Haberler

Essen: Essen'de Medya ve Uyum Konferansı

Almanya'nın Essen Kenti'nde "Göç ve Uyum: Avrupa'nın En Büyük Meselesi" Adlı Bir Konferans Düzenlendi. Konferansa Devlet Bakanı Mehmet Aydın da Katıldı.

Almanya'nın Essen Kenti'nde "Göç ve uyum: Avrupa'nın en büyük meselesi" adlı bir konferans düzenlendi. Konferansa Devlet Bakanı Mehmet Aydın da katıldı.

Almanya'nın Essen Kenti'nde Avrupa Yayıncılar Birliği (EBU), Batı Almanya Televizyonu (WDR) ile Fransa Devlet Televizyonu tarafından düzenlenen ve 2 gün süren "Göç ve uyum: Avrupa'nın en büyük meselesi" konferansının dünkü ayağında yurt dışındaki Türkler'den Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın konuştu. Aydın, Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyalet Başbakanı Jurgen Rüttgers'in "Uyumun temelini Avrupa öncü kültürü oluşturmalı" sözüne, "Asıl entegrasyon politik kültürde olacaktır" şeklinde cevap verdi. Aydın, "Öncü kültürden maksat politik kültür ise evet. Eğer biz insan haklarından, toleranstan, hukukun üstünlüğünden, adaletten, şeffaflıktan çok kültürlülükten bahsedeceksek, öyle bir politik kültürün geliştirilmesine ihtiyaç vardır; ama onun dışında kalan çok geniş kültür alanı da var" dedi.

Gerçek uyumun politik kültürde olması gerektiğini yineleyen Aydın, "Onun dışında kalan geniş bir kültür alanı vardır. Eğer bu iki kültür birbiriyle çatışmazsa bu Almanya'nın ve Avrupa'nın zenginliğidir. Yoksa Almanya'da kültür adına ne varsa Müslümanlar'ın öncü olarak kabul etmesi değildir. Almanya'da değerlerin tanımlandığı politik kültüre benim itirazım yoktur. Benim dediğimi açıklarsınız sorun yok" diye konuştu.

Papa 16. Benedict'in Türkiye ziyaretinde Başbakan Erdoğan ile neden konuşmayacağının sorulması üzerine ise Bakan Aydın, "Başbakan Erdoğan, NATO zirvesine katılacağı için Papa ile görüşemeyecek ve durumu zaten 2 ay önce bildirdik. Papa'yı hükümetin zirvesindeki kişi olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ağırlayacak" dedi. Aydın, ziyareti, diyalogun gelişmesi bakımından çok önemli olarak değerlendirirken, "Ziyaret, diyalogu teşvik edecektir. Birbirimizi eleştirelim ancak eleştirilerde yapıcı taraflar da olsun" şeklinde konuştu.

Dinin öneminin göz ardı edilmemesi gereğine de dikkat çeken Bakan Aydın, "Türkiye'deki misyonerlerden neden korkuluyor?" şeklindeki bir soruya da, "Misyonerlerden korkmuyoruz; ancak kimsenin herhangi bir dini aşağılamaya da hakkı yoktur. Örneğin İslam'ın daha iyi bir din olduğunu göstermek için benim de Hıristiyanlar'a hakaret etme hakkım yok" diye cevap verdi.

Konferansta yaptığı konuşmada Müslümanlar'la terörizmin sık sık yan yana anılmasına da tepki gösteren Devlet Bakanı Mehmet Aydın, "Bu düşünce sadece yanlış değil, son derece tehlikelidir. Küresel boyuttaki terörde radikal terörün rakamı yüzde 10'dan daha azdır. Ana kulvara bakmak lazım. İslam barışçıdır. Türkiye barışçıdır" açıklamasında bulundu.

"HARÇLARI DEĞERLENDİRECEĞİZ"

Konferans sonrası basın mensuplarının yurtdışı harçlarına Avrupa'da yaşayan Türkler'in tepki gösterdiğinin hatırlatılması üzerine Bakan Aydın, "Bu karara tepki olduğunu yeni öğrendim. Yurtdışındaki ikametten ziyade, yaşayanların nerenin vatandaşı olduğu önemli. Eğer Türk vatandaşıysa kişi, 'kararnamede tüm Türk vatandaşı öder, Avrupa'daki hariç' gibi bir cümle yok. Bu rakam, çok rahat ödenebilir bir rakam. Dönünce bu konuda girişimlerde bulunacağım" diye konuştu.

Federal Almanya Hükümeti'nin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer (CDU) ise, toplantının başında Başbakan Angela Merkel tarafından organize edilen uyum zirvesine değinirken, hükümet olarak uyum sürecine verdikleri öneme işaret etti. Böhmer, 2007 yılına kadar ulusal uyum planının hazırlanacağını belirterek, "Göçmenlerden bağımsız olmayan, göçmenlerin de içerisinde bulunacağı bir uyum planını hazırlamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Almanya'da yaşayan toplumun yüzde 20'sinin göçmen kökenli olduğuna da işaret eden Böhmer, "Almanya'da 6 yaş altında olan 3 çocuktan birisi göçmen kökenli. Medya bunu dikkate alıp, bu toplumu hedef kitlesi haline getirmeli. Uyumda eksikler kadar olumlu örnekleri de yansıtmalı. Örneğin, camiler sadece Ramazan'da değil diğer günlerde de medyada yansıtılmalı, çünkü camiler de toplumun bir gerçeği. Uyumun imkanlarını iyi kullanmak lazım. Uyum Bakanlığı'na getirilmemin üzerinden henüz 1 yıl geçti. Medyada olumlu örneklere ihtiyacımız var. Uyumu, toplumumuzun anahtar görev olarak görüyoruz. Bu medyada da böyle olmalı" şeklinde konuştu.

NRW Aile ve Uyum Bakanı Armin Laschet ise, Almanya'daki uyum politikasının dönüm noktasına geldiğine dikkat çekti. Gerçekleştirilen uyum zirvesinin 20 yıl gecikmeli yapıldığını söyleyen Laschet, "Ancak önümüze bakmalıyız. Uyum zirvesinin ardından bizzat İçişleri Bakanı, İslam konferansı düzenledi ve İslam'ın Alman toplumunun bir parçası olduğunu açıkladı. Almanya'da 3 milyon Müslüman yaşıyor" açıklamasında bulundu. Laschet, aynı zamanda Almanya'da uyum politikasının çark etmediğine dikkat çekerken, Almanya'nın bir göç ülkesi olduğu gerçeğinin herkes tarafından da kabul edilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu sözlerine ekledi. Laschet, kamu görevlerinde göçmen kökenlilerin sayılarının artmasını isteyerek, "Şu andaki milli takımımız da 1954'teki milli takımımıza benzemiyor. Takımımızda siyahi oyuncular da var" dedi. Konuşmasının sonunda uyumun anahtarının dil olduğuna dikkat çeken Laschet, Türk gazetelerinden de faydalanılması gerektiğini ifade etti.

Konferansta söz alan Katolik Kilisesi Birliği Başkanı Kardinal Karl Lehmann ise, "Karikatür krizine karşı gösterilen reaksiyon bize de bir ders oldu" diye konuştu.

İsrail Büyükelçisi Avi Primor ise konuşmasında, İsrail'in bir göç ülkesi olduğuna işaret ederek, "Müslümanlarla bir sıkıntımız yok. Sorunlar daha çok milliyetçi duygular ve akımlardan kaynaklanan sorunlar" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title