İTO Başkanı Yalçıntaş, İkder'in Konferansına Katıldı

BAŞKANI YALÇINTAŞ, İKDER'İN KONFERANSINA KATILDI

- YALÇINTAŞ, KONFERANSTA DÜNYADAKİ YENİ GELİŞMELERE DİKKAT ÇEKTİ

- İSTANBUL TİCARET ODASI BAŞKANI MURAT YALÇINTAŞ:

- "DÜNYANIN YENİ TRENDİ DOĞUYU GÖSTERİYOR"

- "DÜNYADA YENİDEN TEK KUTUPLULUKTAN, ÇİFT KUTUPLULUĞA DOĞRU BİR GİDİŞ SÖZ KONUSU"

- "TRENDLERİ DEĞİŞTİREMİYORSAK TREND İÇİNDE BELİRLEYİCİ OYUNCU OLMA YOLUNU SEÇMEK GEREKİR"

- "TÜRKİYE'NİN ENERJİ TRANSFER NOKTASI HALİNE GELMESİ YABANCI YATIRIMCIYI ÇEKİYOR"

- "RİSKLERİMİZ; DÜNYA EKONOMİSİNİN BÜYÜMESİ, FED, ECB VE BOJ'UN FAİZ ARTTIRMALARI, ORTADOĞU'DA MUHTEMEL BİR SAVAŞ, CUMHURBAŞKANLIĞI VE GENEL SEÇİMLER"

- "ÖNÜMÜZDEKİ İKİ SEÇİMDE MİLLET OLARAK KAVGA EDERSEK SIKINTI YAŞARIZ"

- "TÜRKİYE'NİN PATLAMA YAPABİLMESİ, BİLGİYİ EKONOMİK DEĞERE DÖNÜŞTÜRMESİNE BAĞLI"

- "TEKNOLOJİ VE MARKA ÜRETİP DÜNYA TRENDİNDE BELİRLEYİCİ OLALIM, KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLERE YÖNELELİM, EKONOMİDE YEREL OLMAKTAN UZAK DURALIM"

- "ÜLKE ÜRETTİĞİNDEN ÇOK TÜKETİYORSA, CARİ AÇIK KAPANMAZ"

- "CARİ AÇIĞI AŞAĞI ÇEKMENİN EN KESTİRME YOLU UCUZ ENERJİ"

- "UCUZ DÖVİZ VE UYGULANAN SIKI MALİYE POLİTİKASI SEBEBİYLE DÖVİZ RİSKİ KAMUDAN ÖZEL SEKTÖRE KAYDI"

- "DÖVİZ ARTSIN DİYENLERE ALDANMAYIN, DÖVİZ YÜKSELİRSE ÖZEL SEKTÖR BÜYÜK ZARAR GÖRÜR"

- "RAKİPLERİMİZE İHRACATTA İKİ KAT, İTHALATA ÜÇ KAT FARK ATTIK"

- "FORMULA 1'E YATIRIM YAPANLAR KAZANMIYOR, TÜRKİYE KAZANIYOR"

(FOTOĞRAFLI)

İSTANBUL (asha) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, dünyada trendin doğuya kaydığını, Türkiye'nin elindeki imkanları iyi kullandığı takdirde yeni hareketten fevkalade karlı çıkabileceğini söyledi.

Yalçıntaş, İstanbul İktisatçılar Derneği'nin (İKDER), Barcelo Eresin Topkapı Otel'de düzenlediği konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye ve dünyadaki iktisadi gelişmelere yönelik projeksiyon yaptı.

Toplumların tarım, sanayi evresinden sonra artık bilgiyi kullanma dönemine girdiğini vurgulayan Murat Yalçıntaş, dünyada ileri ülkelerin sadece bilgiye önem verdiğini ve bilgi toplumu haline geldiğini belirtti. Artık bilgiyi ekonomik değere en fazla çeviren toplumların dünyaya hakim olacağına dikkat çeken Yalçıntaş, konuşmasında Türk Telekom ve Google'ı örnek verdi. Yalçıntaş, ayrıca Google'ın İMKB'de işlem gören şirketlerin tamamına yakın bir eşitlikte değere sahip olduğunu hatırlattı.

