Haberler

İNTERNET VE SOSYAL MEDYADA ÖNE ÇIKAN YURT HABERLER

Kozan'daki barınakta köpekler birbirine saldırdı iddiası ADANA'daki Kozan Belediyesi Hayvan Barınağı'nda, yeni tip koronavirüs salgını yüzünden besleme çalışmalarının aksaması nedeniyle köpeklerin birbirine saldırdığı öne sürüldü.

Kozan'daki barınakta köpekler birbirine saldırdı iddiası

ADANA'daki Kozan Belediyesi Hayvan Barınağı'nda, yeni tip koronavirüs salgını yüzünden besleme çalışmalarının aksaması nedeniyle köpeklerin birbirine saldırdığı öne sürüldü. Sosyal medyada yayınlanan görüntüye vatandaşlar tepki gösterirken belediye yetkilileri, "Uyuz köpeklerin bulunduğu kısımda ölen bir köpeğe diğer köpekler saldırmış. Yemek vermemek gibi bir durum yok" açıklamasında bulundu.

İddiaya göre, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle Kozan Belediyesi Hayvan Barınağı'ndaki besleme çalışmaları bir süredir aksadı. Açlıktan oldukça zayıf oldukları görülen koruma altındaki köpeklerin birbirini saldırdığı anlar, bir hayvansever tarafından cep telefonuyla görüntülenerek sosyal medyada paylaşıldı. Dün gece saatlerinden bu yana yüzlerce vatandaş tarafından paylaşılan görüntülere sosyal medya kullanıcıları tepki gösterdi. Hayvanseverler, barınakla yakından ilgilenen personelin 4 ay önce işten çıkartılması üzerine yeni alınan personelin hayvanlara gerekli ilgiyi göstermediğini öne sürdü. Kozan Belediyesi ise, "Uyuz köpeklerin bulunduğu kısımda ölen bir köpeğe diğer köpekler saldırmış. Yemek vermemek gibi bir durum yok" açıklamasında bulundu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Aç kalan köpeklerin birbirini yemesi

Haber : Nuri PİR-Ali GÖKDAL-Kamera: KOZAN(Adana),

==============================

Kars polisinden anonslu koronavirüs uyarısı

KARS'ta polis ekipleri, yeni tip koronavirüs önlemleri kapsamında sokağa çıkan 65 yaş üstü kişiler ile cadde ve sokaklarda dolaşanlara uyarılarda bulundu.

Kars'ta Emniyet Müdürlüğü ekipleri, koronavirüsün tedbirleri konusunda kent merkezindeki cadde ve sokaklarda gün boyu denetim yaptı. Cadde ve kavşaklarda polis araçlarından megafonla, "Değerli Karslılar, sizlere salgın nedeniyle evlerinizde kalmanızı tavsiye ediyoruz. 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın ve kronik rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın evlerinden çıkmamaları gerekmektedir. Salgın hastalık nedeniyle evlerinizde kalmanız gerekmektedir" anonsları yapıldı.

65 yaş üstü kişilere yönelik de kontroller gerçekleştiren ekipler, bir araya gelen kişileri de tedbirler konusunda bilgilendirdi. Polisler ayrıca, trafikte seyreden araçları durdurarak tek tek uyarılarda bulundu. Vatandaşlara bir an önce evlerine gitmelerini ve evlerinden çıkmamalarını isteyen polisler hem kendileri hem de ailelerinin sağlıkları için bu kurallara uymalarının şart olduğunu ifade etti.

Uygulamaların ve polislerin anonslu uyarılarının önemli olduğunu ve dikkate alınması gerektiğini belirten vatandaşlar ise genel anlamda kurallara uyulduğunu söyledi. Vatandaşlar, özellikle yaşlıların  bu kuralları ihlal ettiğini gözlemlediklerini ifade etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Polisin anonsu

-Anonslardan ve şehirden genel ve deaylar

-Polisin uyarı uygulaması

-Araçları durdurarak vatandaşları uyarması

-Vatandaşların konuşmaları

Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS,

============================

Öğrenciler uzaktan eğitime başladı

KORONOVİRÜS salgını tedbirleri kapsamında okullarda eğitime ara verilmesinin ardından bugün uzaktan eğitimin ilk dersi TRT-EBA TV ile Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden yapılmaya başlandı.

