Kaçırılan Uçağın Ekibi Gazetecilerin Sorularını Yanıtladı...

Kaçırılan uçakta görev alan ekibe teşekkür eden THY Genel Müdürü Temel Kotil, ¨Uçağımızda Kaptanımız Mürsel Gökalp, ikinci kaptanımız Yavuz Yılmaz, kabin amirimiz Nazemin Dönder, Hanze Doğan Ayşegül Akar ve Merve Atmaca kabinde bulunuyordu¨ dedi.

Uzun süredir ayakta oldukları ve bu nedenle yorgun olduklarını dile getiren Kaptan Pilot Mürsel Gökalp, yorgun bir suratla gazetecilerin karşısına çıktıkları için özür dilediğini söyledi. Gökalp, ¨TK 1476 seferi ile Tiran`dan kalkıştan 10 dakika sonra uçağa izinsiz bir giriş oldu. Olayı anlatmadan bir kaç hususu aktarmak istiyorum. Kokpite nasıl girilir sorusu kafada oluşan en büyük soru olduğu için açıklık getirmek istiyorum. Bizler tüm pilotlar uçuşa başlamadan önce her sabah kapıların mutlaka kapalı olması gerektiğini, iletişim ¨çay¨ diye tabir ettiğimiz düğme ve arkasından o sabah brifinginde belirlediğimiz kodla içeri girilir. 10 bin fitten sonra kabin amirimiz içeri gelip bizlerin hem sağlık durumumuzu ve hem isteklerimizi gözlemler. Uçak düz uçuşa geçtikten sonra isteklerimizi kendisine iletti. Kabin amirimiz çayla ve o gün belirlediğimiz kodla içeri girme teşebbüsünde bulundu. Kodu alınca kapıyı kilitsiz konuma getirdim. O anda girmeyle beraber malum terörist, kabin amirimi büyük bir hışımla kucağıma itti. Ben çözünüp kabin amirini ve o güçlü adamı dışarı atmak istedim ama başaramadım. Kokpite bu şekilde bir giriş oldu. Kurallar kesin ve net olmasına rağmen bu konuda yapılacak bir engellemenin söz konusu olamayacağını açıklamak istiyorum. Uçağı kaçıran terörist son derece bilgili. Uçağın kaçırılma durumunda hangi kodların bağlanacağını bilecek kadar internetten bilgi. Uçağın başını doğuya mı batıya mı bilecek kadar kendisini yetiştirmiş. Kendisi içeri girdiğinde, kabin amirini dışarı attı, kendisi içerde kaldı. Kokpit kapısını kitledi. Ben THY`nin koruyucu güvenlik müdürüyüm. Kendisini sakinleştirmeye çalıştım. Tek amacının Papa`ya bir mesaj vermek istediğini, mesajdan sonra teslim olacağını aksi takdirde dediklerinin yapılmaması durumunda arkadaşları tarafından uçağın havaya uçurulacağını, bana ismen 3 kişi olduğunu söyledi. Kabini sürekli gözleyerek arkadaşlarını gözlüyor imajını yarattı bende. Kodları bilmiş olması bu işin çok bilinçli olduğunu, sözlerinden ifadelerinden çok dirayetli olduğu kanısına vardım. Sorumlu kaptan pilot olarak bizlere verilen uluslararası kurallar çerçevesinde yapılması gereken herşeyi yerine getirdim. Mutlak suretle bir İtalyan meydanına inmek istediğini ve Papa`ya mesajın ancak bir italyan havalimanında verilmesi gerektiğini ısrarla vurguladı. Ben kendisini İstanbul Havalimanına getirmek için çok uğraştım. Büyük bir medya ordusunun kendisini karşılayabileceğini ifade etmeme rağmen kendisini inandıramadım. Kurallar gereği, emniyetle planlandığım şekilde yakıtımın en uygun geleceği şekilde planlanmayı yaptım ve kararım verdim. Biridise havaalanına indik. İndikten sonra 1,5-2 saat sonrda İtalyan yetkililer olaya vakıf olup önlemlerini aldılar. 6 saate yakın ifadeler yolcuların kontrolü ve bizlerin ifadesine başvuruldu. Şirketimizin gönderdiği ikinci uçakla sabah dönmüş bulunuyoruz¨ diyerek olayı anlattı.

Bir gazetecinin ¨İçeri giren kişi ismini verdi mi?¨ şeklindeki sorusuna Gökalp,¨İçeri girerken kendi ismini hemen verdi. Arkadaşların isimlerini de verdi¨ yanıtını verdi. Gazetecilerin verilen 3 ismin yolcuları içinde olup olmadığani ilişkin soruya Gökalp, ¨Yok¨ karşığını verdi.

