Yeni Kaledonya'da Kanak Halkı Fransızların Oy Hakkına Karşı Çıkıyor
![](https://foto.haberler.com/haber/2024/05/28/yeni-zelandali-profesor-small-a-gore-yeni-17371222_local.jpg)
Yeni Zelanda Canterbury Üniversitesi Eğitim Profesörü David Small, Yeni Kaledonya'daki yerel halk Kanakların, en az 10 senedir Ada'da yaşayan Fransızların yerel seçimlerde oy kullanmasını sağlayacak anayasa değişikliği tasarısına eş zamanlı karşı çıktığını ve olayların neredeyse 20 yıldan...
Yeni Zelanda Canterbury Üniversitesi Eğitim Profesörü David Small, Yeni Kaledonya'daki yerel halk Kanakların, en az 10 senedir Ada'da yaşayan Fransızların yerel seçimlerde oy kullanmasını sağlayacak anayasa değişikliği tasarısına eş zamanlı karşı çıktığını ve olayların neredeyse 20 yıldan fazla süren bir hüsran ve bıkkınlığın sonucu olduğunu belirtti.
Small, Yeni Kaledonya'nın yerlisi Kanak halkının ayaklanmasının nedenlerini ve Ada'nın tarihçesini AA muhabirine anlattı.
Yeni Kaledonya'da bu yeni ayaklanmayı öncekilerden ayıran şeyin, hem gençlerin sosyal medyada aktif bilgilendirme kampanyası düzenlemesi hem de Ada'da birçok farklı grubun aynı anda aynı motivasyonla Fransa'nın yasa tasarısına karşı çıkması olduğuna işaret eden Small, "Bu protestoların, bu ayaklanmaların kimin tarafından yönetildiğini bulmaya çalıştığınızda, böyle birinin olmadığını göreceksiniz. Halk kendi iradesiyle, birbirleriyle iletişim kurarak ve ortak bir gayeyle motive olarak hem birbirinden bağımsız hem de birbiriyle koordine biçimde ilerleyen hareketler sergiliyor." dedi.
Profesör Small, Ada'da yaşanan olayları "Kanak halkının Fransız boyunduruğuna kolektif bir başkaldırışı" olarak nitelendirerek, bunun neredeyse 20 yıldan fazla süren bir hüsran ve bıkkınlığın sonucu olduğunu ancak Kanakların bağımsızlık arayışına tüm kesimlerden destek geldiğini söyledi.
David Small, "Gösterilerin yanı sıra birçok kişinin gün içinde sokaklara çıkıp insanlara yemek dağıttını, Kanak halkından olmayanların bile aktivistlerle bir araya gelerek aktiviteler organize ettiğini görüyoruz." diye konuştu.
Small, şöyle devam etti:
"Olaylar, bağımsızlık hareketi liderleri temelde Fransa'dan hiçbir şey elde edemedikleri için çıktı. Fransa onlara hak ve özgürlük açısından hiçbir şey vermedi. ve insanlar bunu öfkeyle karşıladı. İşte bu yüzden Fransa için, mevcut çatışmayı durdurmak bu kadar zor oldu. Çünkü bu gerçekten kendiliğinden gelişen bir öfke patlaması ve bu öfkenin boyutu ve kargaşanın yaygınlığı, insanların ne kadar öfkeli olduğu hakkında gerçekten çok şey söylüyor."
Kovid-19 salgını döneminde düzenlenen son referandumun, koşullar uygun olsaydı, bağımsızlık isteyen halkın lehine sonuçlanacağını dile getiren Small, Yeni Kaledonya'daki politikaların, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un politikaları sonucu oluştuğunu ve bunlarda değişikliğe gidilmezse durumun birçok yönden kötüleşebileceğini kaydetti.
Macron hükümetinin Kanak halkının bu derece direnç göstereceğini tahmin etmediğini vurgulayan Small, "Bu tahmin muhtemelen Kanak liderleri ile halk arasında bir güvensizlik ilişkisi olduğu yönündeki hesaplamalarına dayanıyordu." dedi.
"Macron, Kanakların katılımı olmadan Yeni Kaledonya'nın geleceğinin belirlenmesini bekleyemez"
Small, "Macron'un, benimsediği pozisyonun aslında savunulamaz olduğunun farkına varması gerek. Yeni Kaledonya'da olup bitenler, kanun ve düzenin bozulması, şehir terörizmi gibi olaylar, Macron için izlediği rotayı sürdüremeyeceğinin göstergesidir. Kanak bağımsızlık hareketinin merkezi katılımı olmadan, Yeni Kaledonya'nın geleceğinin belirlenmesini bekleyemez." diye konuştu.