Dünyayı etkisi altına alan ve ölümlere neden olan koronavirüs tedbirleri kapsamında Türkiye'de okullarda eğitime ara verildi. Öğrencilerin eğitimlerinden uzak kalmaması için Milli Eğitim Bakanlığı'nın devreye soktuğu  uzaktan eğitim sistemi bu sabah saatlerinden itibaren başladı. TRT-EBA TV ile Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden  yapılan eğitimlere öğrenciler televizyon başına geçerek evlerinden katıldı.  İlk ve ortaöğretimde öğrenciler, günde 20'şer dakikalık iki ders şeklinde planlanan eğitime katıldıktan sonra EBA sistemi üzerinden öğretmenlerinin verdiği ödevleri yapmaya devam edecekler.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Tv başında ders izleyen öğrenci

Öğrencinin ders izlemesinden detaylar

Tv'de anlatılan ders

Detaylar

Haber-Kamera: EDİRNE,

=================================

Koronavirüs için söylediler

ÇİN'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve şu ana kadar çok sayıda insanın  ölümüne neden olan koronavirüs, Ardahanlı gençlerin şarkılarına konu oldu.

Koronavirüs tehlikesine karşı eve kapanan Ardahanlı gençler, uyarılara rağmen dışarı çıkanlar için şarkı yaptı. Gençler, 'Evde kalın' sloganı ile hazırladıkları koronavirüs şarkısını sosyal medya hesaplarından paylaştılar.

Ozan Livaneli, Ceren Odabaşı Livaneli ve Uğur Sural isimli gençlerin  yaptıkları şarkı çok sayıda kişi tarafından izlenilerek beğeni topladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Gençlerin Video görüntüleri

Haber-Kamera -Deniz BAŞLI - / ARDAHAN

============================

Alkollü sürücü, kazanın ardından tedavi eden sağlık görevlisini darbetti: 7 yaralı

BURSA'da sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu uçuruma yuvarlanan hafif ticari araçtaki 7 kişi yaralandı. Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan ve kendisini tedavi eden sağlık görevlilerine saldıran sürücü Serdar Basri Şahin, tedavisinin ardından gözaltına alındı. Şahin'in yapılan testte 250 promil alkollü olduğu belirlendi.

Kaza, saat 23.30 sıralarında İnegöl'ün kırsal Kıran Mahallesi'nde meydana geldi. Kıran Mahallesinden İnegöl'e seyir halinde olan Serdar Basri Şahin (23) yönetimindeki 16 KHP 99 plakalı hafif ticari araç, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi kontrolünden çıkarak uçuruma yuvarlandı. Yaklaşık 30 metre yuvarlanan araç, demir yığını haline dönüştü. Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan sürücü Şahin, kendi imkanıyla araçtan çıkarak, haber verdi. İhbar üzerine olay polis ve sağlık ekipleri ile İnegöl İtfaiyesi Arama Kurtarma ekipleri olay yerine geldi. İtfaiye görevlileri, araçta sıkışan yaralıları kurtardıktan sonra halat yardımı ile karayoluna çıkardı. Sağlık ekipleri burada ilk müdahaleyi yaptı.

ALKOLLÜ SÜRÜCÜ SAĞLIK PERSONELİNE SALDIRDI

Bu arada kazayı hafif sıyrıklarla atlatan sürücü Şahin, kendisine tedavi etmeye çalışan sağlık Coşkun Ç.'ye (37) saldırarak darbetti. Polisler tarafından etkisiz hale getirilen ve yapılan testte 250 promil alkollü olduğu belirlenen Şahin ile kazada yaralanan Murat Can Bulu (23), Can Dursun (23), Remzi Kalkancı (24), Yavuz Çetinkaya (23), Cabir Cilo (22) ve Ozan İnci (24), sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambüulanslarla İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

HASTANEDE YİNE SALDIRDI

Ambulansla hastaneye getirilen alkollü sürücü burada da saldırgan davranışlarını sürdürdü. Önce gazeteci Kadir İnce'ye ardından da rontgene götüren sağlık görevline saldıran Şahin için 'beyaz kod' çağrısı yapıldı. Serdar Basri Şahin tedavinin ardından polis tarafından gözaltına alındı. Yaralıların sağlık durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi.

