesi gerekiyor."

Ünal Çeviköz, Fırat'ın Doğusu ile Menbiç'teki sorunların çözümünün, ABD ile dürüst, açık ve şeffaf şekilde iletişim kurularak ve ortak çözüm aranmasıyla mümkün olabileceğini söyledi.

Başka bir basın mensubunun Rusya'dan S-400 alımına yönelik sorusu üzerine Çeviköz, "Hava savunma sisteminde NATO'nun sağladığı sistem 4G, S-400'ler ise kablosuz internet sistemidir. Onu kullandığınız zaman 4G devreden çıkar. Bu uyumsuzluğun ortadan kaldırılması gerekir. 4G sisteminin her yerde erişilemeyen kablosuz internet erişiminden daha etkili bir sonuç doğurduğu kanaatindeyim. Üstelik patriotların 4,5G, F35'lerin de 5G olduğunu düşünüyorum." dedi.

CHP'li Çeviköz, ABD ile Türkiye'nin iletişim kuramadığını, dış politikada inandırıcı ve güçlü bir söylem bütünlüğü sağlanması gerektiğini de dile getirdi.

Yerel seçimler öncesi bir operasyon düzenlenip düzenlenmeyeceği yönündeki soru üzerine Çeviköz, şu yanıtı verdi:

"Yerel seçimlerde dış politikayla alakalı herhangi bir şey olmaz. Kamuoyu araştırmalarında da Türkiye'nin gündeminde bir numaralı maddenin terörle mücadele olmadığı net olarak görülüyor. Türkiye'nin gündem maddesi ekonomik krizdir, işsizliktir, hayat pahalılığı, yüksek enflasyondur, satın alma gücünün giderek azalmasıdır. 31 Mart'ta seçmen, Suriye'de ne olursa olsun bunları düşünerek sandığa gidecektir."

Başka bir soru üzerine Çeviköz, Rusya ile ilişkilerin son derece girift olduğunu ileri sürdü.

"Hangi faaliyetin siyasi olduğunu en iyi bilen kişilerden biridir"

TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın "Seçim bir siyasi bir faaliyet değildir." şeklindeki sözlerine yönelik değerlendirmesi sorulan Çeviköz, "Sayın Binali Yıldırım, siyasette benden çok daha eskidir. Hangi faaliyetin siyasi olduğunu en iyi bilen kişilerden biridir. Bunu vatandaşlarımızın değerlendirmesine bırakmayı tercih ederim." diye konuştu.

Çeviköz, S-400'ler nedeniyle Türkiye'nin NATO'dan ayrılmasına yönelik bir adım atılıp atılmayacağı yönündeki soruyu, "Böyle bir şey bir felakettir. Asla böyle bir noktaya gitmemesi gerekir." şeklinde cevapladı.

Avrupa Birliği Türkiye Suriye Politika Haberler