Kılıçdaroğlu: Bedeli Ne Olursa Olsun Kardeş Kavgasını Bitireceğim

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu memleketi Tunceli'de, Tuncelili ve Dersimli olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Benim siyaset anlayışımda, inancımda, ahlak anlayışımda insanlar arasında ayrılık koymak yoktur . Bu coğrafyada herkesin karnı doyabilecek imkanlarımız ve bereketli topraklarımız var. Nedir bu kavgalar ayrılık gayrılık.

Bedeli ne olursa olsun kardeş kavgasını bitireceğim bu coğrafyaya barışı getireceğim. Dersim'in ovaları ve dağları ile gurur duyuyorum. Dersim deyince aklıma özgürlük geliyor" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Elazığ'dan miting yapacağı memleketi Tunceli'ye karayoluyla giderken, güzergah üzerinde sıkı güvenlik önlemleri alındı. Kılıçdaroğlu'nun konvoyunun önü yol bayuncu bir çok yerleşim biriminde kesilip esvgi gsterileri yapıldı.

Tunceli sokakları CHP bayraklarıyla donatılırken, miting alanında sahneden geçen seçimlerde kapatılan DTP'nin kullandığı Keça Kurdan parçası çalındı. Sanatçı Aynur Doğan'ın anayasa mahkemesi tarafından kapatılmadan önce DTP'nin kullandığı parça ile CHP'liler coştu. Aynur Doğan'ın Keça Kurdan parçasının yanı sıra sanatçı Onur Akın'ın parçaları da çalındı.

'DERSİMLİ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM'

Kışla Meydanı'ndaki miting te yaklaşık 10 bin kişiye konuşan Kılıçdaroğlu önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aslını inkar ettiği ile ilgili eleştirilerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Ayrımcılık neden, bölücülük neden?. Ben yiğitlerin harman olduğu bir yerde doğdum. Elbette Tunceliliyim, elbette gurur duyuyorum bundan. Recep bey il il dolaşıyor soyumuzu, sopumuzu araştırıyor ve onların üzerinde siyaset yapmaya kalkışıyor. 'Ama ha o Tuncelilidir diyor'. Tunceli'li olmaktan gurur duyuyorum. Aslında biz hiçbir zaman aslımızı inkar etmedik. Aslımızla, soyumuzla, sopumuzla herkes gurur duyar bizde gurur duyarız. Ayıp bir şey mi? Ben Dersimliyim ve Dersimli olmaktan gurur duyuyorum.

Aslını inkar eden asılsızlardan değilim. Ayıp bir şey değil. Allah'ın yarattığı bir kulum sizlere hizmet için varım. Bunlar Anadolu'yu, Türkiye'yi bilmiyorlar. Bin çiçek açmış aynı bahçede rengini güzelliğini halen anlamıyorsan kabahat benden değil sende. İyi oku Anadolu'yu, Türkiye'ye oku göreceksin. Güzelliğini ve renklerini göreceksin.

Hayatım boyunca hiç kimsenin inancı, dini, mezhebi ve etnik kimliği ile ilgilenmedim. Doğduğum topraklarda insana insanca baktılar. İnsanlara saygı göstereceksin dediler biz öyle yetiştik. Nasıl olur biz ayrılığı, gayrılığı getiririz siyasetin merkezine sokarız. 12 Haziran'da ona ders vereceksiniz değil mi?"

Kılıkaçdaroğlu, "Bu Cumhuriyeti kururken adımız Kemal'di" diyerek, söşye dedi:

"Kemal'in kurduğu okullarda okuduk, köylü Anadolu çocuğusun demediler bize. Devlette en üst düzeylere geldik. Vekil olduk bir partinin genel başkanı olduk. Cumhuriyet'in güzelliği budur. Ayrım yapmadan, yandaş demeden sadece ve sadece vatandaş diyerek vatandaşa hizmet ediyorum. Cumhuriyet'in hayrı ve nedeni budur.

Herkes okuyup çalışacak demokrasi ve özgürlük içinde gelecek halkına hizmet edecek. Kin, nefret, kötülük değil, çatık kaşlı insanların ülkesi değil güler güzlü insanların ülkesi olalım dedik. Bunun için çalıyoruz. Yunus'un bilirsiniz. 'Düşmanımız kindir bizim' demiş. Biz kimseye kin tutmayacağız. Halka hizmet etmek kadar kutsal bir görev olamaz.

