Başbakan Yardımcımız Sayın Cemil Çiçek İlimizde Açılışlar Yaptı

Devlet bakanı ve başbakan yardımcımız sayın cemil çiçek ilimizde incelemelerde bulunarak adalet sarayı ve belediye başkanlığınca yapımı tamamlanan katı atık bertaraf tesisinin açılışlarını yaptı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sayın Cemil ÇİÇEK'in, 06 Mayıs 2011 Cuma günü ilimize gerçekleştirdiği program saat 11.00'de Valilik ziyareti ile başladı. Valilik önünde Valimiz Sayın Mehmet Ufuk ERDEN, Kırşehir Milletvekili Abdullah ÇALIŞKAN, Garnizon Komutanı Jan. Kd.Alb. Osman UÇAR, Belediye Başkanı Yaşar BAHÇECİ, Vali Yardımcılarımız ve il protokolü tarafından karşılanan Sayın Bakanımıza Sayın Valimiz tarafından brifing verildi.

Ardından Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar BAHÇECİ'yi ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgiler alan Sayın Bakanımız, Kırşehir Belediyesi ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanlığınca her ayın ilk Cuma günü geleneksel olarak dağıtılan Ahi Pilavı ikramına katıldı.

Sayın Bakanımız Saat 14.30'da, 29 Mayıs 2009 tarihinde temeli atılarak kısa sürede yapımı tamamlanan Adalet Sarayı'nın Açılış Törenine katıldı. İl protokolünün yanı sıra Adalet Bakanlığı Müsteşar Vekili Aykut KILIÇ, Bakanlık bürokratları, çevre illerin Cumhuriyet Başsavcı ve Adalet Komisyonu Başkanları, hakim ve savcılarla vatandaşların katıldığı tören Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.

Törende ilk konuşmayı yapan Kırşehir Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet ŞAHİN; "Daha önce Açık Ceza Evi olarak kullanılan bu alanda 2009 yılında yapımına başlanılan Kırşehir Adalet Sarayı yaklaşık 25 bin m2 kullanım alanına sahiptir. Kırşehir'in uzun vadeli yaklaşık 50 yıllık ihtiyacını karşılayacak şekilde planlanan Adalet Sarayında halkımıza modern ortamda adalet hizmeti verilmektedir," dedi.

Valimiz Sayın Mehmet Ufuk ERDEN'de törende yaptığı konuşmasında; "İlim ve irfanlarıyla Anadolu'da Türk kültürünün hamurunu yoğuran erenler kenti Kırşehir'de, son yıllarda ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda çok önemli yatırımlar yapılmıştır. Eğitim alanında yapılan yatırımlar sonucunda ilimizde eğitimin kalitesi yükselmiş, öğrencilerimiz Üniversitesi sınavlarında elde ettikleriyle başarılarıyla Kırşehir'in "Eğitimde Ülkemizin Marka Kenti" olduğunu geçtiğimiz hafta açıklanan sınav sonucuyla bir kere daha tescil etmişlerdir.

Dilerim ki, Kırşehir, binaları yükselen Ahi Evran Üniversitesi ile de yakın gelecekte "Bilim Kenti" haline gelecektir. Tamamlanan ve devam eden TOKİ konutları, eğitime başlayan Polis Meslek Yüksekokulu, yapımı tamamlanan 300 Yataklı Devlet Hastanesi, bölünmüş yollar, sosyal hizmet kurumları, çiftçilerimize sağlanan destekler, belediyemizce şehrimizin güzelleşmesi ve çevrenin korunması amacıyla uygulamaya konulan yatırımlar, Kırşehir'deki gelişmenin belli başlı göstergeleridir.

Üretmeyi, yardımlaşmayı ve adil paylaşmayı ilke edinen Ahiliğin merkezi Kırşehir'in kalkınması ve halkımızın refahı için yapılan ekonomik ve sosyal yatırımların yanı sıra toplumda barışın ve huzurun teminatını olan yargı mensuplarının görev yapacağı Kırşehir Adalet Sarayı bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır. Şehir kimliğine uygun olarak inşa edilen Adalet Sarayında hakim ve savcılarımız modern bir ortamda adaletin tesisi için görev yapmaya ve halkımız hizmet almaya devam edeceklerdir," dedi.

Konuşmasına "adalet hizmetlerinin en iyi şekilde yürümesi adına hükümetin, Adliye sarayları ve binaları yaptığını ifade ederek başlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sayın Cemil ÇİÇEK; "Biz bu binaları yapıyoruz ama açılışlarında, (Allah kimseyi buralara düşürmesin) diye dua ediyoruz. Adaletin tecellisi için bu binalara ihtiyacımız var, ancak buraların dolması değil, boş kalmasını diliyoruz.

