Eduplus 6. Yönetim Zirvesi Kasım Ayında İstanbul'da Düzenleniyor

Dünya ve Türkiye ekonomisine yön veren bini aşkın üst düzey yönetici ve milyarder işadamı, işletmelerde daha fazla sayıda başarılı yönetici yetişmesi amacıyla EDUPLUS 6. Yönetim Zirvesi'nde buluşuyor.

15 Kasım 2007 tarihinde Sheraton İstanbul'da düzenlenecek zirveye Sabancı Holding, Coca-Cola, Alarko, Has, Diren, Teknoloji, Abdi İbrahim İlaç, Akbank, Intel, ve DHL Başkan ve CEO'ları konuşmacı olarak katılıyor. Sektör ve departman ayrımı yapmadan her kademedeki yönetici, yönetici adayı ve işletme sahibini kapsayan konferansın başkanlığını EDUPLUS Genel Müdürü Çağlar Çoroğlu yürütecek. Halen dünya devi Coca Cola'da Avrasya Grup Başkanlığı'nı yürüten Ahmet Bozer, zirve öncesinde başarılı yöneticilik

hakkında açıklamalarda bulundu. Öncelikle Türk yöneticilerin Coca Cola'da yakaladığı başarıya değinen Bozer, Türk yöneticilerin sadece Coca-Cola'da değil, birçok çok uluslu şirkette önemli kademelerde görev aldıklarını ifade etti. Bozer "Bu sadece Türkler'e özgü birşey değil, çok uluslu şirketlerde her milletten üst düzey yönetici var. Çok uluslu şirket olmanın doğal gereği bir yerde. Türk yöneticilerin de olması gayet doğal. Bunu zaten olması gereken bir şey olarak algılamalı, nasıl arttırabiliriz diye

düşünmeliyiz" şeklinde konuştu.

Başarının nedenlerini tek bir formüle indirgememek gerektiğini belirten Bozer, başarıya giden yolda yapılması gerekenler arasında tutarlı olarak iyi sonuçlar elde etmenin; ekibin, ilişkilerin ve hedeflerin iyi yönetilmesinin, tüm şirket içi ve şirket dışı birimlerle değer katan ilişkiler kurma çabasında olmanın, ekibine ve tüm çalışanlara samimi bir ekip ruhuyla yaklaşmanın, profesyonel çalışmalara değer verip çalışanları yetkilendirmenin, çıtayı her zaman yükseğe koymanın, disiplini ve öz motivasyonu

kaybetmemenin ve ömür boyu gelişimi bir yaşam tarzı haline getirmenin sayılabileceğini kaydetti.

Bozer başarı için birlikte çalışılan ekibin de çok önemli olduğunun altını çizerek "Coca-Cola'daki çalışma hayatım boyunca insani ve profesyonellik değerleri bakımından en üst düzeyde olan bir ekiple çalışmamış olsaydım bahsettiğimiz anlamda bir başarı olamazdı" dedi.

Bozer, yönetici ve yönetici adaylarının başarılı olmaları için ayrıca kendi kuvvetli yönlerini gerçekçi olarak anlayıp kuvvetli yönlerinden azami ölçüde istifade etmeleri gerektiğini anlattı. Küresel bir bakış açısının da özellikle önemli olduğunu vurgulayan Bozer, başarılı olmak isteyen yöneticinin Türkiye'den dünyaya bakmak yerine, sağlam bir dünya görüşü olması, bunun içinde Türkiye'yi sağlıklı bir şekilde konumlandırması ve rakipleri de dünya arenasına göre değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

YABANCI VE TÜRK YÖNETİCİLER

Yabancı ve Türk yöneticiler şeklinde bir ayrım yapmanın yanıltıcı olabileceğini ifade eden Bozer, fakat yine de Türk yöneticilerin son yıllardaki ekonomik koşullar ve kültürel geçmişten kaynaklanan bir takım özellikleri olduğunu belirtti. Bozer, "Tabii ki kültürümüzden gelen ve Türkiye'deki iş hayatının yöneticilere kazandırdığı belli özellikler olabiliyor. Enflasyonist ve değişken ortamlarda sürdürülebilir ve sağlıklı büyümeyi sağlamak, daha istikrarlı ortamlarda aynı şeyi yapmaya nazaran daha karmaşık

bir yönetim gerektiriyor. Bu süreç insana daha hızlı karar alma, risk alabilme, esnek olma ve çevreyi iyi gözleyebilme gibi becerileri öğretiyor. Bunun yanında kültürümüzün bizlere kazandırdığı özellikler de var. Belki de en önemlisi de çalıştığımız insana sadece 'bizimle iş yapan bir araç' olarak değil de, bir insan olarak yaklaşabilmemiz. Türkiye'deki çalışma tecrübelerini anlatan birçok kişinin söylediklerini düşündüğümde bu sonucu çıkartıyorum" şeklinde konuştu.

(ERÖ-ERÖ-OK-E)

Haberler