Haberler

Yönetmen Merve Kuş Mataracı'nın belgeseli uluslararası festivallerde izleyiciyle buluşuyor

Güncelleme:

Yönetmen Merve Kuş Mataracı'nın Gaziantep'te yaşayan İngiliz Emma'nın hayatını işlediği 'Emma' adlı belgeseli uluslararası festivallerde izleyiciyle buluşuyor. Mataracı, belgeselin festival yolculuğunu ve yeni çalışmalarını anlattı.

Yönetmen Merve Kuş Mataracı'nın Gaziantep'te yaşayan İngiliz Emma'nın hayatını işlediği "Emma" adlı belgeseli uluslararası festivallerde izleyiciyle buluşuyor.

Mataracı, hayvancılık ve tarımla uğraşan Emma'nın, Türkiye'nin bir köyünde yaşadığı ilham veren hayatını ele aldığı belgeselin festival yolculuğunu ve yeni çalışmalarını AA muhabirine anlattı.

Gaziantep'te dünyaya gelen ve sinemanın çocukluk hayali olduğunu ifade eden Mataracı, "İlk kısa filmimi 18'imde çektim. 17 yaşında, yazdığım ilk tiyatro oyunum sahnelendi. Sinemacı olmak hayali, birden bire gelen bir duyguydu. Zorunluluğun ötesinde, hayatı yaşanmaz kılan bir tutkuydu. O tutkuyu hala hissediyorum." dedi.

Merve Kuş Mataracı, sinemada eğitimin pratik kadar önemli olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Üniversiteden sonra İstanbul'a geldim. Asistanlığa başladım. İşi mutfağında öğrenmenin önemli olduğunu düşünüyordum. Aslında işin içine girince bunun ne kadar değerli olduğunu fark ettim. İstanbul'da uzun yıllar asistanlık ve yardımcı yönetmenlik yaptım. Bu süre zarfında kendi projelerimi gerçekleştirdim. Dokuz kısa kurmaca filmim var. Emma benim ilk belgeselim. İkinci belgeselimi de tamamladık, yakında festival yolculuğuna başlayacak."

"Kirpilerin Portresi", "Tohum", "Olasılık", "Mühürlü Taş" adlı kısa filmlerin ardından belgesel filmlere yöneldiğini dile getiren Mataracı, "Sinema ile insanlara ulaşmak gibi bir hedefim vardı. O zaman için televizyon bunun için mükemmel bir araçtı. Bir öğretmen ders anlattığında 30 kişiye hitap edebilir ama yönetmen yaptığı bir filmle milyonlara hitap edebilir. Benim insanlara ulaşma arzum vardı." ifadelerini kullandı.

" Emma'nın hikayesi, doğaya dönmek gerektiğini anlatıyor"

"Kısa film yaparken festivallerden haberim bile yoktu. Sadece sinema yapmak istiyordum." diyen Merve Kuş Mataracı, İran ve Türkiye'de çektiği "Tohum" adlı kısa filmiyle festivallere katıldığını söyledi.

Mataracı, Emma'nın hikayesini duyduğunda belgeselini çekmeye karar verdiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Ben şehirde büyüyen biriyim. Onun hikayesi beni etkiledi. 'Beni etkiliyorsa neden başka insanları etkilemesin' diye düşündüm. Tüketim toplumunda yaşıyoruz ve bence Emma'nın hikayesi doğaya dönmek gerektiğini anlatıyor. İlk teklif ettiğimizde kabul etti ama sonrasında biraz çekindi. Üç mevsim sürdü çekimler. Çekimlere başladığımızda Emma'nın yedi çocuğu vardı, çekim sürecinde sekizinci çocuğunu dünyaya getirdi. Bu da çok tatlı bir durum oldu ve belgeseli de daha ilginç bir hale getirdi. Emma'nın hayat hikayesinin hepimize ilham olmasını diliyorum. Çünkü bir noktada eğer tüketim toplumu olmaktan çıkmazsak dünya rayından çıkacak. Kendi doğamıza uygun bir yaşam stili bulabilmek veya oluşturabilmek gerekiyor."

Belgeselin festival sürecinin devam ettiğine işaret eden genç yönetmen, 23. Frankfurt Türk Filmleri Festivali'nde "En İyi Belgesel" ödülünü aldıklarını aktararak, "Bozok Film Festivali, Korkutata Türk Dünyası Film Festivali, Bursa Çalı Köy Filmleri Festivali ve Sırbistan'da ödüller aldık. Kadın Yönetmenler Film Festivali'nde filmimizin gösterimi olacak ve aynı zamanda yarışıyoruz. Nisan ayında Cezayir Film Festivali'nde olacağız. Festival sürecimiz devam ediyor." diye konuştu.

Yönetmen Mataracı, 6 Şubat'ta meydana gelen depremle ilgili de bir belgesel çektiğine işaret ederek, "Deprem sonrası bölgeye gittik. 10 şehirde çekimler yaptık. Küçük bir ekiple gittik hem kolektif hem de bireysel travmayı anlatmaya çalıştık. Distopik bir felaketti. 11 ay post prodüksiyon sürecimiz devam etti. Uluslararası çok güzel bir ekiple çalıştık. Onun festival yolculuğu da başlayacak. İsmini de 'Sesimi Duyan Var mı?: Şok Sonrası' koyduk." diye konuştu.

Gelecek hedeflerine değinen Mataracı, "İki tane sinema filmi projem var. Bir tanesi '3 Metre' adında çok güçlü bir hikaye. 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden proje ödülü aldık. Bir de 'Ateşin Gelini' isimli sinema filmi projem var. İran'da başlayan ve Türkiye'ye uzanan bir yolculuğu ele alıyor." açıklamasını yaptı.

Kaynak: AA / Güncel

Gaziantep Yönetmen Festival Belgesel Sinema Kültür Sanat Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title