Siz yurttaşa hizmet ediyorsanız o zaman siz görevinizi yapmış oluyorsunuz. Umarım Yunus'un söylediklerini Ankara'dan Recep Bey'de duymuş olur. Beraber gözyaşı döktük, acılar verdik ama sonuçta bu güzel topraklarda barış ve huzur içinde yaşamanın yollarını aradık. Cumhuriyet ile buldukta. Biz herkesin eşit olduğu, eşit yurttaşlık, özgür yurttaş, demokrasinin olduğu özgür Türkiye için yola çıktık"

'DERSİM DEMEK ÖZGÜRLÜK DEMEKTİR'

Miting alanında üzerinde, 'Recep yaz AKP'ye gönder makarna evine gelsin' yazılı pankartı gören Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bunlar gerçekten Tunceli'yi tanımıyorlar. Beyaz eşya dağıttılar. Çantada keklik gördüler. Tuncelili sana referandumda bir ders verdi. Çünkü Dersim demek özgürlük demektir. Özgür insanların yaşadığı yer demektir. Bunlar kendilerine demokrat diyorlar, özgürlükten yana olduklarını söylüyorlar. Bunlar demokrat ve özgürlükçü değil sadece ve sadece iktidara tutunmaya ve kalmak için gerekirse bel altı vurmaya hazır bir iktidardır.

Biz 12 Eylül'e karşıyız diyorlardı. 12 Eylül'ün generallerinden hesap sordular mı? AKP, 12 Eylül ürünü bir partidir 12 Eylül'e hesap soramaz. Yüzde 10 seçim barajı Recep Bey'in demokrasi anlayışında var. Eğer onunla hesaplaşacaksan onun getirdiği yasaları değiştireceksin. Yüzde 10 barajını değiştireceğiz.

Milli irade herkesin verdiği oyun karşılığında milletvekili çıkmasıdır. 12 Eylül artığı bu düzenlemeleri halkın iktidarında değiştireceğiz. Askeri darbelere bizde karşıyız. Gelin iç hizmet kanununu değiştirelim dedik. Kanun teklifi verdik. Hani darbelere karşıydı, hiçbir şey yapamadı.

AKP statükocu bir partidir ve bunun korunmasından yanadır. Değişimden ve dönüşümden yana CHP'dir"

CHP lideri Kılıçdaroğlu, faili meçhuller ve kayıplarla ilgili verdikleri tekliflerin AKP tarafından rededildiğini de belirterek, "Özgürlük, demokrasi diyor ama bunları reddediyor. Faili meçhullere ve kayıplara göz yumacaksın ve çıkıp diyeceksin biz darbelere karşıyız. Eğer karşıysan ana muhalefet ile oturup failleri bulursun gidip yargılaya teslim edersin.

Yerel yönetimler özerklik şartını kabul ettik bazı maddelerine çekince koydular. Yerel yönetimler özerk olsun, özel yasa çıkaralım bütün belediyelerin gelirleri olsun ve başkanlar hizmet etsin. Buna da yanaşmadılar. Çünkü bunlar demokrat ve özgürlükçü değil" dedi.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in de sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, "1 milyon 700 bin çocuğumuzun günahı onların boyunadır. ÖSYM başkanı koltuğa demir atmış. O kadar rezillikten sonra o koltuğa nasıl oturuyorsun? Kopya yoksa niye şifre var bunun yanıtını veremediler. Bir sınavı dahi yapamayan bir iktidar Allah aşkına Türkiye'ye sağlıklı yönetebilir mi?"

'YETKİ VERİN DERSİM ARŞİVLERİNİ 14 HAZİRAN'DA BEN AÇIKLAYAYIM'

PKK'nın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği davasında aralarında BDP'li belediye başkanlarının da bulunduğu tutuklular ve Dersim olaylarıyla ilgili arşivlerin açılması konusunu da gündeme getiren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Seçimle gelen belediye başkanına saygı duymamız lazım. Halkın iradesi ile gelen başkanları aylarca, yıllarca hapiste tutamazsın. Hele hele sıraya dizip ellerine kelepçe takıp fotoğraflarını medyaya vereceksin bunlar olur mu? Bunlar katil mi. Bizim için demokrasi ve özgürlük var. Yüreğin varsa Dersim arşivlerini açıkla dedim. Açıklamazsa ben açıklarım. Neden korkuyoruz. Halkın geçmiş tarih ile yüzleşmesi lazım.

