Haberler

"Kadın Bakış Açısıyla Yeni-Sivil Anayasa"

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, anayasa yazma çalışmalarında birinci önceliğin yarı başkanlık mı, başkanlık mı, parlamenter model mi olduğunun belirlenmesi gerektiğini kaydederek, "Görüyorum ki üç muhalefet partimiz de parlamenter"...

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, anayasa yazma çalışmalarında birinci önceliğin yarı başkanlık mı, başkanlık mı, parlamenter model mi olduğunun belirlenmesi gerektiğini kaydederek, "Görüyorum ki üç muhalefet partimiz de parlamenter rejim dedikleri için biz de AK Parti olarak mızıkçılık yapmamak adına parlamenter rejime devam diyeceğiz. Bu sorunun çözülemeyeceği anlamına gelir" dedi.

Kuzu, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı'nın, parti genel merkezinde düzenlediği "Kadın Bakış Açısıyla Yeni-Sivil Anayasa" konulu çalıştayda, toplumun anaerkil olduğuna inandığını söyledi. Kuzu, kadının toplumun geleceğinin şekillenmesinde yadsınamaz gücünün bulunduğunu ifade etti.

Anayasa çalışmalarının sürdüğünü ve iki noktanın çok önemli olduğunu vurgulayan Kuzu, şöyle devam etti:

"Bunlardın ilki, Anayasa hazırlama koşuludur. Telaşsız bir ortam anayasa hazırlamada önemli. 1982 Anayasası'nın hazırlıklarının dışarıdaki olaylardan etkilenmemesi mümkün değildi. Türkiye'nin bulunduğu bölge telaşsız bir ortama müsait değil. Bizi bu konuda başka ülkelerle mukayese etmenin doğru olmayacağını düşünüyorum. Türkiye'de telaşsız ortamı biz sağlasak bile birileri sağlatmaz, o açıdan telaşsız ortam yakalamak için gayret göstermeyeceğiz. Hem telaşsız olacağız hem de anayasa yazacağız. Buna bağışıklık kazanmamız lazım. Türk siyasi tarihinin yüzde 60'ı olağanüstü halle geçmiş.

İkinci şart konsensüsün sağlanması. Bugünkü çalışmalar içerisinde, toplumun yüzde 70'i meclise yansımışsa bu meclisin anayasa yapma konusunda siyasi anlamda konsensüsün olduğunu düşünmek lazım. Şu anki meclisin temsil gücü yüzde 95, demek ki bu manada iyi bir fırsat var. Katılım manasında da bugünkü meclis yüzde 87 katılımla en yüksek katılımlarından birini yaşamış meclistir."

Yeni anayasada birinci sınıf demokrasinin hedef olması gerektiğini vurgulayan Kuzu, "Kuvvetler ayrılığı bunun temeli olmalı. Kuvvetler ayrımı parlamenter rejimde yoktur. Çünkü parlamenter rejimlerde yasama yoktur, adı vardır kendi yoktur. Uygulama böyledir, Türkiye'ye has da değildir. Yasama niye yoktur, çünkü yürütme yasamanın içinden çıkmıştır" dedi.

Anayasa yazma çalışmalarına başlarken, birinci önceliğin "yarı başkanlık mı, başkanlık mı, parlamenter model mi" olduğunu dile getiren Kuzu, "İnanıyorum ki ve görüyorum ki üç muhalefet partimiz de parlamenter rejim dedikleri için biz de AK Parti olarak mızıkçılık yapmamak adına parlamenter rejime devam diyeceğiz. Bu sorunun çözülemeyeceği anlamına gelir. Parlamenter modeli en iyi şekilde ne kadar yapabiliriz işte o kadar yapmış olacağız. Kuvvetler ayrılığını çok önemsiyorum" diye konuştu.

Anayasada resmi ideolojiye prensip olarak yer verilmemesi gerektiğini, tarihte yaşanılanların anayasanın değişik yerlerinde ifade edilebileceğini vurgulayan Kuzu "Ama bunları biz anayasalarda kanunların anayasanın aykırılığı bakımından tespitinde ölçü olarak kullanırsak bu edebi cümlelerden yanlış sonuçlar çıkar" dedi.

Resmi ideolojilerin parti programlarına bırakılması gerektiğini anlatan Kuzu, kısa bir anayasa olması gerektiğini söyledi.

-"Bakış açısı bu işin bam telidir" -

Çerçeve bir anayasanın hedef olması düşüncesini savunduğunu dile getiren Kuzu, şunları kaydetti:

"Madde 100 olabilir, aşağı da yukarı da olabilir. Maddenin muhtevası uzun uzun abartılı olmamalı. Kanun, tüzük, yönetmeliğe girmesi gerekenler oraya girmemeli. Yazarken birinci iş neler anayasa konusudur, neler değildir. Bunu çok önemsiyorum. Gelişmiş ülkelerde anayasayı kısa yazıyor, gelişmemiş ülkeler uzun yazıyor. Özgürlüklere bakışınız şüpheci olursa anayasa da kabarık olur. Maddeyi yazıyorsun ancak diye başlıyorsun düğüm atıyorsun, böylece anayasa kördüğüm olur. Zihniyet değişimini çözemezsen kısa da yazsanız uzun da yazsanız adam bir yerden malesef çıkış buluyor. Bakış açısı bu işin bam telidir."

Mevcut anayasanın dilinin çok kötü olduğunu ifade eden Kuzu, "Bugün gelinen nokta aklı başında bir hükümet, arkasından alternatif oluşturabilecek adam gibi bir muhalefet ve sivil toplum kuruluşlarının güçlenmesi. Demokrasinin bam teli burası, anayasa yazarken de bu noktalar üzerinde durmak lazım" diye konuştu.

Anayasa komisyonunda oy birliğiyle kararlar alınacağını dikkati çeken Kuzu, anayasa çalışmalarına bugüne kadar 10 bin 344 kişi ile 106 kuruluşun görüş bildirdiğini söyledi.

Kuzu, anayasa yazmaya 1 Mayıs'ta başlayacaklarını sözlerine ekledi.

-Akşit'in konuşması-

AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Akşit de, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı'nın çok önemli konularda toplantılar yaptığını söyledi.

Anayasanın toplumdaki uzlaşmanın özünün ve devletin kuruluş felsefesini oluşturduğunu vurgulayan Akşit, ana ilkeleri düzenleyen ve hükme bağlayan temel üst norm olduğunu söyledi.

Anayasaların temel üst norm olmanın ötesinde birçok anlamı bulunduğuna dikkati çeken Akşit, toplumun katılımıyla hazırlanmış, milli ve evrensel değerlerin uyumlaştığı bir zemin üzerinde yükselen anayasanın ancak toplumun beklentilerine karşılık verebileceğini kaydetti.

Akşit, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz istedik ki yeni bir sivil anayasa çalışması yapalım, her konu yeniden ele alınsın. Bu çorbada bizim de tuzumuz olsun istedik, pek çok kurum bunu yapıyor, anayasa çalışmasına katkı sağlıyor. Biz istedik ki kadın bakış açısıyla katkı verelim. Çünkü kadının hassasiyeti çok farklı, birçok kişinin göremediğini bizler görebiliyor, hissedebiliyoruz."

- ANKARA

Kaynak: AA / Politika

Güldal Akşit Burhan Kuzu Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title