Kaza ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------

-Kaza yeri genel görüntü

-Kurtarma çalışmaları

-Muhabire saldırma anı

-Detaylar

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,(Bursa),

==============================

Operasyondaki time el bombası atmaya çalışan terörist etkisiz hale getirildi

MARDİN'de terör örgütü PKK'ya yönelik sürdürülen 'Kapan-1' operasyonunda, güvenlik güçlerine el bombası atmaya çalışan 'Renas' kod adlı terörist Kutbettin Saltan, etkisiz hale getirildi.

İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince başlatılan 'Kapan-1' operasyonu devam ediyor. 'Şafak-6 Şehit Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Acar Özel Birlik Operasyonu'nda, kış üslenmesinde bulunduğu değerlendirilen teröristleri arayıp yok etmek, barınma alanları arası geçişlerini engelleyerek takviye edilmesini önlemek amacıyla 21 komando timinin katılımıyla operasyon başlatıldı. Operasyonda güvenlik güçlerini görünce üzerlerine el bombası atmaya çalışan PKK'lı terörist 'Renas' kod adlı Kutbettin Saltan, etkisiz hale getirildi. Bölgedeki operasyonların devam ettiği belirtildi.

Görüntü Dökümü

------------

Birliklerin operasyona çıkması

Operasyondan görüntü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN

==============================

Donörler hayal kırıklığına uğrattı

İZMİR'de, çocukluk aşkıyla evlendikten 4 ay sonra lenfoma kanseri teşhisi konulan İlayda Hacıoğlu Gürleyen'e (28) ailesi tarafında başlatılan kök hücre bağışı kampanyasında bulunan 10'da 10 uyumlu 2 donör nakilden vazgeçti. Umutla naklin yapılacağı günü bekleyen İlayda'nın annesi Seval Hacıoğlu, "Üç tüp kan vermek hayat kurtarmak demek ama önemli olan bunu sonuna kadar götürebilmek. Eğer kan verip sonradan vazgeçiyorsanız 'hiç vermeyin' derim. Bir insana hayatını bağışlamak o yolun sonuna kadar gitmek demektir" dedi.

Karşıyaka'da yaşayan İlayda Hacıoğlu Gürleyen, geçen 4 Ağustos'ta çocukluk aşkı Ali Kaan Gürleyen (28) ile evlendi. Çift Soma'ya yerleşirken, İlayda'ya lenfoma kanseri teşhisi konuldu. Çift yumurta ikizinin verdiği örnek uyumlu çıkmayınca İlayda'nın eşi ve ailesi, kök hücre aramaktan vazgeçmedi. Eşi destek olmak için saçlarını kazıttı. Doktoru, her kürü 97 saat süren kemoterapinin 3'üncü kürünü tamamlayan Gürleyen'e, uyumlu donör bulunursa, 4'üncü kürden sonra nakil olabileceğini söyledi. Uygun kök hücrenin bir an önce bulunması için aile, ilk olarak Soma'da Türk Kızılay aracılığıyla kan bağışı kampanyası düzenledi. 750 kişiden kök hücre bağışı toplandı. Karşıyaka Spor Kulübü taraftarrının desteği ile ikinci kampanya, Karşıyaka'da düzenlendi. İlayda ve eşinin düğün fotoğraflarının olduğu pankartlar, Karşıyaka sokaklarına asıldı. Hastalığı yenebileceğine inanan İlayda, İzmirlileri kök hücre bağışı yapmaya çağırdı.

10'DA 10 UYUMLU İKİ DONÖR DE VAZGEÇTİ

İlayda, Kent Hastanesi'nde gördüğü kemoterapi tedavisinin 4'üncü kürünü tamamladığı sırada, doktorundan sevindirici haberi aldı. 10'da 10 uyumlu 2 genetik ikizinin bulunduğunu öğrenen İlayda ve ailesi, heyecanla nakil gününü beklemeye başladı. Ancak, hastaneye kontrole gittiğinde aldığı haberle yıkıldı. İki donörün de nakilden vazgeçtiğini öğrenen İlayda Hacıoğlu Gürleyen, sosyal medya hesabından, "Donör vazgeçmiş. Peki ya sizin de başınıza gelse? İnsanlık ölmüş. Vicdan duyguları tamamen yitirilmiş. Bir insanın umutlarıyla oynamak ne kadar basit olmuş. Ben mücadelemden vazgeçmiyorum, vazgeçmeyeceğim de. Yalnızca sizlerden isteğim, lütfen bu tarz bağışlar yaparken karşınızda bu iyiliği bekleyen insanların yerine kendinizi koymanız ve umutlarıyla oynamamanız. Mücadeleye devam durmak yok. Zafer inananlarındır" paylaşımını yaptı.

