TÜM KATEGORİLER
"Erken sünnet psikolojik travmayı önlüyor"
Sivas Medicana Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mahmut Aluç, erken sünnetin psikolojik travmayı önlediğini belirtti.
Sivas Medicana Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mahmut Aluç, erken sünnetin psikolojik travmayı önlediğini belirtti.
Aluç, yaptığı yazılı açıklamada, son yıllarda yeni doğan sünnetlerinin arttığını vurguladı.
Çoğunluğunun Müslüman olduğu Türkiye'de sünnetin genellikle yapılma yaşının yenidoğan döneminden ziyade, çocukluk çağı olduğunu aktaran Aluç, "Bu durum nispeten yurdumuzda daha yeni bir işlem olan yenidoğan sünneti hakkında yetersiz bilgi donanımı nedeniyle yanlış, daha doğru bir tabirle, birbirinden çelişkili yorumlar yapılmasına yol açmaktadır." ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütünün 2.5 kilonun üzerinde dünyaya gelmiş bebeklerde sünnet işlemine onay verdiğine işaret eden Aluç, şunları kaydetti:
"Hastanemizde doğan bebeklerde ilk 24 saati doldurduktan sonra, tercihen ikinci veya üçüncü günlerini bekleyerek anne taburcu olmadan yenidoğan sünnetini gerçekleştiriyoruz. Eğer bebeğin muayenesinde inguinal herni, inmemiş testis, büyük boyutlara ulaşan hidrosel (su fıtığı) veya hipospadias (peygamber sünneti) gibi cerrahi işlem gerektirecek patolojiler varsa sünneti yapmayıp, ilgili patolojileri düzeltmek amacıyla yapılan cerrahi girişimlerle birlikte uyguluyoruz. Yenidoğan sünnetinde dikkat edilmesi gereken en önemli nokta acı hissinin yok edilerek sünnetin gerçekleştirilmesidir. Halk arasında sık kabul edilenin aksine bebekler de acıyı erişkinler kadar hissederler. Sünnet sonrası herhangi bir sargı bezi veya sonrasında pansumana gerek olmadan normal bebek bezi kullanılarak taburculuk işlemi yapılmaktadır. Hastaların sünnet sonrası iyileşme süreci oldukça hızlı olmakta ve 4. günde banyolarına izin verilmektedir. "
Aluç, erken sünnetin olası psikolojik travmayı da önlediğini belirterek, "Yenidoğan sünneti ehli ellerde güvenli ve kolay bir işlemdir. Çocukta psikolojik travmaya neden olmaması, sadece lokal anestezi ile yapılabilmesi, pansuman gerektirmemesi, iyileşme sürecinin kısa olması nedeniyle daha avantajlı kabul edilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