"BİLGİYİ EKONOMİK DEĞERE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ"

Uluslararası ekonomide çizginin geleneksel pazarlardan organize pazarlara doğru yöneldiğine işaret eden Murat Yalçıntaş, Türkiye'nin de aynı yola girdiğini, bugün ülkede yaşanan istihdam, işsizlik ve buna benzer sıkıntıların oluşmasındaki sebebin sektörlerin organize sisteme doğru kayışı olduğunu dile getirdi. Dönüşüm sürecinde hem sektör hem de firma bazında yerelde kalanların yok olacağını, organize olanların ve dünya açılanların ise ayakta duracağını ifade eden İTO Başkanı Yalçıntaş şöyle konuştu:

"Kamu veya özel her kesimin rekabet ortamını oluşturması gerekiyor. Türkiye küçük bir ülke değil. Türkiye dünyanın 17'nci büyük ekonomisi, Avrupa'nın da nüfus olarak ikinci büyük ülkesi. Ama bizde bir eksiklik var. Büyüyoruz ancak yeterli ve verimli olmuyor. 26 yılda kat ettiğimiz mesafe azımsanacak bir şey mi, hayır. Fakat diğer ülkeler daha fazla hızla büyüme içinde. Bu durumda Türkiye'nin patlama yapması gerekiyor. Onun yolu da bilgi. Patlama yapacaksak, atölyeler veya demir çelik fabrikalarıyla yetinemeyiz. Türkiye bundan böyle bilgiyi ekonomik değere dönüştürecek mekanizmalar kurmalı. Bunu yapamazsak başta iş alemi ve siyasiler olarak sürekli cari açık, döviz kuru, faiz ve buna benzer fotoğrafları konuşmaktan kendimizi alamayız. Dolayısıyla patlamanın yolu, bilimi verimli kullanarak fotoğrafı düzeltmekten geçiyor."

"YABANCI YATIRIMCI NİYE GELİYOR?"

Türkiye'nin bugün yabancı yatırımların karlılığı açısından dünyanın 15 ülkesinden biri haline geldiğini belirten Murat Yalçıntaş, ülkenin son 26 senede 36 milyar dolar yabancı yatırımcı çektiğini, 2002 - 2006 döneminde ise yabancı yatırımcıların katlanarak büyüdüğünü söyledi. Yabancı sermaye konusundaki olumlu hareketin son dönemde ülkede sağlanan siyasi istikrardan kaynaklandığını ancak asıl sebebin dışarıdan olduğunu açıklayan Yalçıntaş, "Soğuk Savaş'ın bitmesine kadar Türkiye NATO içinde bir kanat ülkeydi. Olası bir sıcak savaşta ilk cephe olan bir ülkeye kimse yatırım yapmak istemezdi. Ne zaman ki Soğuk Savaş bitti. Değerler değişti. Şu anda gerçek değer, en önemli varlık dünyada enerji. Türkiye de enerji transfer noktasında kritik bir ülke haline geldi. O zaman herkes Türkiye'ye yatırım yapmaya başladı. Bu enerji nasıl batıya taşınacak? Elbette Türkiye üzerinden. İşte bu değerle iç istikrar birleşince Türkiye bir anda dünyanın gözbebeği ve yatırım bölgesi haline dönüştü. Bu akım devam edecek" dedi.

"İKİ KUTUPLU DÜNYAYA DOĞRU8"

Türkiye'nin ekonomisiyle dünyada birinci ligde olduğunu sık sık hatırlatan Yalçıntaş, petrol ve doğalgaz başta olmak üzere enerji rezervlerine yakın olması ve bir enerji transfer noktası durumunda bulunması sebebiyle giderek öneminin arttığını kaydetti.

Bölgesinde ve dünyada değişen trendlere karşı Türkiye'nin edilgen değil etken olması için güçlü olması gereğini dile getiren Murat Yalçıntaş, teknoloji ve marka üretilerek istenilen seviyeye gelinebileceğini vurguladı.