'YOLUN SONUNA KADAR GİDİN'

Anne Seval Hacıoğlu ise "Dördüncü kürün sonunda güzel haberi aldık. 'Bundan sonra yıpranmayacak, çok daha rahat atlatacak' diye düşünmüştük. Fakat öğrendik ki donörlerin ikisi de vazgeçmiş. Bizim için de İlayda için de bir yıkım bu. Ama inanıyorum ki bulacağız ve tedavimize devam edeceğiz. İlayda'nın kırılmışlıkları var ama hala pozitif bakıyor. Bugün bize aynı enerjiyle devam edeceğini söyledi. Kampanyalarımız ve donör arayışımız devam edecek" diye konuştu.

'SONUNA KADAR GİTMEYECEKSENİZ, VERMEYİN'

Donörlerin vazgeçme sebebinin koronavirüs korkusu nedeniyle hastaneye gelmek istememeleri olduğunu düşünen anne Hacıoğlu, üzgün olduklarını dile getirdi. Kök hücre bağışı yapan kişilere seslenen Hacıoğlu, "Üç tüp kan vermek hayat kurtarmak demek ama önemli olan bunu sonuna kadar götürebilmek. Eğer üç tüp kan verip sonradan vazgeçiyorsanız 'hiç vermeyin' derim. Bir insana hayatını bağışlamak o yolun sonuna kadar gitmek demektir. Lütfen gerçekten bağışçı olmak istiyorsanız, yolun sonuna kadar gidin" dedi.

'YAPILAN İŞLEM CANLARINI YAKAN BİR ŞEY DEĞİL'

İlayda'nın doktoru, İç Hastalıkları ve Hematoloji Prof. Dr. Gürhan Kadıköylü ise, "İlayda, T hücreli, lenfoblastik lenfoma ve lösemi hastasıydı. 4 kür kemoterapi sonrasında tam yanıt sağladık. Daha sonra alojenik kemik iliği nakli yapılması gerekti. Konsey kararı alındı, Türkkök'e başvuruldu. 10'da 10 iki donör bulunmuştu, fakat son aldığımız bilgilerde bu iki donörün vazgeçtiğini öğrendik. Donörler vazgeçmeseydi İlayda hem çabuk iyileşecekti hem de 10'da 10 uyumda çok fazla risk olmayacaktı. Donör olmak gönüllülüğe dayanan bir şey, vazgeçmemeleri hastaların hayatı için çok önemli. Yapılan işlem canlarını yakan bir şey değil. 5 gün koldan bir iğne yapılıyor. Daha sonra kök hücre toplanıyor, yapılan bu kadar" diye konuştu.

'İNSANLARA CAN VERİYORLAR'

Kök hücre bağışçılarına seslenen Kadıköylü, "Hayat kurtarıyorlar, çok önemli. Kendilerine zararı olan bir şey değil, çok büyük yan etkileri yok. Sadece ufak ağrıları olabilir. İnsanlara can veriyorlar" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

1 Mart 2020 tarihli haberin arşiv görüntüleri

Aileden detay görüntüler

Anne Seval Hacıoğlu ile röportaj

Prof. Dr. Gürhan Kadıköylü ile röportaj

Haber : Melis KARAKUZULU - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

Haber Kodu : 200323059

=============================

Köpeğin motosiklet üzerinde seyretmesi kamerada

BURSA'nın İnegöl ilçesinde, motosikletinin arkasında, ayakta duran köpeğiyle hareket halindeki sürücünün tehlikeli yolculuğu başka bir sürücünün cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Bursa- Ankara yolunda ismi öğrenilemeyen sürücü, köpeğini de motosikletinin arkasına koyup, yola çıktı. Sürücünün tehlikeli yolculuğu, görenlerin yüreğini ağızlarına getirdi. Kimi zaman eğilen motosiklet üzerindeki köpeğin güçlükle ayakta durduğu görüldü. Sürücünün tehlikeli yolculuğu başka bir sürücünün cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. Özellikle virajda eğilen motosiklet üzerindeki köpeğin ayakta durabilmesi dikkat çekti.