Bu binaların içinde adaletle işleri yürütmek de yargının işi. Yargıya güven, devlete güven demektir. Yargı, en güvenilir kurumlar arasında ilk sıralarda yer almalı ki, insanlar başlarına bir iş geldiği zaman bu işin adaletle çözüme kavuşacağına emin olsunlar," dedi. Son günlerde yaşanan terör olaylarını da değinin Sayın Bakanımız konuşmasında; "Eğer bu ülkede hak ihlali olduğunu söyleyen varsa, hak ve özgürlük talep eden varsa, bunun yolu meşru imkanları kullanmaktır. Türkiye'de hak ve özgürlük konusunda şikayeti olanlar varsa başvuracakları hukuki yollar açıktır. Daha da açık hale gelecektir.

Bir taraftan hak diyeceksin, hukuk diyeceksin, sonra bunların hepsini molotof kokteylinin içine getirip koyacaksın. Demokrasi diyeceksin, barış ve özgürlük diyeceksin, bunları getirip C-4 patlayıcıya bağlayacaksın. Demokrasi, barış ve özgürlük diyeceksin, plastik patlayıcıları bu işin merkezine koyacaksın. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir demokrasi yok. Böyle bir özgürlük talebi de yoktur. Bunu söyleyişimin sebebi son zamanlarda yaşadığımız hıyanettir. Türkiye kendi coğrafyasında 40 yılı aşan bir süreden beri terörle mücadele etmektedir.

Türkiye bugüne kadar başarısını, kendi çabasıyla, milletimizin sağduyusu ve sabırlı tavrı, güvenlik güçlerimizin ve yargımızın öz verili çalışmalarıyla bugünlere geldik. Bundan sonra da, hangi hıyanet şebekesi neyi ortaya koyarsa koysun biz sonuna kadar bu kararlılığımızdan vaz geçmeyeceğiz. Ama, yeri geldiğinde Türkiye'de özgürlük yok, yeteri kadar insan hakları konusunda Türkiye yeterli hassasiyeti göstermiyor diyen sözüm ona bir kısım dünyaya da buradan tekrar ifade etmek istiyoruz. Terörle mücadele konusunda özellikle Batı dünyası çifte standartlıdır. Bunların terörle mücadele adına Türkiye'ye verdikleri destek, üzücü bir olaydan sonra taziye mesajları göndermekten ibarettir.

Onun dışında şu ana kadar verdikleri hiçbir destek yok. Suçluların iadesi anlaşmaları çalışmıyor. Türkiye'den kaçanlar kolaylıkla sığınmacı statüsü elde edebiliyorlar. Hatta vatandaş oluyorlar. Bu örgütün eylem koyduğu tarih 15 Ağustos 1984, bu hıyanet şebekesinin terör örgütü olarak tanımlandığı tarih 2002. 1984'ten 2002'ye kadar hayır kurumu muydu? Bu çifte standartlı Batı dünyası, aradan geçen 18 sene içersinde 30 binden fazla insan hayatı terör sebebiyle feda edildikten sonra mı bunun terör örgütü olduğunu kabul etmeleri gerekiyordu.

Terörle mücadelede iş birliği yok, dayanışma yok, sadece çifte standart var. Türkiye, bu belayı aşacak, yargısıyla, demokrasisiyle, güvenlik güçleriyle aşacaktır. Onun için millet olarak böylesine sıkıntılı bir sınavdan geçiyor. Biz bu sınavı geçeceğiz, bu engelleri aşacağız. Adalet Sarayının hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum," dedi.

Konuşmaların ardından Adalet Sarayının açılış kurdelesini kesen Sayın Bakanımız binada incelemelerde bulunduktan sonra Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet ŞAHİN'in makamında hakim ve savcılarla sohbet etti.

Buradaki programın ardından Belediye Başkanlığınca Ekizağıl Köyü yolu üzerinde 45 hektarlık bir alan üzerine kurulan Katı Atık Depolama Tesisinin açılışına geçildi. Tesis hakkında bilgi veren Belediye Başkanı Yaşar BAHÇECİ; "Kırşehir Belediyeleri Su ve Hizmet Götürme Birliği'ne üye 14 belediyemiz bu tesisimizden faydalanacaktır.

45 hektarlık bir alanda şu an için 50 bin metrekarelik alan ile hizmet verecek olan ve çevre için büyük önem arz eden bu projeye katkıda bulunan özellikle Çevre ve Temizlik Müdürlüğü çalışanlarımıza, projemizi destekleyen ve yüzde 45'ini finanse eden Çevre ve Orman Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Yoğun ve gayretli bir çalışmanın ürünü olan bu tesisin hizmete girmesi Kırşehir için oldukça önem arz ediyor. Bu proje ile birlikte Kırşehir'in çok önemli problemlerinden biri olan katı atık sorunu çözülmüştür," şeklinde konuştu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sayın Cemil ÇİÇEK ise konuşmasında; "Bu tesisi anlatmak için fazla bir söze gerek yok. Tesis zaten kendi kendisini anlatıyor. Çevre konusunda gösterilen duyarlılığa teşekkür ediyor, Kırşehir'e hayırlı olmasını temenni ediyorum," dedi.

Güncel Haberler