Dünyanın yeni bir oluşumun işaretlerini verdiğini kaydeden İTO Başkanı Murat Yalçıntaş, "Dünya şu anda yeni bir değişimin eşiğinde, bunu bilmemiz lazım. Dikkatli olmamız lazım. Etkilerini yaşıyoruz. Önce iki kutuplu dünya vardı. Sağcılar, solcular vardı. Sonra ABD Soğuk Savaşı kazandı, Rusya ortadan kalktı. Ama şimdi görüyoruz ki, dünya çift kutuplu harekete doğru gidiyor. Bunun sinyali nedir? Bunu çok az kişi fark etti. 9 Şubat 2007 tarihinde Münih'te gerçekleştirilen 43. Güvenlik Konferansı ve burada Putin'in yaptığı konuşma... Putin konuşmasında, 'Uluslararası hukukun temel ilkelerinin her geçen gün artan bir şekilde kü acağını, organize olanlarçümsendiğini görüyoruz. Bu tek devlet olan ABD, her yönden ulusal sınırların ötesine geçmiştir. Diğer uluslara dayattığı ekonomik, siyasi, kültürel ve eğitimsel politikalar bunun kanıtıdır. Bundan kim memnun bilmiyorum ama biz değiliz' dedi ve yeni bir trendin haberini verdi. Hem enerji transferinin tam ortasındayız, hem de Rusya'nın kapı komşusuyuz. Bu da Türkiye üzerindeki oyunları arttırıyor. Türkiye'de olan biten hiçbir şeyi bu resimden bağımsız görmememiz lazım. Türkiye'de olan biten hiçbir şey dış dünyadan bağımsız değildir" diye konuştu.

"CARİ AÇIĞIN İLACI ENERJİ"

Türkiye'yi tahlil ederken her zaman dış ve iç parametreleri değerlendirmek gerektiğini belirten Yalçıntaş, dünyada 2006 yılı Mart, Mayıs ve Haziran, 2007 yılı Şubat ayında yaşanan ekonomik dalgalanmaları hatırlattı. Türk ekonomisinin de uluslar arası entegrasyona sahip olduğu için dalgalanmalardan payını aldığını ifade eden Murat Yalçıntaş, bu tür gelişmelerde en büyük riskin cari açık olduğunu söyledi.

Türkiye ekonomisinde iyi gelişmelerin devam ettiğini, bunları konuşmaktan ziyade dikkat edilmesi gerekenleri ele almanın daha faydalı olacağını ve cari açık konusunda çözümü ortaya koymanın anlamlı olacağını anlatan Yalçıntaş şöyle konuştu:

"Ülkeler firmaya benzer. Eğer bir firma kazandığından fazlasını harcıyorsa, devamlı borçla dönüyorsa o firma için sıkıntı var demektir. Aynı şey Türkiye için de geçerli. Türkiye bugün ürettiğinden fazlasını tüketiyor. Bunun için düzenli olarak finansman almak zorunda kalıyor. Finansman finanse edilebiliyor mu? Edilebiliyor. Ama bugün finanse edilebiliyor olması demek bizim gözümüzü kapatmamız manasına gelmez. Bizim iş alemi olarak çözümümüz şu: Ne ithal ediyoruz8 Enerji8 Yakla?k enerji ithalat?m?z geçen y?l 28 milyar dolar oldu. Cari aç???m?z da 33 milyar dolar. Enerji ithalat? s?k?nt?l?8 Pahalı kullanıyoruz, diğer taraftan güvenliği olmayan enerji kullanıyoruz8 Ukrayna ile Rusya kavga etti. Bizim fabrikalarımız çalışmadı. Türkiye ucuz enerjiye ve güvenilir enerjiye sahip olabilmesi için enerjisini kendisinin üretmesi gerekiyor. Enerji sorunu çözüldüğünde, cari açığın düşürülmesi ise kolaylaşıyor."

"DÖVİZ ARTSIN DİYENLERE ALDANMAYIN"

Ülkede döviz açığının nereden büyüdüğü ve riskin nerede olduğunun artık daha net anlaşıldığını belirten Yalçıntaş, ucuz döviz ve uygulanan sıkı maliye politikası sebebiyle özellikle cari açıkla ilgili riskin kamudan özel sektöre kaydığını bildirdi. Türkiye'de dövizin yükselmesini isteyenlerin oldukça fazla olduğuna dikkat çeken Yalçıntaş, "Bugün Türkiye'nin ana borcu özel sektörün üzerinde ağırlaşıyor. Eğer döviz yükselirse, özel sektör büyük sıkıntı çeker ve zarar görür. Dolayısıyla döviz artsın diyenlere aldanmamak lazım" dedi.

