Haberler

CHP'den "Türkiye Tablosu"

Güncelleme:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde bazı veriler ışığında Türkiye'deki çocuk hakları ihlallerine dikkat çekti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde bazı veriler ışığında Türkiye'deki çocuk hakları ihlallerine dikkat çekti CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde bazı veriler ışığında Türkiye'deki çocuk hakları ihlallerine dikkat çekti. Tanrıkulu, 2011 yılında devlet önlem almadığı için 765 çocuğun çeşitli afetler, trafik kazaları, soba zehirlenmeleri, yangınlar, besin zehirlenmeleri nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade etti.

Tanrıkulu yaptığı açıklamada, Türkiye'de binlerce çocuğun 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'ne her türlü haksızlığa ve ayrımcılığa maruz kalarak girdiğini ifade etti. Emek sömürüsünden istismara, fiziksel ve duygusal şiddetten, ekonomik, sosyal ve siyasal problemlere kadar hayatın her alanında geleceklerinin önüne set konmuş çocukların yaşam koşullarını düzeltmek için gerekli çabanın sarfedilmediğini belirten Tanrıkulu, Türkiye'nin 1994 yılında BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne taraf olmasına karşın sözleşmenin halen iç hukuka aktarılmadığını kaydetti. Anayasa başta olmak üzere en az 30 yasada sözleşmeye uygun değişikliğin yapılması gerektiğini savunan Tanrıkulu, "Üstelik bu 30 yasanın büyük kısmı da zaten AKP tarafından çıkarılmış ya da üzerinde değişiklik yapılmış yasalardan oluşmakta. Yani, AKP bilerek Sözleşmenin gereklerini yerine getirmiyor. Türkiye'de siyasi iktidar, çocuklar için iyi bir gelecek kurmak bir yana dursun, halihazırdaki uygulamalarıyla çocukların bugününü de adeta ipotek altına alıyor" dedi.

BM Çocuk Hakları Komitesi'nin 15 Haziran 2012 tarihli değerlendirme raporunda da Türkiye'nin çocuk hakları konusunda adeta yerden yere vurulduğunu belirten Tanrıkulu, raporun siyasi iktidar için kırıklarla dolu bir karne olduğunu ifade etti. Türkiye'nin çocuk hakları konusunda acil tedbirler alması ve bunun için de kapsamlı bir yol haritası hazırlaması gerektiğinin altını çizen Tanrıkulu, "Aksi halde hem çocukların hayatı hem de ülkenin geleceği karanlık görünüyor. Çocukların seçimlerde kullanacak oyları yok. O bakımdan siyasi parti, ideolojik görüş farklılığı demeden hep beraber çocukların göğüsleyemeyeceği kadar ağır olan sorunlarını gidermek için elimizden gelen her türlü çabayı ortaklaşarak yürütmek zorundayız" dedi.

-"ARTIK İSTATİSTİKLER YAYINLAMIYOR"

Tanrıkulu 2011 yılında, devlet önlem almadığı için 765 çocuğun çeşitli afetler, trafik kazaları, soba zehirlenmeleri, yangınlar, besin zehirlenmeleri nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Gündem Çocuk Derneği'nin verilerine göre 2011 yılında, devlet eliyle ortaya çıkan yaşam hakkı ihlalleri sonucunda 50 çocuğun yaşamını yitirdiğini belirten Tanrıkulu, "2012'ye saatler kala, 28 Aralık'ta, Uludere'de gerçekleştirilen hava operasyonu sonucu yaşamını yitiren 35 sivilin 19'u çocuklardan oluşuyordu" dedi.

Tanrıkulu, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre ise 2003-2011 yılları arasında Çocuk Mahkemelerinde 3 bin 293, Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde 3 bin 17 ve Ceza Mahkemelerinde de 2 bin 420 çocuk yargılandığını belirtti. AKP iktidarı döneminde, çocuk mahkumların sayısında patlama olduğunu ifade eden Tanrıkulu artık bu konuda istatistik tutulmadığını ileri sürdü. Tanrıkulu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre de, 2001 yılında cezaevlerinde 0-18 yaş grubunda 807 çocuk bulunurken, 2008 yılında bu rakamın 2 bin 528 kişiye ulaştığını ve TÜİK'in de 2008 yılından bu yana cezaevlerindeki çocuk istatistiğinin yayınlamadığını belirtti.

2012 yılında cezaevindeki çocukların sayısının Adalet Bakanı tarafından 3 bin 777 olarak açıklandığını, bunun da yaklaşık yüzde 470'lik bir artış demek olduğunu ifade eden Tanrıkulu, tutukluluk koşullarının da çocuklara uygun olduğuna yönelik ciddi şüphelerin olduğuna dikkat çekti.

-"15 YAŞ ALTI İNTİHAR SAYISI 2011 YILINDA 103'E ULAŞTI"

Devletin himayesindeki çocukların durumunun da karanlık olduğunu ifade eden Tanrıkulu, TÜİK verilerine göre 2007 yılında barındıkları kurumdan kaçmaları nedeniyle güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 47 iken, 2010 yılında ise bu sayının 868'e yükseldiğini belirtti. Bugün, Türkiye'nin Başbakanı, ilgili bakanları veya herhangi bir kamu kurumunun çalıştırılan toplam çocuk sayısını, sokakta yaşamak durumunda kalan çocuk sayısını, kayıt dışı işletmelerde çalışmak zorunda bırakılan çocuk sayısını bilmediğini savunan Tanrıkulu, en iyimser tahminlere göre 1 milyondan fazla çocuğun, çoğu güvenlik önleminden uzak çalıştırıldığını belirtti.

TÜİK verilerine göre 2011-2012 eğitim yılında ortaöğretimde net okullaşma oranın yüzde 67.37 olduğunu, buna göre ortaöğretim çağındaki çocukların yüzde 32'sinin eğitimine devam edemediğini kaydeden Tanrıkulu, 15 yaş altı nüfusta yoksulluk oranlarının, genel yoksulluk oranlarının neredeyse bir buçuk katı oranında olduğunu belirtti.

Çocuk gelin sorununa da dikkat çeken Tanrıkulu, 18 yaşının altındaki kızlarını evlendirmek için mahkemelere başvuran ailelerin sayısında yüzde 94,2 oranında artış yaşandığını ifade etti. TÜİK verilerine göre 16-19 yaş grubunda sadece 2011 yılında 14 bin 217 'çocuk damat'ın, 130 bin 647 de 'çocuk gelin'in söz konusu olduğunu belirten Tanrıkulu, Türkiye'de çocukların dörtte biri evlendirildiğini belirtti.

Tanrıkulu, bu rakamların Türkiye'nin çocuk hakları açısından içler acısı halini gözler önüne serdiğini ifade ederken, TÜİK verilerine göre, 2001 yılında 60 olan 15 yaş altı intihar sayısının ise 2011 yılında 103'e ulaştığını belirtti. Tanrıkulu, "Dahası, bebeklikten yeni çıkan çocuklar intihar ediyor; 2012 yılı Eylül ayında Kayseri'de U.T, Kasım ayında Siirt'e P.Ç intihar etti, her iki çocuk da 8 yaşındaydı" dedi. - Ankara

Kaynak: ANKA / Güncel

Türkiye İstatistik Kurumu Çocuk Hakları Günü Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title