Gerçeklerde korkmayacağız bu ülkede sağlıklı bir demokrasiyi düşüncelerimizle beraber kurucağız. O açıklamazsa bana yetki verirseniz 14 Haziran'da ben açıklayacağım. Herkesin ana dilini özgürce konuşmasından yanayız. Ana dil yasağının kalkması için ilk kanun teklifi veren CHP'dir. Ama resmi dilimizi Türkçe'dir. Yeni Cumhuriyet Halk Partisi dedim. Yeni CHP demek, özgürlük, halkın sorunlarına kilitlenmek, insandan, emekten alın terinden yana proje ürütmek demektir. İnsan hakları demektir ve halkın partisi demektir"

Kılıçdaroğlu, bugün 19 Mayıs ulusal bağımsızlık savaşının verildiği ve Mustafa Kemal'in 7 düvele karşı mücadeleyi başlattığı tarih olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Mayıs ayı, 6 Mayıs, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının ülkenin bağımsızlığı için darbeciler tarafından dar ağacına gönderildiği tarihtir. İstanbul'da Deniz Gezmiş parkını açtık. Adaletin olmadığı ve siyasallaştığı yerde bu acılar hep vardı. İnsanlar siyasal mahkemelerde yargılanmasınlar. Ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden insanların dar ağacına göndermeyelim.

Barışın yolu demokrasi ve insan haklarından geçer. Herkesin iş ve AŞ sahibi olmasından geçer. Aramızda çok sayıda işsiz genç var. İleri demokrasilerde slogan atamıyorsunuz, yürürken bile sizi potansiyel suçlu olarak görüp gözaltına alabilirler. En iyisi telefonla anlatın belki tele kulak devleti derdinizi anlar. Deniz feneri ve kömür yolsuzluğu ile ilgili hiçbir şey yapmadılar. Almanya davayı bitirdi, bizim faillerin keyfi yerinde. Hepsi bol bol maaş alıyorlar. Halen devletten besleniyorlar.

Başbakan çiftimize ananı da al git demişti. 12 Haziran'da sadece ananızı değil, babanızı, dayınızı, teyzenizi, sandığa gidecek ve AKP'ye gerekli dersi vereceksiniz. Munzur' un kaynağında gider mum yakar bizim insanımız. Munzur'u Munzur yapan efsaneyi hepimiz biliyoruz. Düzgün babamızı biliriz. Munzur'un özgürlüğünü kısıtlamak istiyorlar. Türkiye'de bizim özgürlüğümüzü kısıtlamak istedikleri gibi. Munzur özgür ve çılgın gibi akacaktır.

Bu ülkede herkesin barış ve huzur içinde yaşadığı bir düzeni kurucağız. Bu güzel coğrafyada barışı egemen kıldığımız zaman hiç kimse bile diş geçiremez. Yeter ki ayrılmayalım, birleşelim"

BEDELİ NE OLURSA LOSUN KARDEŞ KAVGASINI BİTİRECEĞİM

CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Benim siyaset anlayışımda, inancımda, ahlak anlayışımda insanlar arasında ayrılık koymak yoktur . Bu coğrafyada herkesin karnı doyabilecek imkanlarımız ve bereketli topraklarımız var. Nedir bu kavgalar ayrılık gayrılık. Bedeli ne olursa olsun kardeş kavgasını bitireceğim bu coğrafyaya barışı getireceğim.

Dersim'in ovaları ve dağları ile gurur duyuyorum. Dersim deyince aklıma özgürlük geliyor. Tarih yazdınız demokrasi tarihi yazdınız. 12 Eylül anayasasına en yüksek 'hayır'ı siz çıkardınız. Erdoğan'ın anayasasına da en yüksek 'hayır'ı siz çıkardınız. Yine 12 Haziran'da bir ders verin. Evet Recep bey ben Tunceliliyim Tunceli sana dersini verecek"

Tunceli, (DHA)

Politika Güncel Haberler