Görüntülerin ardından harekete geçen polis sürücüyü yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü dökümü;

-Köpeğin motosiklet üzerinde seyrettiği görüntüler

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/ İNEGÖL (Bursa),

Haber Kodu : 200323021

==============================

Gökyüzünde çelloyla 'Uzun ince bir yoldayım' türküsünü çaldı

MUĞLA'nın Fethiye ilçesinde yamaç paraşütüyle 1965 rakımlı Babadağ'dan uçan Amerikalı Frederic de Wulf, gökyüzünde çelloyla Aşık Veysel'in 'Uzun İnce Bir Yoldayım' türküsünü seslendirdi.

Diş tedavisi için Amerika'nın Seattle şehrinden Fethiye'ye gelen Frederic de Wulf, dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ'dan yamaç paraşütüyle uçmak istedi. Yamaç paraşütü pilotu Ferdi Toy ile birlikte Babadağ 1700 metre pistine çıkan Wulf, kucağına aldığı çelloyla tandem (ikili) atlayış yaptı. Wulf, Ölüdeniz semalarında çelloyla Aşık Veysel'in 'Uzun İnce Bir Yoldayım' türküsünü çaldı.

'NE OLURSA OLSUN YÜRÜMEYE DEVAM ETMEMİZ GEREKTİĞİNİ ANLATIYORDU'

Kurduğu bir hayali gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Frederic de Wulf, Aşık Veysel'i ilk dinlediğinde şarkının ne kadar duygulu olduğunu hissettiğini belirtti. Yaptığı araştırmada Veysel'in mütevazi ruhununa büyük hayranlık duyduğunu anlatan Wulf, "Şarkısında dünya yolculuğunun iki kapı arasında geçtiğini, ne olursa olsun yürümeye devam etmemiz gerektiğini anlatıyordu. Bu büyüleyici bir etkiydi ve bunu ölümsüzleştirmek istedim. Bu projede bana destek olan pilotumuz Ferdi Toy'a teşekkür ediyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Yamaç paraşütünde çelloyla türkü çalınmasından görüntü

Haber - Kamera: Ergün TOS / FETHİYE (Muğla),

==================================

'Beyaz Cennet' koronavirüs önlemleri nedeniyle sessiz

UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde yer alan ve geçen yıl 2,5 milyonun üzerinde turistin ziyaret ettiği Pamukkale, koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında, müze ve ören yerlerinin geçici süreyle ziyarete kapatılmasının ardından boş kaldı.

Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden olan Pamukkale'de koronavirüse karşı alınan önlemler kapsamında, müze ve ören yerlerine ziyaretlerin geçici süreyle ertelenmesi kararı alındı. Kararın ardından Pamukkale'deki eski kalabalık görülmedi. Beyaz travertenleriyle dünyanın dört bir yanından ziyaretçinin geldiği, geçen yıl 2 milyon 580 bin 245 kişinin ziyaret etmesiyle turist sayısında rekor kırılan Pamukkale'de, sessizlik hakim oldu. Travertenlerin boş kaldığı Pamukkale'deki işlek cadde ve sokaklar da kimse görülmedi. Bazı kişilerin ise Pamukkale'nin yanındaki göletin çevresinde yürüyüş yaptığı görüldü. Bölgede birçok otelde turist olmadığı için hizmetleri durdurma kararı alındı. 'Beyaz Cennet'te esnaf da satış yapamadığı için kepenk kapattı.

