Haberler

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" Davası

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının tutuklu sanığı eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, "Beni suçlayanlar, yapmış olduğum bu konuşmaları Genelkurmay Başkanlığı görevim ve sorumluluğum gereği olarak yaptığımı bilmiyorlar"...

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının tutuklu sanığı eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, "Beni suçlayanlar, yapmış olduğum bu konuşmaları Genelkurmay Başkanlığı görevim ve sorumluluğum gereği olarak yaptığımı bilmiyorlar mı-" dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada konuşan Başbuğ, darbe ortamı oluşturmak amacıyla, psikolojik harekat faaliyetlerini yönetmekle suçlandığını hatırlattı. Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı görevini devraldığı ilk günlerde, Bilgi Destek Dairesi'nin öncelikle küçültülmesi daha sonra da lağvedilmesi direktifini verdiğini, bu daireye ait dört bilgi destek taburundan ikisinin hemen, dairenin ise 11 Ağustos 2009'da lağvedildiğini kaydetti.

"Beni suçlayanlar, yapmış olduğum bu konuşmaları Genelkurmay Başkanlığı görevim ve sorumluluğum gereği olarak yaptığımı bilmiyorlar mı-" diyen Başbuğ, şöyle devam etti:

"Ne yapmalıydım- Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin, masumiyet karinesi hiçe sayılarak medyada haksız ithamlarla yıpratılmasına ve itibarsızlaştırılmasına sessiz mi kalmalıydım- Bu iddialar ve suçlamalar yersizdir. Böyle bir iddianameyle, bir kişinin suçlanmaya çalışılması sadece, yetersizliğin bir komedisidir. Bu nedenlerle bu iddianameye hiçbir itibarım yoktur. Karşı karşıya bırakıldığımız bu davaya bir bütün olarak bakıldığında, sivil ve asker, sorumluluk taşıyan ve vicdan sahibi olan herkesin de, kendilerinden beklenildiği gibi dürüstçe davranacaklarına inanıyorum."

Genelkurmay Başkanlığı'nın, devletin en önemli makamlarından biri olduğunu ifade eden Başbuğ, bu nedenle, Anayasa'nın 148'inci maddesinin bu makama da özel bir statü tanıdığını anlattı.

-Yargılama yeri Yüce Divan-

Türkiye'deki birçok değerli ve saygın hukukçunun tereddütsüz belirttiği şekilde, şahsıyla ilgili bir yargılama olacaksa, bu yargılama yerinin Yüce Divan olduğunu ifade eden Başbuğ, "Bütün bu nedenlerle, huzurunuzda savunma yapmaya zorlanmayı, işgal etmiş olduğum makama ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı çok ağır haksızlık olarak görüyorum. Bu inançla, bugün burada savunma yapmayacağım ve hiçbir soruya da cevap vermeyeceğim. Bu davranış mahkemeye karşı bir tavır alma şeklinde algılanmamalıdır. Bu davranış, Anayasa'ya, hukukun üstünlüğüne ve kendime karşı olan saygımın ve taşıdığım sorumluluğun bir gereği ve doğal sonucudur" diye konuştu.

Başbuğ, hizmetinde bulunmaktan her zaman şeref ve gurur duyduğunu söylediği millete de seslenerek, "Bugün kişisel olarak hiçbir endişe taşımıyorum. Tek endişem, sağduyu sahibi pek çok kişinin de ifade ettiği gibi, güzel ülkemin ve güzel insanlarının çeşitli nedenlerle bir bölünmeye ve kutuplaşmaya doğru sürüklenmekte olmasıdır. Türk ordusunun üniformasını onur ve gururla taşıdığım 53 yıl boyunca vatanıma, milletime, devletime ve orduma sadakatle hizmet ettim. Aksini iddia edenleri, bugün benim, yarın ise tarihin affetmeyeceğine inanıyorum. Takdir yüce Türk milletine aittir" dedi.

Bu sözler üzerine izleyici bölümünden gelen alkış sesleri duyuldu. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, izleyicileri, "Burası seminer salonu değil" diyerek uyardı.

Özese daha sonra da, savunmanın alındığını söyleyerek, Başbuğ'un soruşturma aşamasında verdiği ifadelerinin okunmasına geçileceğini söyledi.

Bunun üzerine Başbuğ, yaptığı konuşmanın savunma olmadığını belirterek,

"Ben savunma yapmayacağım ve hiçbir soruya cevap vermeyeceğim. Ben sadece bu konuşmamla Anayasa'nın 148'inci maddesi gereği mahkemenin beni yargılamaya görevli olmadığını açıklamak istedim. Bu konuşmayı, bir savunma olarak değil, yasal haklarıma dayanarak neden savunma yapmayacağımı açıkladığım bir konuşma olarak kabul edin" diye yanıt verdi.

Bu arada, ikinci "Ergenekon" davasında tutuksuz olarak yargılanan eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, emekli orgeneraller Atilla Işık ve Erdal Ceylanoğlu ile İlker Başbuğ'un eşi Sevim, kızı Feride ve oğlu Murat Başbuğ da duruşmaya izleyici olarak katıldı.

Duruşma salonuna saat 9.30'da diğer tutuklu sanıklarla birlikte alınan İlker Başbuğ, bu sırada kendisini alkışlayan izleyicilerin bulunduğu bölüme yaklaşarak el salladı.

- İSTANBUL

Kaynak: AA / Politika

Genelkurmay Başkanlığı İlker Başbuğ İstanbul Tsk Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title