İğneada sel felaketinde hayatını kaybedenlerin yakınları Adalet Bakanlığı önünde açıklama yaptı
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde geçen yıl meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kampta sele kapılarak hayatını kaybeden 6 kişinin yakınları, Adalet Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Aileler, adaletin sağlanması ve sorumluların cezalandırılması talebinde bulundu.
HABER: OGÜN AKKAYA KAMERA: BERKİN GÜLSOY
(ANKARA) - Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde geçen yıl meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen bungalovların bulunduğu kampta sele kapılarak hayatını kaybeden 6 kişinin yakınları, Adalet Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Aileler, "Sadece Bülent Bayraktar'ı değil, Valiyi de yargılayın diyoruz. Cumhuriyet Başsavcısının ve savcının da şaibeli olduğunu söylüyoruz" diye konuştu.
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde geçen yıl meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kampta sele kapılarak hayatını kaybeden 6 kişinin yakınları Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşme talebiyle Bakanlığa geldi. Bakanlıktan yetkililerle görüşen aileler, daha sonra Bakanlık önünde açıklama yaptı.
Selde eşi Suna Duman'ı kaybeden Hüseyin Duman, "Adalette bir problem olduğu ve bu adaletin de doğru işlemesi gerektiği için gelip başvuruda bulunmak istedik. Adalet Bakanı'na bizzat konuyu bildirmek istedik. Adaletsizlikleri kendi çabamızla tespit etmeye çalışıyoruz" dedi.
Davaya ilişkin redd-i hakim talebinde bulunduklarını söyleyen Duman, şu iddialarda bulundu:
"Şüphelerimizi bizzat Bakana iletmek istedik. İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Muzaffer Lekesiz ve onun eşi davada 'başkan' sıfatıyla bazı kararlar alıyor. İddianameyi hazırlayan kişi ile mahkemede hakim olan Merve Lekesiz'in kararları var. Biz buna karşıyız. Davada iddianameyi hazırlayan kişinin kendi eşi olması, koskoca Kırklareli Adliyesi'nde başka hakim, savcı kalmamış gibi bunların aynı karede olması bizleri üzüyor. Dönemin Valisi Osman Bilgin, eşimin ve insanların ölümüne sebep olan Bülent Bayrak'ın iş yerini ziyaret ediyor. Mahkemede Bülent Bayram, Validen çok büyük destek aldığını söyledi. 'O yüzden burayı yaptık' dedi."
"Hukuksuz, adaletsiz, ahlak dışı, turizme açılmaması gereken, dere yatağında olan ve İSKİ'nin ve İl Özel İdaresinin 'Burada hiçbir şey yapamazsınız, burası dere yatağı' dediği halde dönemin Valisi Osman Bilgin ile bir araya gelip, orayı açmıştır." iddiasında bulunan Duman, şöyle devam etti:
"Dokuz aydan bu yana hiçbir kurumdan bize 'başınız sağ olsun' denmedi. Aileler olarak hukuksuzluğu önlemek için burada sadece Bülent Bayraktar'ı değil, Vali'yi de yargılayın diyoruz. Cumhuriyet Başsavcısının ve Savcının da şaibeli olduğunu söylüyoruz. Davaya başka hakimler baksın diyoruz ama talebimizi reddediyorlar. Adalet Bakanı'nın yüzüne söyleyeceğiz."
"KAÇAK YAPI OLMASINA RAĞMEN GAZETELERE İLAN VERMİŞ"
Kamuoyunda farkındalık yaratmak için Adalet Bakanlığı'na geldiklerini söyleyen ailelerin Avukatı Gürsel Sevinç de "Mağdur aileler gerek kamu kurum ve kuruluşlarının ihmallerini, bu ihmallerden sonra yaşanan sel felaketine bağlı adil yargılanma konusunda oluşan tereddütlerini giderme amacıyla Bakanlık nezdinde, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler nezdinde bu konuyu gündeme getirmek istedik. Adaletin tesis etmesi ve ailelerin mağduriyetinin giderilmesi için buradayız. Burası kaçak yapı olmasına rağmen gazetelere ilan vermiş bir yer. Burasıyla ilgili çok ciddi şaibeler bulunuyor" dedi.
"GİDEN CANLARIMIZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ"
Yaşamını yitiren Suna Duman'ın ablası Çiçek Dinç de 8 aydır adalet için mücadele ettiklerini dile getirerek, "Beş yaşında yetim kalan bir yeğenim var. Felakette sağ olarak kurtarıldı. Diğer mağdur aileler olarak adalet peşinde koşmaya devam ediyoruz. Giden canlarımız için adalet istiyoruz. Sonuna kadar bu davanın peşinde olacağız. Geç gelen adalet, adalet değildir." diye konuştu.
"İLK DEFA ADALET BAKANLIĞI'NA İHTİYACIMIZ OLDU"
Yaşanan felakette kızı ve damadını kaybeden Safiye Yaşa da "Bizler, daha önce Adalet Bakanlığı'na müracaat ettik. Kırklareli'nde savcı Muzaffer Lekesiz ve Başsavcı Hazım Aslanca tarafından engellenen, dört ay kadar hiçbir işlem yapılmayan bir dosyadan bahsediyoruz. Dosyada lüzumsuz olan her şey mevcut. Lüzumlu olan deliller dosyamıza girmedi. Adalet Bakanlığı'na dilekçe sunduk. Bu dilekçede Kırklareli'ndeki adalete güvenimiz kalmadığından dolayı davamızın naklini istedik. Bize bir cevap gelmedi. Cevap gelmemesi üzerine buraya geldik. Dosyamızda büyük deliller mevcut. Burada sel felaketi değil, organize suç örgütü var. Adalet arayışımızı bırakmayacağız. Ömrümüzde bir defa bizim Adalet Bakanlığı'na ihtiyacımız oldu. Gerçek adalet istiyoruz." dedi.
Bakanlık görüşmesinden sonra gün içerisinde siyasi partileri ziyaret edeceklerini söyleyen Yaşa, Cumhurbaşkanı'nın konuya el atmasını istediğini söyledi.
"CEZA ALMALARINI İSTİYORUZ"
Kaçak bungalovların inşa edildiği noktada yaşanan selde kardeşi Ümit Solmaz'ı kaybeden Yasemin Demir ise "Biz adalet istiyoruz. Burada olmamızın tek sebebi Adalet Bakanı'nın bizi dinlemesi. Bu işe el atmasını istiyoruz. 6 canın vebalini ödemelerini ve ceza almalarını istiyoruz." diye konuştu.