Yeni Kaledonya'daki tüm tarafların, kimin oy verip veremeyeceği konusunda 1998'de mutabık kaldığını hatırlatan Small, Yeni Kaledonya'ya göç eden herkesin bu kısıtlamayı bildiğini ve Ada'nın sömürgeci geçmişi sebebiyle "diğer Fransız topraklarında sahip olabilecekleri oy haklarının" bulunmasını bekleyemeyeceğini belirtti.
Small, 1853'te sömürgeleştirilen Yeni Kaledonya halkının, 1950'lere kadar oy kullanma hakkı olmadığını hatırlatarak, "Herkesin oy kullanma hakkına sahip olması gibi temel bir konuda gerçekten endişe duyduklarını söylemeleri, kulağa oldukça sahte geliyor. Fransa'nın güç dengesini bağımsızlık hareketinden uzaklaştırmak istediğini düşünüyorum. Tekrar ediyorum, bu oldukça müstehzi bir yaklaşım." ifadelerini kullandı.
Kanak halkının bölge yönetimlerinde küçük pozisyonlara sahip olduğunu, öte yandan Yeni Kaledonya'daki bağımsızlık karşıtlarının da ayrıcalıklı konumlarını sürdüremeyeceğini belirten Small, "Kanak bağımsızlık hareketi temsilcileriyle bağ kurabilmek için iktidardan vazgeçmek zorundalar. Bu, sadece Fransa'nın bunu yerleşimci nüfusa dayatması durumunda işe yarayacaktır. Şu ana kadar Fransız devleti ile yerleşimci nüfus arasında herhangi bir yüzleşme yaşanmadı." diye konuştu.
Yeni Kaledonya'nın 1986'dan bu yana Birleşmiş Milletlerin (BM) Özerk Olmayan Bölgeler listesinde yer aldığını anlatan Small, "İnsanların Yeni Kaledonya'da olup bitenler hakkında yorum yapma hakkına ve hatta yükümlülüğüne sahip olduklarını fark etmeleri gerekiyor. Dünyanın geri kalanının, orada olup bitenler hakkında fikir beyan etme hakkı ve görevi var." dedi.
Small, "Ada'daki olayların ortaya çıkmasında Azerbaycan ve Çin'in etkisi olduğu" iddialarının da dikkati asıl konudan başka yöne çekmeyi amaçladığını söyledi.
Macron, Yeni Kaledonya'yı ziyaretinde Kovid-19 döneminde yapılan 3. bağımsızlık referandumunu "yeniden gözden geçirmeyeceklerini" ve Kanak halkının karşı çıktığı, Ada'daki göçmenlere oy hakkı tanıyacak anayasal değişiklik reformunun yürürlüğe girmesi için "birkaç hafta" süre tanınacağını açıklamıştı.
Yerli halk anayasal reforma karşı
Yeni Kaledonya'nın yerli halkı Kanaklar, Fransız hükümetinin anayasal reform girişimini 1988'de imzalanan Noumea Anlaşması'na aykırı buluyor.
Anayasal değişiklik tasarısı ile hükümet, en az 10 yıldır Ada'da yaşayan Fransızların yerel seçimlerde oy kullanmasının yolunu açıyor.
Yeni Kaledonya 1998'de Noumea Anlaşması ile özerklik statüsü kazanmış ve anlaşmada yerli halkın kendi topraklarında azınlık statüsüne düşmesini önlemek için oy kullanma hakkı, 1998'den önce Ada'da ikamet eden kişiler ve onların çocuklarıyla sınırlandırılmıştı.
Ada'da 2018, 2020 ve 2021'de olmak üzere toplam 3 kez bağımsızlık için referandum yapılmış ve sandıktan "hayır" oyu çıkmıştı.
Bağımsızlık yanlısı Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNKS), Fransa'nın seçimlere etkisini protesto ederek, 2021'de yapılan referandumu boykot etmişti. FLNKS referandumun Kovid-19 salgınının etkisinden daha uzak bir tarihte yapılmasını istemiş ancak bu talep reddedilmişti.
Yeni Kaledonya'yı OHAL'e götüren süreç
Yeni Kaledonya'da Fransız hükümetinin yerel halkın gücünü kırmaya neden olacak anayasal reform girişimine karşı çıkan bağımsızlık yanlıları, 13 Mayıs'tan itibaren harekete geçmişti.
Fransız hükümeti, başta başkent Noumea olmak üzere Ada'nın farklı noktalarında şiddet olaylarının tırmanmasının ardından bölgeye polis ve jandarma sevk etmeye başlamıştı.
Fransa Başbakanı Gabriel Attal, 15 Mayıs'ta sosyal medya platformu TikTok'un yasaklandığını ve Ada'da olağanüstü hal ilan edildiğini duyurmuştu.
Ada'da Fransız seçmen sayısını artıracak anayasal reformun yürürlüğe girebilmesi için Fransız Parlamentosunun iki kanadının bir arada toplandığı Kongre'de kabul edilmesi gerekiyor.