Haberler

Adalet Bakanı Ergin, Brüksel'de Konuştu

Güncelleme:

Adalet Bakanı Ergin, AP'de yaptığı konuşmada, katılım müzakerelerinde Türkiye'ye yönelik tutumu nedeni ile AB'ye eleştiriler yöneltti.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Avrupa

Parlamentosu'nda (AP) yaptığı konuşmada, katılım müzakerelerinde Türkiye'ye

yönelik tutumu nedeni ile Avrupa Birliği'ne (AB) eleştiriler yöneltti.

AP'de Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından

çıkarılan Insigt Turkey dergisinin 3'üncü yıllık konferansında konuşan Ergin,

katılım müzakerelerinde Adalet Bakanlığı'nı doğrudan ilgilendiren yargı ve temel

haklar faslında resmi açılış kriterlerinin hala kendilerine bildirilmemesinden

duyduğu rahatsızlığı ifade etti.

Bakan Ergin, "23'üncü faslın (yargı ve temel haklar) başına gelenler pişmiş

tavuğun başına gelmedi. Türkiye katılım müzakereleri için 2005 yılında tarama

sürecine başladı ve 2006 yılında bu süreç tamamlandı. Aradan geçen 7 yılda AB

Komisyonu Türkiye'ye (bu fasılla ilgili) ne istediğini söylemedi, ne talep

ettiğini resmen bildirmedi. Zaman zaman burada Türkiye, reform süreci yeterince

hızlı ilerlemediği gerekçesiyle eleştiriliyor. Ben de soruyorum: Bizden ne

istediniz de karşılığını bulamadınız?" dedi.

Ergin, yargı ve temel haklar faslında AB'den hala tarama sonu raporunu

alamamalarına rağmen katılım sürecini ilerletmek için "şartları zorlayarak ve

adeta AB yetkililerinin vücut dillerine bakarak bir yol haritası oluşturmaya

çalıştıklarını" söyledi.

Sadullah Ergin, yargı ve temel haklar faslında resmi açılış kriterlerini

kendilerine bildirmeyen AB'nin "gayrı resmi açılış kriteri" olarak istediği yargı

reformuyla ilgili strateji belgelerini ve yasal düzenlemeleri hazırlamakla

kalmayıp uygulamaya da başladıklarını dile getirdi.

Ergin, AB'nin tavrını reçete yazmadan "bu ilaçları neden kullanmıyorsun"

diyen doktora benzetti.

Ergin, AB ve Türkiye'nin ortak geleceğinde "Önümüzdeki dönemde Avrupa

jeopolotik olarak ilgili, ekonomik olarak dinamik ve kültürel olarak çoğulcu mu

olacak yoksa atıl, statik ve farklı kültürlere kapalı mı kalacaktır?" sorusuna

verilecek cevabın önem taşıdığını belirtti.

-"Özgürlük ve güvenliği birbirine feda etmeyiz"-

Adalet Bakanı Ergin, Türkiye'nin temel hak ve özgürlüklerle ilgili tüm

sorunlarını çözdüğü iddiasında bulunmadığını fakat seyrek de olsa hala

karşılarına çıkan yapısal veya uygulamadan kaynaklanan sorunları çözme konusunda,

güçlü bir siyasi iradenin olduğunu ve bunların aşılması için çok yönlü

çalışmaların devam ettiğini kaydetti.

Ergin, "Bugüne dek Türkiye demokratikleşme konusunda ne zaman umut verici

adımlar atsa terör tırmanmış, Türkiye ne zaman terörle mücadelesinde tempoyu

artırsa maalesef özgürlükler budanmıştır. Ülkenin son 30 yılı bu

güvenlik-özgürlük paradoksu içinde sıkışmıştır. Gündemimizdeki bu çözüm süreciyle

birlikte ilk kez demokratik dönüşümde hız kesmeden özgürlük alanları

genişletilerek ve demokratik standartlar yükseltilerek eşzamanlı olarak güvenlik

sorunlarının da çözüme kavuşturulabileceği bir imkan yakalanmıştır" şeklinde

konuştu.

Bakan Ergin, dini azınlıklara tanınan haklarda Türkiye'nin birçok AB

üyesinden önde olduğunu söyledi.