Makro olarak Türkiye'de Hazine'nin net borç ödeyicisi durumuna geldiğini, ciddi manada da yabancı sermayenin girdiğini ve ülkenin sürekli büyüdüğünü belirten İTO Başkanı Yalçıntaş, "Ekonomik olarak İyi gidiyoruz8 2002 - 2006 arası net kümülatif büyümesi yüzde 36. Yüzde 36'da büyümede yüzde 11.4'le en büyük pay özel sektörün. Son 5 yılda ciddi bir istikrar yakaladık. İhracatımız 85.7 milyar dolar oldu. İyi rakam. Diğer ülkelerin büyüme rakamları ise gelişmekte olan ekonomilerde son 5 yılın ihracattaki büyümesi yüzde 11. Bizim ihracattaki büyümemiz yüzde 24. İthalatta ise 2000-2005 döneminde diğer ülkeler yüzde 11 büyümüşler, bizim ithalatımız ise yüzde 30 büyümüş. Rakiplerimize ihracatta iki kat, ithalatta üç kat fark atmışız" diye konuştu.

2007'DE NASIL BİR EKONOMİ8

Türkiye'nin iç ve dış riskleri olduğunu, risklerin iyi yönetildiği takdirde ekonomide herhangi bir sorunla karşılaşılmayacağını belirten Murat Yalçıntaş, "2007 yılında uygulanan ekonomik politikalar sebebiyle dış ticaret açığı ve cari açık artmaya devam etmezse, iç veya dış kriz olmazsa Türkiye'ye döviz gelmeye devam edecek ve dövizde yukarı hareket görülmeyecek. Diğer taraftan dış risklerimiz var8 Dünya ekonomisi nasıl büyüyecek, bu birincisi. ABD Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası (EBC) ve Japonya Merkez Bankası (BOJ) faiz oranlarını arttırabilecekler mi? Ortadoğu'da savaş olacak mı, olmayacak mı? İç risklerimiz de var... Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri nasıl yapacağız? Seçimi normal mi yapacağız, yoksa kavga mı edeceğiz? Eğer kavga edersek gerçekten sıkıntı yaşarız" ifadelerini kullandı.

Yalçıntaş, konuşmasının sonunda Avrupa Birliği açısından 2007 yılının müzakere yılı olduğunu, bu dönemde siyasilere iş düşmediğini, işin tamamen bürokratlarda olduğunu anlattı.

SORULARI CEVAPLANDIRDI

Yalçıntaş konferansta katılımcıların sorularını cevaplarken de, ithal ikameci politikalardan rekabetçi politikalara geçilmesini ve uygulamalarda net, açık, objektif ve ölçülebilir kriterlerin ortaya konulmasını istedi. Yalçıntaş, sanayi, hizmet, bilgi ve sanat-kültürde eş zamanlı olarak bilgiyi ekonomik değere çevirip katma değeri yüksek bir şekilde üretimin yapılmasının zorunluluğunu anlatırken İTO'nun istihdam sorunu konusunda gelir ve kurumlar vergilerinin indirilmesi konusunda düzenlediği kampanyanın etkili olduğunu, istihdam için sektörler konusunda analizler yaptıklarını söyledi. Murat Yalçıntaş, üyelerinin önünü açarak, vizyon kazandırarak ve onları daha rekabetçi hale getirmek için yurt içi ve yurt dışında üçüncü şahıslara karşı hükümetler ve kamu nezdinde haklarını savunduklarını belirtti. Yalçıntaş, İTO'nun teknokent projesinin yürüdüğünü, bu konuda ABD'de temaslarda bulunduklarını, konuyla ilgili özel ve kamu sektörünün daha yakından ilgileneceği hususların olduğunu dile getirdi. Yalçıntaş, yabancı sermayeden korkmamak gerektiğini, bugün milli diye büyük şirket olmadığını, büyük şirketlerin arkasında çok uluslu sermayenin olduğunu, beğenilse de beğenilmese de dünyanın artık bu tür bir trende girdiğini, böyle bir entegrasyonun dışında kalınması durumunda ülkenin üçüncü dünya seviyesine düşeceğini hatırlattı. İTO Başkanı Yalçıntaş, 300 milyon doları İTO olmak üzere devlet ve belediyenin de katkılarıyla 500 milyon dolar harcanan F1 konusunda hassas bir süreçten geçtiklerini, faydasının yatırım yapanlara olmadığını, tanıtım açısından Türkiye'nin yararına olduğunu sözlerine ekledi.

(ERÖ-ERÖ-İB-ÖK-Y)

Haberler