Haberler

Dha istanbul bülteni-4

İSPARK OTOPARKLARINA DEĞNEKÇİ İŞGALİİstanbul'da bazı İSPARK otoparkları 12 saat hizmet veriyor.

İSPARK OTOPARKLARINA DEĞNEKÇİ İŞGALİ


İstanbul'da bazı İSPARK otoparkları 12 saat hizmet veriyor.
İSPARK görevlileri ayrıldıktan sonra buraları değnekçi olarak bilinen kişiler işgal ediyor.
Vatandaşlar akşam ücretsiz olması gereken otoparkları işgal eden değnekçilerin tehditle para aldığını söyledi.

Haber-Kamera: Gökhan ÇELİK - Onur MERİÇ - İdris TİFTİKCİ, İSTANBUL  - İSPARK'a ait bazı otoparklar akşam saatlerinden sonra "Değnekçi" olarak adlandırılan kişiler tarafından işgal ediliyor.
İBB iştiraki olarak 2005 yılından bu yana kentin birçok noktasında bulunan İSPARK otoparkları günde 2 milyondan fazla araç sahibine hizmet veriyor. Bu otoparkların bazıları 24 saat, bazıları da 12 saat hizmet veriyor. 12 saat hizmet veren otoparklar birçoğunda mesai bitiminin ardından  'Değnekçi' olarak bilinen kişiler tarafından işgal ediliyor.

"TEHDİT EDİYORLAR"
Değnekçiler, 12 saatin ardından ücretsiz olması gereken otoparklarda sürücülerden en az 10 lira talep ediyor. Karşılığında hiçbir fiş veya fatura vermeyen değnekçilerin işgal ettiği yerlerden biri de Fatih'te, Eski Galata Köprüsü'nde bulunan İSPARK otoparkı.
Saat 08.00'den itibaren yetkili personel tarafından hizmet verilen otoparkta akşam 19.00'dan görevli kalmıyor. Havanın kararmasının ardından değnekçiler burayı işgal ediyor. Bu kişiler sürücülerden en az 10 lira talep ediyor. Araç modeli ve kişiye göre de fiyatlarda oynama yapan değnekçiler en az 4 kişilik gruplar halinde gece geç saatlere kadar bekliyor. 50 araç kapasiteli otopark sabah saat 08.00'de yetkili personelin gelmesiyle yine resmi tarifeye dönüyor. Değnekçilere para vermek zorunda kalan vatandaşlar, ücret ödemedikleri zaman tehdit edildiklerini söyledi.

İSPARK: NİTELİKSİZ İŞLETMECİLERİ EMNİYETE BİLDİRİN
İstanbul Otopark İşletmeleri Ticaret ve Anonim Şirketi'nin (İSPARK) internet sitesinde yer alan ifadede, çalışma saatleri dışında tespit edilen niteliksiz işletmecilerinin emniyet birimlerine bildirilmesi gerektiği belirtildi.  Ayrıca sitede mesai saatleri arasında İSPARK'a park edilmesi karşılığında, sürücüye fiş veya fatura verilmemesi durumunda da İstanbul Büyükşehir Belediyesi 153 Beyaz Masa'ya vatandaşlara ihbarda bulunulması istendi.

Görüntü dökümü
-----------------------------
-Vatandaşlardan para alan değnekçiler
-İSPARK'tan genel ve detaylar
-Araç kamerasından değenekçi ile yapılan pazarlık
-Muhabir anonsu
-Vatandaşlar ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

=======================


2- 590 DAİRELİ SİTEDE "İSKELELİ" YAŞAM

- HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE...

- Beylikdüzü'nde bulunan 590 daireli sitedeki binalar aylardır iskelelerle çevrili durumda.
Site sakinleri firmanın daire başı yaklaşık 6'şar bin lira aldığı ancak çalışmaları tamamlamadığını öne sürüyor.
Sitede aylardır süren iskeleli yaşam havadan da görüntülendi.