Ergin, "Türkiye'nin dini azınlıklara sağlamış olduğu haklar, o azınlıkların

vakıflarına sağladığı imkanlar, Türkiye'nin geçmişte karşılaşılan

gayrımenkullerle ilgili sorunları çözen yaklaşımı maalesef AB üyesi belli

ülkelerde aynı mukabeleyi görmüyor. Türkiye'nin dini azınlıkları Türk vatandaşı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin her bireyi gibi azınlıkların bütün haklarının korunmaya

değer olduğunu düşünüyoruz ve bunun gereğini yapıyoruz. Başka bir ülke oradaki

Müslüman azınlıklara bu hakları vermiyor diye Türkiye bu konuda bir mütekabiliyet

arayışı içinde olmamıştır" dedi.

Türkiye'de hapisteki gazetecilerle ilgili bir soru üzerine gerçeği

yansıtmayan ve yanlı raporlardan şikayet eden Ergin, "Geçtiğimiz hafta Adalet

Bakanlığı'na el bombası atıldı ve AK Parti Genel Merkezi'ne 40 santimetre zırhı

delebilecek bir lav silahıyla mühimmat atıldı. Bu eylemin failleri içinde sendika

başkanlığı yapmış kişi var. Bu kişinin 2-3 tane de kitabı var. Gazeteci olsaydı

bu kişi tutuklandığında cezaevindeki gazeteci sayısı bir artacaktı. El bombası

atan, lav silahıyla ateş eden bir kişi gazeteci olsa ne olur, avukat olsa ne

olur, doktor olsa ne olur? Çatısı altında bulunduğumuz bu yapı şiddete ve şiddet

girişimlerine karşı mı değil mi?" ifadesini kullandı.

Ergin, Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi'nin tutuklu gazetecilerle

ilgili raporunda, gazetecilik faaliyetinden dolayı cezaevinde olduğu iddia edilen

isimlerden birçoğunun banka soyma, adam öldürme ve bombalama gibi suçlardan hüküm

giydiğini hatırlattı.

-"Bunu nasıl izah edeceğiz?"-

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Belçika'da yaklaşık iki buçuk yıldır 2

oğullarının morgda tutulan cenazelerini teslim alamayan Aygün ailesinin yaşadığı

trajediyi gündeme getirerek, Belçika makamlarından insan haklarına saygı istedi.

Ergin, "Böyle bir anlayış kabul edilemez. Ne hukuk devleti, ne insan hakları

açısından hiçbir kriter, hiçbir insani değer iki cenazenin iki yılı aşkın süredir

bir morgda bekletilmesini ve ailenin bu acısına saygısızlık yapılmasını

savunamaz. Hiçbir hukuk normu bunu meşru gösteremez" diye konuştu.

Bakan Ergin, "Şüpheli ölüm (gerekçesine sarılıyorlar). Şüpheli ölümse buna

ait verileri alırsınız. Cenazeler elinizde. Otopsiler yapılmıştır. Daha sonra

ortaya çıkabilecek durumlar için o cenazeler üzerinden istediğiniz preparatları

alma imkanınız var. Bütün girişimlerimize karşın 2 senedir bu cenazeler

Türkiye'ye gönderilmedi. Avrupa Birliği'nin kalbi Brüksel'de bunu hangi değerle

izah edeceğiz?" dedi.

Konferansta Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. İhsan Dağı, SETA

Başkanı Taha Özhan ve Dış Politika Direktörü Talip Küçükcan, Amerikan düşünce

kuruluşu Alman Marshall Fonu'ndan Ian Lesser, Brooking Enstitüsü'nden Kemal

Kirişçi, Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hakan Yılmaz, Tubingen

Üniversitesi'nden Thomas Diez, Londra Metropolitan Üniversitesi'nden Jeffrey

Haynes, Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi'nden Mensur Akgün, Avrupa Politika

Merkezi'nden Amanda Paul ve Today's Zaman yazarı Joost Lagendijk farklı

oturumlarda Türkiye-AB ilişkilerinin geleceğini tartıştı. - BRUKSEL

Kaynak: AA / Güncel

Adalet Bakanlığı Avrupa Birliği Belçika Brüksel Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title