'HAYALET İLÇEYE DÖNDÜ'

Pamukkale'de Atakan Baban, ailesiyle birlikte yürüyüşe çıktığını belirterek, "Uzun yıllardır Denizli'de yaşıyorum. Pamukkale'yi bu şekilde ilk kez görüyorum. Normalde buralar çok kalabalık olur. Koronavirüse karşı önlem alınması çok iyi oldu. 'Evde kal' çağrısına uyuyoruz. 10 dakika yürüyüş yapıp, hava almak için buraya geldik. Tekrar eve döneceğiz" dedi

Restoran işletmecisi Ahmet Aydeniz ise işlerin durgun olduğunu dile getirip, "Koronavirüs nedeniyle ziyarete kapanmasının ardından Pamukkale, hayalet ilçeye döndü. Etrafta kimse yok. Esnaf iş yapamaz durumda. Bugün sadece 1 müşteri geldi. Bu yaz sezonu bizim için kötü geçecek gibi görünüyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

-Pamukkale'den genel görüntü

-Pamukkale giriş noktasından görüntü

-Pamukkale'deki boş sokaklardan görüntü

-Atakan Baban ile röp.

-Ahmet Aydeniz ile röp.

Haber-Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

Haber Kodu : 200323033

================================

Konak Meydanı'nda güvercinler, aç kaldı

İZMİR'de koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında, halkın evlerinden zorunlu olmadıkça çıkmaması nedeniyle meydanlar boş kaldı. En kalabalık olan yerlerden Konak Meydanı'ndaki güvercinler ise yem atan olmayınca aç kaldı. Kuş yemi satıcıları da işlerinin durduğunu söyledi.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan, sosyal hayatın kısıtlanması kararının ardından 65 yaş ve üzerindekiler ile kronik hastalığı bulunanlara da sokağa çıkma yasağı getirildi. Zorunlu olmadıkça çıkılmaması nedeniyle İzmir'de cadde ve meydanlar boşaldı. Halkın boş vakitlerini değerlendirmek için genellikle tercih ettiği, haftanın 7 günü, gece gündüz yoğunluğun azalmadığı Konak Meydanı, günlerdir sessiz kaldı. Meydanın simgesi haline gelen güvercinler de yem atan olmayınca aç kaldı. Meydandaki yem satıcıları da işlerinin durduğunu söyledi.

'20 KİLO YEM SATARDIK, ŞİMDİ 2 KİLOYU BULAMIYORUZ'

Konak Meydanı'nda kuş yemi satan Mehmet Uslu, "Mecburen çalışmak zorundayım. 2 çocuk okutuyorum ve bir şekilde para kazanmam gerekiyor. Maske ve eldiven takarak tedbir almaya çalıştım. Önceden Konak Meydanı cıvıl cıvıldı, kalabalık olurdu. Şimdi artık bomboş, ben de eskisi gibi yem satamıyorum; ama önlem almak iyidir" diye konuştu.

Satıcılardan Şahin Ulutaş ise "Meydan artık bomboş. Önceden günde 20 kiloya kadar yem satardık şimdilerde bu rakam, 2 kiloya kadar düştü. Kuşlarla birlikte biz de aç kaldık" dedi.

'KUŞ BESLEMEK İÇİN ÇIKTIK'

Annesi Nigar Tepe ile birlikte Konak Meydanı'na gelip, kuşlara yem atan Gül Tepe (10), "Bir kuşum vardı. Pusuya yatan bir kedi onu yakalamıştı o zaman çok üzülmüştüm. Biz nasıl aç kaldığımızda kötü oluyorsa bu kuşlar için de böyle. Normalde ben dışarı çıkmam. Hem kuşları beslemek için geldik hem de annemin bir işi vardı" diye konuştu.

Nigar Tepe de "Normalde koronavirüsün yayılmasının önlenmesi yönünde alınan tedbirler kapsamında evdeyiz, dışarı çıkmıyoruz. Kalp hastası olmam nedeniyle daha fazla risk grubundayım. Kolonya ve mendil kullanarak önlemlerimizi alıyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Konak Meydanı'ndan görüntü

Meydandaki kuşlardan görüntü

Kuşyemi satıcısı Şahin Ulutaş ile röportaj

Meşhur Saat Kulesi'nden görüntü

Kuşyemi satıcısı Mehmet Uslu ile röportaj

Konak Meydanı'ndan drone görüntüsü

Genel ve detay görüntü

Haber: Davut CAN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ - Ahmet Turhan ALTAY / İZMİR,

Haber Kodu : 200323026

===================================

Eczanelerde 'koronavirüs' tedbirleri

İZMİR'deki birçok eczanede, koronavirüse karşı önlemler artırıldı. 1 metre mesafe kuralına uyan eczacılar, kapıya koydukları bankonun arkasından ya da 'pencere servisi' yöntemini kullanarak, satış yaptı.

