Dünya Çevre Günü

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Bölüm Başkanı Halil Kumbur, dünya kenti Mersin'in ancak yaşanılabilir bir çevreyle mümkün olacağını belirtti.

'Dünya Çevre Günü' dolayısıyla yazılı açıklama yapan Kumbur, Mersin'de çevre açısından öne çıkan, çoğu çözüme kavuşturulamayan ve en çok tartışılan konuları değerlendirdi. "1/100000 ölçekli Mersin-Karaman Çevre Düzeni Planı, içme-kullanma suyu, sulama suyu ihtiyaçları, atık su sorunları, Mersin atık su arıtma tesisi, Mersin'nin çöp sorunu, Tarsus tehlikeli atık bertaraf tesisi, nükleer santralin Akkuyu'ya yapılıp yapılmayacağı, balık çiftlikleri, Mavi Tünel Projesi, Karaduvar'daki çevre sorunları, Kromsan atıkları, cep telefonları ve baz istasyonları, Ris 33 Mersin Projesi, küresel ısınma ve Mersin'e yansımaları, tarım sektörünün sorunları, çevre projelerinin finans sorunlarının çözümlenebilmesi" konularını ele alan Kumbur, bu konuların çözüme kavuşturulabilmesi için birçok toplantının yapıldığını, ortaya çıkan sonuçların somut olarak uygulanamadığını belirtti. Çevre projelerinin önemli bileşenleri ekolojik, teknolojik, ekonomik, politik, katılımcılık olarak özetleyen Kumbur, çevre projelerinin hayata geçirilmesinde devletin ve özel sektör yetkililerinin bilerek veya bilmeyerek projeden hizmet alacak halkın, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının proje hakkındaki görüş ve katılımının sürekli ihmal edildiğini kaydetti.

Mersin'in tarımı, ticareti, sanayi, turizmi, ulaşımı, serbest bölgesi ve limanı ile Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun önemli bir ticaret merkezi olduğuna dikkat çeken Kumbur, gerekli plan ve programların, projelerin yeteri kadar bölgede, kentte tartışılmadığı için başlamadan düşünce-proje aşamasında sorunlarla karşılaştığını söyledi.

Kumbur, Mersin'de yer elen çevre sorunlarını ise şöyle sıraladı; "Mersin'de su ve deniz kirliliği artmıştır. Kent merkezinden günde yaklaşık 200 bin metre küp atık su yeterli arıtım yapılmadan Akdeniz ve çevre sularına verilmektedir. Sularımızın kalitesi bozulmuştur. Toprak kirliliği artmıştır. Katı atık sorunları artarak etkisini sürdürmektedir. 70 belediyemizin hiçbirinde düzenli katı atık bertaraf tesisi yoktur. Günde bin 500-2 bin ton katı atık orman ve hazine arazilerine gelişigüzel dökülmektedir. Özellikle kent merkezinde günlük yaklaşık bin ton çöp, Toroslar beldesi sınırları içerisinde vahşi olarak depolanmakta ve burada yaşayan 200-250 bin kişi katı atık, sızıntı suyu, toksik madde ve gazlardan etkilenmektedir. "Kaliteli su temini, sulama suyu, alt yapı, kanalizasyon, atıksu, katı atık-çöp, toprak kirliliği, hava kirliliği, görüntü-gürültü kirliliği, çarpık yapılaşma, tarım ilaçları- gübre (pestisit) kullanımı, sinekle mücadele, erozyon, gibi önemli çevre sorunlarımız bulunmaktadır." Kumbur, belediyelerin büyük çoğunluğunda kaliteli su temini ve şebeke hatlarında yüzde 60-65 oranında su kaçakları ile ilgili sorunların yaşanmakta olduğunu ifade ederek, yıllık 7.3 milyar metreküp su potansiyelinin bulunmasına rağmen Mersin-Anamur kıyı bandındaki yerleşim birimlerinin çoğunluğunun içme ve kullanma suyunu yer altı su kaynaklarından temin ettiğini, bu durumun da su kirlenmesine ve ekstra maliyete neden olduğunu kaydetti.

Mersin'de çevre sorunlarından kurtulabilmek için su havzalarının korunması, su kaçaklarının giderilmesi, kent halkına kaliteli ve ucuz su temin edilmesi gerektiğinin altını çizen Kumbur, planlı, programlı bir şekilde sorunların öncelik sırası çok iyi belirlenip, bölge halkının da desteği alınarak sorunların kısa sürede çözüme kavuşması gerektiğini belirtti.

AB uyum sürecinde Türkiye'yi en çok zorlayacak sektörlerden birisinin çevre sektörü olacağını vurgulayan Kumbur, "AB'ye uyum sürecinde çevre sektörünün maliyeti yaklaşık 70 milyar euro'dur. Kentimizin turizm, kültür, ticaret, tarım, sanayi gibi özelliklerinin ön plana çıkarılması, tanıtılması, dünya kenti Mersin olabilmesi ancak yaşanabilir temiz bir çevre ile mümkün olacaktır" dedi (MÇ-HK-Y) 04.06.2008 18:07 TSİ

Haberler