Haberler

Erzurum: TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Erzurum'da

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de Kişi Başına Düşen Milli Gelirin Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) Göre 40 Yıldır Yerinde Saydığını İfade Ederek, Ekonominin Düzelmesinin Mevcut Sistemin Değişmesine Bağlı Olduğunu İfade Etti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de kişi başına düşen milli gelirin Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) göre 40 yıldır yerinde saydığını ifade ederek, ekonominin düzelmesinin mevcut sistemin değişmesine bağlı olduğunu ifade etti.

Erzurum'da bugün Atatürk Üniversitesi ile Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle ortaklaşa "Bölgesel Kalkınma Politikalarında Dönüşüm ve Doğu Anadolu Bölgesi" konulu panel bugün düzenlendi. Panele katılan Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Muammer Cindilli, Erzurum'un Türkiye ekonomisindeki önemini vurguladı. Atatürk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Erkol Demirci de Atatürk Üniversitesi tarihi hakkında bilgi verdi. Erzurum Vali Yardımcısı Hanlar İden ise, bir selamlama konuşması yaparak, panelin Erzurum'da yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Daha sonra bir konuşma yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin geçmiş ve günümüzdeki durumunu değerlendirdi. Konuşmasına Türk boksörle, yabancı boksörün fıkrasını anlatarak başlayan Hisarcıklıoğlu, "Türk boksörle, yabancı boksör ringe çıkmış. Türk boksörün antrenörü bizimkini motive etmek için demiş ki, 'Sen ringe çık, 3. raunt da sen onu nakavt edersin' demiş. Bizimki ringe çıkıyor rakibi yabancı boksör iki katı. Müsabaka başlıyor bizimki habire dayak yiyor. 1. raunt bitiyor, bizimkinin imdadına dang sesi yetişiyor. Antrenör bizimkine çok güzel dövüştüğünü söylüyor. 2. raunda çıkıyorlar, bizimki yine habire dayak yiyor. Raunt sonunda antrenör motive etmek için yine çok güzel dövüştüğünü söylüyor ve 3. raunda çıkmasını sağlıyor. 3. raunda da dayak yiyen bizim boksörün kaşı açılıyor, gözü morarıyor. Tam nakavt olacağı sıra raunt bitiyor. Bizim boksör soruyor antrenörüne nasıl oluyor böyle. Antrenör diyor çok güzel dövüşüyorsun. Türk boksör, 'Peki hocam öyleyse ben onu dövüyorsam beni kim böyle dövüyor. Sen hakeme mukayyet ol o zaman hocam diyor" diye konuştu. Türkiye'de iç piyasada yaşanan sıkıntıları anlatan Hisarcıklıoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İç piyasadaki iş hacminin daralmış olmasından dolayı para tahsil edilemiyor. Türkiye'nin kişi başına gelirinin AB ve ABD'ye göre oranı 1968-2004 yılları istatistiklerine göre 40 yıldır aynı. Hep yerimizde saymışız. Devletin bütçesi iyi yönetilmemiş. Bugün borç alan yarın emir alır haline gelir. Biz o hale gelmeyelim. Kendi değerlerimize sahip çıkalım. Marka yapalım. Bugün Erzurum'un birçok değeri var. Oltu Taşı, Çağ Kebabı marka olabilecek değerlerdir. Hayvancılık sektörü önemli bir değerdir. Günümüzde dünyanın en pahalı etini Türkler yemektedir. Bu bölge hayvancılığın merkezi ama 10 yıldır bu sektör bitmiş. Çözüm kendi potansiyelimizi harekete geçirmektir. 30 yıl önce Almanya'ya sermayesiz giden Türk vatandaşlarımız bugün döneri o ülkede en sevilen yemek haline getirmişlerdir. Kalkınma yerelden genele doğru olur. Özel sektör olmazsa kalkınma olmaz. 2001 krizi bu ülkeyi çok etkilemiştir. Bu ülkede vergiyi artırdıkça kayıt dışı artar. Bugün resmi rakamlarla 2.5, gayri resmi olarak da 5 milyon işsizimiz var. Hesap sormaya kalkan batıdan doğuya tayin ediliyor, namuslu adam namussuz oluyor. Çözüm sistemin değişmesi ve ortaklık kültürünü geliştirerek, kurumsallaşmaktır."