Dünyaya yayılan ve Türkiye'de de görülen koronavirüse karşı tedbirler kapsamında, her işletmede olduğu gibi eczanelerde de çeşitli önlemler alındı. İzmir'in Gaziemir ilçesinde eczanenin giriş kapısını banko koyarak, kapatan Gökhan Akkoyun, ilk vakanın açıklanmasının ardından böyle satış yapmayı tercih ettiğini anlattı. Müşteriler ile aralarına mesafe koyduklarını dile getiren Akkoyun, "Böylece dükkan içine girilmesini engellemiş olduk. Gelenlerle sağlıklı olsalar dahi aramızdaki mesafeyi uzak tutuyoruz. Vatandaşlar memnun. Bir kişi içeri giremediği için itiraz etti. Ama 2 kişi arasındaki mesafenin 1- 1,5 metre olması gerekir. Bizim amacımız hem kendimizi korumak hem de içeridekilerin birbirine çok yakın durmak zorunda kalmasını önlemek. Bu eczanelerde alışılmayan bir şey. Risk geçene kadar uygulamamıza devam edeceğiz" diye konuştu.

PENCEREDEN SERVİS

Eczanenin camını kestirerek, pencere açtıran eczacılardan Mehmet Atakan Kocabıyık da kimseyi içeri sokmamak için bu yolu tercih ettiklerini dile getirdi. Kocabıyık, "Gelen kişiyle pencereden iletişime geçerek ne istediğini öğreniyoruz. Zaten sürekli eldiven, maske ve dezenfektan satışı yapıyoruz. Pencere servisi herkes tarafından olumlu karşılandı. İçeride insan birikmesinden ziyade açık havada beklemeleri riski azaltıyor. Son günlerde yoğunluğumuz arttı. Sosyal medyada yayılan bazı vitamin takviyelerine ilgi çok. Yaşlıların gelişinde azalma var. İlk 3 gün korunma amaçlı bilgilendirme yazıları hazırlamıştık. İlaç torbalarının içine koyuyorduk. 1 haftadır pencere servis var. Daha önce bu cam düzdü. Camcıyla görüşüp kestirip pencere açtırdık. Yarım saat süren bir uygulama ile pencere açtırmış olduk. Kendimizi daha güvende hissediyoruz" dedi.

Pencere servisini ilk görenlerin şaşkınlık yaşadığını anlatan eczacı Aylin Kartal ise "Olumsuz tepkiler de var. Onun dışında beğenenler de var. Hastaların kendi sağlığı açısından gerekliydi. İçeri girdiklerinde sağa sola dokunabiliyorlar. Ardından başka bir kişi girdiğinde virüsün yayılma riski yükseliyor. Böyle bir önlem aldık. Kapalı sanıp dönenler oldu. İçeriden sesleniyoruz. Camı görmeyebiliyorlar. Ama yavaş yavaş alışacaklar" diye konuştu.

'MESAFELİ' SATIŞ

Pencere uygulamasını beğendiğini söyleyen kent sakinlerinden İsmail Yanç da zorunlu haller dışında dışarı çıkmadığını vurgulayıp, "Pencere uygulaması sağlığımız açısından çok iyi. Kimin hasta olduğunu kimse bilemez. Ancak test olduktan sonra anlaşılıyor. Yaşlıların risk altında olduğu söyleniyor. Ama gençler de de çıkıyor bu hastalık. Virüs genç yaşlı dinlemez. Ben de dışarı çıkmamaya dikkat ediyorum. Ama bir ilacım var kullanmam gereken. İnsanlarla arama 1 metre mesafe koymaya dikkat ediyorum" dedi.

Öte yandan bazı eczanelerde, girişlere 'Bekleme sırasında hastalar arasında en az 1 metre mesafe olması sizlerin sağlığı açısından çok önemlidir' ve 'Sağlık güvenliği açısından bu süreçte mesafeli hizmet gereği doğmuştur. Anlayışınız için teşekkür ederiz' yazılarının asıldığı görüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Eczanelerde alınan önlemlerden detay görüntü,

-Pencereden yada bankonun arkasından alışveriş yapanlardan görüntü,

-Eczacılarla röp,

-Vatandaş İsmail Yanç ile röp.

