Haberler

İkder'den Sabahaddin Zaim Paneli

İstanbul İktisatçılar Derneği'nin (İkder) Düzenlediği Prof. Dr. Sabahaddin Zaim Panelinde, Bir Milletin Geleceğinde Aydınlara Büyük Görevler Düştüğü Vurgulandı.

İstanbul İktisatçılar Derneği'nin (İKDER) düzenlediği Prof. Dr. Sabahaddin Zaim panelinde, bir milletin geleceğinde aydınlara büyük görevler düştüğü vurgulandı.

Cumhuriyet tarihine yakından şahitlik eden ve "Hocaların Hocası" lakabıyla tanınan Prof. Dr. Zaim, geniş bir perspektifle ölümünden sonra yeniden gündeme taşındı. Toplantıda İstanbul Valisi Muammer Güler, milletvekilleri, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ve diğer ilçe belediye başkanları ve yöneticileriyle üniversite, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşu örgütlerinden önemli isimler hazır bulundu. Açılış konuşmalarında söz alan İstanbul Valisi Muammer Güler, tarihe geçecek sözleriyle Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'in ender kişilikler arasında bulunduğunu söyledi. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ise Prof. Dr. Zaim'in bir İstanbullu olarak Fatih'te oturması ve burada ilk defa kaymakamlık görevinde bulunmasının kendileri için ayrı bir değer taşıdığını kaydetti. Açılış konuşmalarından sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar, milletvekilleri ve birçok sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden gelen telgraf mesajları okundu.

Doç. Dr. Süleyman Özdemir'in moderatörlüğünde Topkapı Eresin Otel'de gerçekleştirilen panelde Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Prof. Dr. Sedat Murat, Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Dr. Coşkun Yılmaz ve Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'in oğlu Yrd. Doç. Dr. Halil Zaim görüşlerini aktardılar.

"O, BİR OSMANLI MİRASIDIR" Panelistler, bir ilim adamı olarak Türk ve İslam dünyası ile sivil toplum geleneğinin kurumsallaşmasına yaptığı katkıları açısından "İktisadın Duayeni" hocanın önemini dile getirdi. Yrd. Doç. Dr. Halil Zaim de "örnek bir aile babası" olarak Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'i anlattı. Panelde söz alan Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Türk milletinin çabuk unutan bir karakterde olmadığını, bu sebeple Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'i de eserleriyle sürekli anacağını ve gelecek kuşaklara aktaracağını söyledi. İmtiyazlı bir ailede yetişen Prof. Dr. Zaim'in aslında bir Osmanlı mirası olduğunu ve bunun iyi değerlendirmesi gerektiğini dile getirdi. Toplumdaki aydınların sorumluklarını bilmeleri konusunda Prof. Dr. Zaim'in sürekli telkinlerde bulunduğunu ve bir aydın olarak kendisinin bu sorumluluğun zirvesine çıktığını ifade eden Yalçıntaş, "İslam Konferansı Teşkilatı, İslam Kalkınma Bankası ve Türk ve İslam medeniyetine yönelik çağımızda birçok ilmi, sosyal, siyasi ve ticari müesseselerin kurulmasında hocamızın büyük katkıları vardır" dedi.

"HAYATINI DOLU DOLU YAŞADI" Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'in talebesi Prof. Dr. Sedat Murat da, Zaim'in kitap ve talebe olarak iki önemli eserinin olduğunu belirtti. Kendisinin güzel bir insan, iyi bir alim ve iyi bir amil, icraat insanı olduğunu vurgulayan Sedat Murat, "O eserlerini hiçbir zaman fildişi kulelerde oluşturmadı. Daha çok çalışma ekonomisi, sosyal politika, Türk-İslam dünyası, İslam ekonomisi konuları üzerinde yoğunlaştı. Hayatının her anını dolu dolu yaşadı. Cenazesini de Cumhurbaşkanları ve başbakanlar taşıdı. İlmi kolu başta olmak üzere her alanda titizlik ve disiplinliydi. Batı ve doğuyu iyi bilirdi. Hoca önemli bir miras bıraktı" diye konuştu.

Dr. Coşkun Yılmaz, Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'in bir kolu Konya, bir kolu Makedonya ve diğer kolu Kafkaslar'da olan geniş bir aileden geldiğini hatırlattı. Devlet ve ticaretle iç içe olunması gereken bir ailede yetişen Prof. Dr. Zaim'in baba tarafının eşraf, anne tarafının ilmiyeden olduğunu kaydetti. Coşkun Yılmaz, Hoca'nın önemli bir kişilik olmasında sözü amele dönüştüren, fikri eyleme geçiren, mütevazı ama hayatın içinde özlü bir çevre ile beraber oluşunun da etkili olduğunu söyledi.