"KAYIT DIŞI EKONOMİ, HAKSIZLIĞI BİZATİHİ KENDİSİ DOĞURUYOR"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ayrıca, kayıt dışı ekonominin haksızlığı doğurduğunu belirterek, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması için Türkiye'deki tüm özel sektörlerin başkanı olarak büyük mücadele verdiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Bunun mücadelesini en başta ben verdim. Çünkü kayıt dışı ekonomi, haksızlığı bizatihi kendisi doğuruyor. Bu haksızlığı doğuran nedenlerden bir tanesinin en çarpıcı örneği, son 21 yılda 1985'ten 2006 yılına kadar yapılan bir çalışmada AB ve OECD ülkelerinde en hızlı ve çok vergi artışı olan ülke Türkiye'dir. Türkiye'de ekonomi yüzde 50'ler seviyesine ulaşmışsa bunda muhakkak bir sıkıntı vardır. Ekonomide bir kural vardır. Vergileri ne kadar artırırsan kayıt dışı ve kayıp kaçak da ona paralel o kadar artar. Bu işten en çok rahatsız olan da biziz. Biz üretmezsek, almazsak, satmazsak vergi olur mu? Ya üreteceksin, ya alacaksın, ya da satacaksın ki vergi olsun. Bundan en büyük rahatsızlık duyan vergiyi verenler olarak biziz" ifadelerini kaydetti.

Kayıtlı ekonomiye geçebilmek ve haksızlığın bitirilmesi için vergi sisteminin yeniden yazılmasına ihtiyaç duyulduğunu savunan Rifat Hisarcıklıoğlu, kurumlar vergisinin 20 yıl önce çıktığını ve 195 kez değiştiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, "Kayıtlı ekonomiye geçebilmek için hep birlikte haksızlığın da bitirilebilmesi için bu vergi sisteminin yeniden yazılmasına ihtiyaç var. Kurumlar Vergisi 20 yıl önce çıkmış, 195 sefer kurumlar vergisinde değişiklik yapmışız. Böyle bir şey olur mu? Kanunlar arasında uyumsuzluk var. Bunların biran önce düzeltilmesi lazım. Vergide reform niteliğini taşıyacak gelişmeler de oldu. Kurumlar Vergisi 30'dan 20'ye düştü. Biz eskiden toplantılarda 'vergiler yüksek' derdik. Çünkü her gelen hükümet vergiyi artırdı. Artırmasın diye söyledik ki akıllarına vergi gelmesin. Esas olan bu sistemin tamamının yeniden yapılanmasıdır. 1980 yılında Türkiye'deki kayıt dışı şirket sayısı 26 bin iken, bugün 625 bindir. 25 sene önce bütün ülkenin gayri safi milli hasılası 70 milyar dolar iken bugün 360 milyar dolar. Yine kişi başına gelir 25 sene önce bin 500 dolarken, bugün 4 bin 500 dolar. 25 yıl önce ihracatımız 2 milyar 850 milyon dolardır, bunun yüzde 90'ı da doğal üründür" şeklinde konuştu.

Hisarcıklıoğlu'nun sunumunun ardından TOBB Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Güven Sak'ın oturum başkanlığını yaptığı panelin ikinci bölümüne geçildi. Panelin ikinci bölümüne TOBB Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fatih Özatay, Koç Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sumru Altuğ, Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu ve Atatürk Üniversitesi'nden Doç. Dr. Erol Çakmak panelist olarak katıldı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Ekonomi

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title