TÜM KATEGORİLER
Suriye Gelişmeleri ve Türkmenler Konferansı"
Merkez Valisi Murat Yıldırım, Suriye'de yıllarca Türkmen adının Türkiye ile bağlantısı olmayan bir siyasi kimliğe büründürüldüğünü ve gözden kaçırıldığını belirterek, "Türkmen varlığımız, artık var mı yok mu, orasını pek dikkate almadık.
Merkez Valisi Murat Yıldırım, Suriye'de yıllarca Türkmen adının Türkiye ile bağlantısı olmayan bir siyasi kimliğe büründürüldüğünü ve gözden kaçırıldığını belirterek, "Türkmen varlığımız, artık var mı yok mu, orasını pek dikkate almadık. Suriye yönetimleri de bu bağların koparılması için her şeyi yaptı." dedi.
Avrupa-Asya Birliği Türk Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlen "Suriye Gelişmeleri ve Türkmenler Konferansı"nda konuşan Yıldırım, Suriye'de son yıllarda çok ciddi sorunlar yaşandığını hatırlattı.
Yıldırım, Suriye'nin tarih boyunca birçok kez "darbeler ülkesi" haline geldiğini, bu nedenle istenmeyen bazı olaylar yaşandığını anlattı.
Suriye sınırı çizildiğinde etnik ve dini koşulların pek dikkate alınmadığını kaydeden Yıldırım, "Türkmen adı, Türkiye ile bağlantısı olmayan bir siyasi kimliğe büründürülerek, yıllarca gözden kaçırıldı. Türkmen varlığımız, artık var mı yok mu, orasını pek dikkate almadık. Suriye yönetimleri de bu bağların koparılması için her şeyi yaptı." diye konuştu.
Merkez Valisi Yıldırım, Türkmenlerin bu ülkede yıllarca "Müslüman azınlık" olarak nitelendirildiğini, Suriye Türkmenlerinin gerçek nüfusunun ise hiçbir zaman tam olarak bilinemediğini söyledi.
Yıldırım, Suriye yönetimlerinin Müslüman kimliğindeki herkesi Arap saydığını, tarihi kayıtlarda yaklaşık bir buçuk Türkmen'in bu ülkedeki varlığından bahsedildiği anımsattı.
"Bayırbucak bölgesi aslında iki kasabanın ismi"
Türkmenlerin, Şam, Halep, Humus ile Bayırbucak'ta yoğun olarak yaşadığına dikkati çeken Yıldırım, "Bayırbucak bölgesi aslında iki kasabanın ismi. Biz de derinlemesine bilmediğimiz için Bayırbucak'ın Lazkiye'nin iki kasabası olduğunu bilmiyorduk." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, emperyalist güçlerin çeşitli çıkarları için Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdiğini kaydetti.
Suriye'deki iç savaşta yaklaşık 500 bin kişinin hayatını kaybettiğini anımsatan Yıldırım, "Çanakkale Savaşı'nda 250 bin vatan evladını kaybettik. Her 18 Mart'ta Çanakkale şehitlerimizi yad ediyor, hatırlıyor, unutmuyoruz. Sarıkamış'ta 90 bine yakın askerimizin bir kısmı soğuktan donarak, tek kurşun atmadan öldüğünü, şehit olduğunu söylüyoruz. Demek ki Suriye'deki dost ve kardeşlerimizde eğer kayıp 500 bin ise iki Çanakkale Savaşı kadar şehit sayısınca vatandaşlarını toprağa vermek zorunda kaldı." değerlendirmesini yaptı.
Yıldırım, Türkiye'nin Suriye'deki gelişmeler karşısında yeni bir siyasi tavır aldığını, Fırat Kalkanı Harekatı'nın ana amacının Cerablus-Azez-Afrin hattında bir Kürt koridorunun oluşmasını engellemek olduğunu belirtti.
Harekat sonucunda Suriye'de güvenli bir bölge oluşturmak istendiğini dile getiren Yıldırım, böylece Suriye sınırının güvenli hale getirileceğini sözlerine ekledi.