"BÜTÜN KAZANIMLARINI MİLLETİNE HİBE ETTİ" Prof. Dr. Numan Kurtulmuş da konuşmasında Prof. Dr. Sabahattin Zaim'in ilmi, siyasi, bürokrasi, iş dünyası, hayır faaliyetleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla olan çalışmaları şeklinde hayatının incelenebileceğini belirtti. Numan Kurtulmuş, "Ancak bu alanlarda O farklı idi. Bazı insanlar ne için yaratılmışsa öyle yaşarlar. Ne iş yapsalar üzerlerine yakışır. Sabahaddin Zaim Hocamız, iyi bir insandı, iyi bir Müslüman'dı ve iyi bir ilim adamıydı. Bu hasletler üzerine çok güzel oturuyordu" dedi. Sabahaddin Zaim'in hiçbir işi elinin ucuyla yapmadığına dikkat çeken Kurtulmuş, "Kendisine verilen 'Vakıf İnsan' sözü çok doğru. O bütün kazanımlarını milletine hibe etmiştir. Türkiye'nin maddi ve manevi kalkınması açısından Sabahaddin Zaim'in büyük katkıları vardır" diye konuştu.

"AYDINLARIMIZDA YÖNELİŞ ZAFİYETİ VAR" Numan Kurtulmuş, devlet ve millet anlaşmazl az ve Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'in oığını giderme konusunda Sabahaddin Zaim'in sivil toplum kuruluşlarını (STK) bir araç olarak gördüğünü ve sivil toplumla ilgili çalışmalarını bu yönde geliştirdiğini hatırlattı. Türkiye'deki temel sıkıntının milletin yönelimsizliği değil, millete yön veren aydınların yöneliş zafiyeti olduğuna işaret eden Numan Kurtulmuş şöyle konuştu:

"Toplumdaki mücadele aslında büyük kalabalıkların kendi iç mücadelesi değil. Toplumun yüzde 10'u iyi. Yüzde 10'luk da millete tepeden bakan bir zümre var. Bu zümre iş bilir olduğu için onların sesi daha fazla çıkıyor. Şu anda bu iki yüzde 10'un mücadelesi söz konusu. Bu iki kesimden hangisinin sözü çıkarsa millet o yönde hareket ediyor. İşte Hocamız bunu gayet iyi bildiğinden sivil toplum hareketine önem vermiştir." Numan Kurtulmuş, Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'in tarihsel gelişme içinde milliyetçi muhafazakar kesimin dindar çizgiye gelmesinde katalizör rolü oynayan kişilerin başında geldiğini dile getirdi. Kurtulmuş, Sabahaddin Zaim'in Viyana ve Saraybosna Üniversitesi ile ilgili çalışmalarının da önemine değindi.

"GÜZEL İNSANLAR, GÜZEL AİLELERDEN YETİŞİR" Son konuşmacı Prof. Dr. Sabahaddin Zaim'in oğlu Yrd. Doç. Halil Zaim de, güzel insanların güzel ailelerden yetişeceğini, güzel ailelerin de güzel insanlar yetiştirme sorumluluğu olduğunu vurguladı. Sabahaddin Zaim'in hiçbir zaman işteki yoğunluğunu veya evdeki yoğunluğunu bahane ederek faaliyetlerini aksatmadığını ve her işini mükemmel derecesinde yaptığını belirten Halil Zaim, "O idealist bir insandı. Eğitimle çok ilgilenirdi. Yoğun mesaisi olmasına rağmen hayattaki hiçbir unvanın aileye yönelik mükellefiyeti azaltmayacağını söylerdi. Çekirdek değil, geniş aileden yanaydı. Herkese kapısı açıktı" dedi.

Sabahaddin Zaim'in kendilerine her zaman iyi bir dinleyici olmayı öğütlediğini, hep insanların güzel yönlerini görmelerini istediğini, herkesi hayırla yad etmeyi tavsiye ettiğini anlatan Halil Zaim, "O gerçekten her haliyle bir İstanbul beyefendisiydi. İnsan için davranışların önemli olduğunu, sonuçlara ise tevekkül edilmesi gerektiğini söylerdi" diye konuştu. Halil Zaim, topluma mal olmuş babasının bilinmeyen hiçbir yönünün olmadığını sözlerine ekledi.

(İHA-NÇ-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title