Haber - Kamera: Nevra UÇKAÇ / İZMİR,

Haber Kodu : 200323039

===============================

Alanya'nın gizemli mezarları

ANTALYA'nın Alanya ilçesindeki mezarlıkta, başlarına deniz taşları yerleştirilmiş ve üzerinde hiçbir bilgi yazmayan mezarlar bulunuyor. 16 yıllık muhtar Ahmet Top, mahallede 14 mezarlık olduğunu, ancak Gilikli Mezarlığı taşlarının mahalleli ve turistler arasında merak uyandırdığını söyledi.

İlçenin Mahmutlar Mahallesi'nde bulunan Gilikli Mezarlığı'nda, sahilden sökülerek ve yontularak mezar taşı haline getirilmiş deniz taşları olan çeşitli boyutlarda yaklaşık 500 mezar bulunuyor. Üzerinde hiçbir işaret veya yazı bulunmayan mezar taşlarının, yaklaşık 200 yıl veya öncesinden  kalma olduğu düşünülüyor. Mahalle halkı, üzerinde mezar sahibine ait hiçbir bilginin olmaması ve taşların gelişigüzel boyutlandırılmasından dolayı merak konusu olan mezar taşlarının incelenmesini istiyor. Mezarlığın kenar kısımlarına ise son yıllarda definler olduğundan dolayı bilinen şekilde mezarlar da bulunuyor.

MERAK KONUSU OLDU

Mahallede 16 yıldır muhtarlık yaptığını ve mezar taşlarının her zaman merak konusu olduğunu belirten Mahmutlar Mahalle Muhtarı Ahmet Top, mahallede 14 mezarlık bulunduğunu, ancak Gilikli Mezarlığı taşlarının mahalleli ve turistler arasında merak uyandırdığını söyledi. Muhtar Ahmet Top, "Burası Gilikli Aile Mezarlığı, bizim atalarımızın mezarlığı, dedem, nenem burada. Bu mezarlığın içinde. Tahminen 200 yıllık, Selçuklulardan mı, Osmanlı'dan mı kalma bilmiyoruz. Sınırlar içine alınmış, büyük taşlı, isimsiz mezarlar var. Halkımız gelip soruyor, merak ediyor, kimdir, nedir, hangi kavimdendir diye. Gerçekten de ilginç, mesela bazılarının etrafını çevirmişler. Bir aile mi, bir kavim mi, toplum mu bilmiyoruz. Ben yetkililerin bunu aydınlatmasını istiyorum. Sonuçta Müslüman din kardeşlerimizin mezarları ama isimsiz ve bu taşlar ilginç" dedi.

'BİLENE RASTLAMADIK'

Mahallede 35 yıldır esnaflık yapan Yılmaz Ay (65), bu isimsiz mezarlıkların sırrını çözemediklerini ve araştırılmasını çok istediklerini belirterek, "14 yıldır mezarlığın yanındayım. Bu mezarlığı ben de merak ediyorum. Çünkü taşlara bakıyorum deniz taşı. Yani dikili taş da duvar olarak yapılan taş da deniz taşı. Dediklerine göre 150- 200 yıllık varmış. Burada İtalyan da var, eski mezarlık olduğu için şu anda yerliler de buraya gömülüyor. Merak ediyoruz, bunun aydınlatılması gerekmiyor mu? Çünkü kimler var kimler yok bilmiyoruz. Gelen turistler sorduğu zaman bilemiyoruz. Mesela bir tanesi çevrili, buranın ağası gibi ama iki tane mezar var, geriye kalanı boş. Yıllardır da böyle. Bir incir ağacı dikilmiş o kadar. Mahalleli de bilmiyor, bilenlere de rastlamadık. Bunların bir anlamı vardır illa ki yoksa adam neden buraya böyle farklı boyutlarda taş getirsin. Sonuçta o taşı getirmek de bir sorun o zaman vinç de yoktu" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Mezarlık genel görüntüsü

Mezarlardan genel ve detay görüntüler

Muhtarın mezar taşlarını incelerken görüntüsü

Ahmet Top RÖP

Yılmaz Ay RÖP

HABER- KAMERA: Engin ANAK/ALANYA (Antalya),

Haber Kodu : 200323035


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Kozan Belediyesi Koronavirüs Kozan Güncel Haberler

title