Korsan`ın uçuş kurallarını nerden öğrenmiş olabileceği ile ilgili soruya Gökalp, ¨Bu bilgileri internetten öğrendiğini bana ifade etti. Kod bilgilerini bilen kişi, aşağı yukarı bir kokpit bilgisini olabileceğini, yüz ifadesinin netliği, sürekli dışarı bakıp kabini kontrolü etmesi ekibiyle bir işbirliği inancı bende oluştu. Hading anında değil, bana servis yapılırken içeri girdi. Bu bir anlık bir süreydi. Bunu da biliyor. Ayrıntısını kendisinden öğrenin¨ yanıtını verdi.

Gökalp, ¨Çok uzun süre bekledik. Amacına ulaştığı için eylem daha ileri bir safhaya ulaşmadı. Daha çabuk seri bir şekilde olaya müdahale edileceği inancı vardı¨.

THY Genel Müdürü ¨İtalya`nın gecikmesinden ziyade bir prosedür devam etti¨ dedi.

İtalyan jetlerin inişe zorladığına yönelik sorulara Gökalp, ¨Hayır. Usul gereği 2 F-16 uçağı inişimize kadar bizi takip etti. Bu son 11 Eylül olayından dolayı normal prosedürdür. İnişimizi emniyetle yaptıktan sonra ayrıldılar¨ dedi.

¨YOLCU TAM BİLETLİ BİR YOLCU. NORMAL BİR YOLCU ÖZEL BİR İŞLEME TABİİ TUTULMADI¨

Elinde korsanın ne olduğuna ilişkin soruya Gökalp, ¨Bir yazılı belge, hazırlanmış güzel bir metin ve aynı zamanda bu metnini sözlü ifadesi. Metinde arkadaşlarında plastik bombanın bağlı olduğunu, Tiran kalkmış olmamız. Arnavutluk`un güvenlikte sorunlu olabileceği düşünceleri beni teröristin fikirlerine uymama zorladı¨ dedi.

Bir gazetecinin ¨Bu kişi Türkiye`ye iade mi ediliyordu?¨ şeklindeki sorusuna Gökalp, ¨Hayır, yolcu tam biletli bir yolcu. Normal bir yolcu özel bir işleme tabii tutulmadı¨ yanıtını verdi.

KOTİL : ¨KENDİ İSTEĞİYLE GELİYORDU.

Aynı soruya Kotil, ¨Deporto yolcu olduğu zaman ilgili ülkenin güvenlik birimleri ilgili kişiyi getirir teslim eder. Oradan özel bir işlem başlar. Dolayısıyla böyle bir olay yoktur. Kendi isteğiyle geliyordu. Deportolu bir kişi olursa o zaman bir bu yolcuyu en arkaya alırız, sağda cam kenarına yerleştiririz prosedür bu. Dolayısıyla böyle bir olay burada yok¨ yanıtını verdi..

Ekibin yolculara çok iyi davrandığını dile getiren Kotil, bu sayede uzun süre yolcuların olayı farketmediğini söyledi.

Kotil, ¨Buradaki olay yapmak istediği inip medyanın karşısına çıkmaktı bunun ötesinde bir şey yok. Burada alınması gereken bütün önlem alındı. Kokpite kabin amiri girmek zorunda. Bu kişi bilinçli bu işi planladığı için kendi kurgusunu yaptı. Burada THY`nin yapabileceği ekstra bir şey yok. Bu tip olaylarda standart prosedür vardır. İlgili ülkenin emniyet birimleri uçağın etrafına gelip tedbir alırlar. Bu da öyle oldu¨ dedi.

¨Teröristin alkışlanması oldu mu? Özür mü diledi¨ sorusuna Gökalp, ¨Teröristin değil. Terörist ayrıldıktan sonra benim ayrılmamı istediler. Benim ayrılmam için kapı açıldığında beni gördükleri için beni alkışladılar. Özür dilemesi olmadı. Herşey kontrolümde oldu¨ yanıtını verdi. Gökalp, teröristin kendisinin elini sıkarak, ¨Hakkını helal et¨ dediğini söyledi.

DÖNDER : ¨BEN TAM AÇTIĞIMDA BENİ İTTİ. SONRA KENDİSİ GİRDݨ

Kabin amiri Nazemin Dönder, ¨Soğukkanlıydık. Böyle durumlara hazırlıklıyız. Çay yaptım. Bizim şifrelerimize göre giriyoruz. Ben tam açtığımda beni itti. Sonra kendisi girdi. Beni dışarı attı ve kapıyı kilitledi. ¨Çık dışarı¨ dedi¨ diyerek olayı anlattı.

Haberler