Gülseli KENARLI - Ali AKSOYER - Güven USTA / İSTANBUL, BEYLİKDÜZÜ'nde bulunan 590 daireli sitede mantolama için iskeleler kurulu olmasına rağmen, geçen yılın Haziran ayından itibaren bitmeyen çalışmalar site sakinlerini canından bezdirdi. İskeleler ile çevrili binalara girip çıkarken zorlanan site sakinleri firmanın paraları alıp  çalışmaları durdurduğunu öne sürdü.
Anlaşma yaptıkları firmaya her bir daire sahibinin 6 bin lira civarında para ödediğini belirten bazı site sakinleri, firmanın kurduğu iskeleleri bırakarak çalışma yapmadığını, iflas ettiğini öne sürdü. Mantolaması biten bazı binalarda oturanlar ise küf ve akıntıdan şikayetçi. Paralarını ödedikleri halde firmanın ortada olmadığını söyleyen site sakinleri yasal yollardan hak arayışında. Yeni yönetim binalara, firmanın iflas ettiğini belirterek,  "Yönetim Kurulumuz bu hususta avukatımızı hemen bilgilendirerek yasal takip işlemlerini başlatmıştır" duyurusunu astı.
Beylikdüzü'ndeki sitenin mavi, yeşil ve kırmızı olarak üç ayrı bloğunda 590 daire yer alıyor. Site sakinleri geçen yıl Aralık ayında yapılan yönetim kurulu toplantısında dış cephe kaplaması konusunda bir firmanın kendilerine tanıtıldığını belirttiler. Firma ile daha ihale bile yapılmadan site yönetiminin anlaştığını iddia eden site sakinleri, peşin olarak daire başına 6 bin lira dolayında ödeme yaptıklarını ancak firmanın doğru düzgün çalışmadığını söylediler. Firma tarafından sitede bulunan binalara geçen Haziran ayında iskeleler kuruldu ancak küçük bir bölüm kaplandıktan sonra çalışmalar durdu. Site sakinleri duruma tepki gösterdi, firma ile anlaşma yapan eski site yöneticisine de ulaşamadıklarını iddia ettiler.

FİRMANIN İFLAS ETTİĞİ DUYURULDU
Sitede bulunan binalara ise yeni yönetim astığı duyuru yazısında, firma ile görüşüldüğü, yönetim kurulu başkanının  firmanın iflas ettiği için devam etmeyeceğini söylediğine yer vererek, "Yönetim Kurulumuz bu hususta avukatımızı hemen bilgilendirerek yasal takip işlemlerini başlatmıştır. Bu hususta gelişmeler hakkında ayrıca bilgilendirme yapılacaktır" şeklinde duyuru yazısı asıldı.

FİRMA TELEFONLARINA CEVAP VEREN YOK
Binalardaki çalışmaların durduğu günden bu yana  site yöneticisinden de 2 aydır haber alınamadığını öne sürdür. Site sakinleri tarafından yeni yönetici seçilmiş durumda.  Haberin hazırlandığı saatleri kadar aradığımız dış cephe kaplaması yapan firmanın telefonlarına ise cevap veren olmadı.

"İSKELELER GEÇEN YIL HAZİRAN'DAN BERİ BURADA"
Site sakini Sedef Erener, yaşananlarla ilgili şöyle konuştu:
"2 yıl önce Aralık'ta sitemizin mantolama yapılmasına karar verildi. O zaman firma bizden 4 bin 250 lira istedi. Bir yıl erteledik. Geçen yılki yönetim kurulu toplantısında mantolama yapılmasına karar verdik. Bize firma tanıtıma geldi. Firmaya ihalenin verildiği, bize tam olarak orada açıklanmadı. Malzeme tanıtıldı, biz de 'iyi, güzel' dedik, 'mantolamayı kabul ediyoruz' dedik. Hemen firmaya verilmiş aslında. Firma buraya geldi, ödeme şekilleri kredi kartı tek çekim, kredi kartı taksiti yaptık, peşin ödeme aldı, kredi çektik bir de firmaya senet imzaladık. Fakat şimdi şirket iflas etti. Geçen yıldan bu yana doğru düzgün çalışılmıyor, iskeleler geçen yıl Haziran'dan beri burada. Bina bina geziyor iskeleler. Geçen yıl B Blok yapıldı, 1 yıl boyunca B Blok iskele ile oturdu. Kırmızı binalar bitti, mavilerden 2 bina bitti, 1 bina yarım, yeşillerinden 2 binası bitmiş durumda. Bitmiş binalardaki arkadaşlarımız küf ve akıntıdan şikayetçi. Nakit ödeyenler 6 bin 500 lira, ben taksitle ödedim 6 bin 950 lira, hala da ödüyorum."
Bir diğer site sakini Esin Atalay ise, "13 bin 500 lira peşin ödedik, 2 daire. Şikayetçiyiz, zor durumdayız. Ağaçları söktüler, yönetimden gelip bir kişi ilgilenmedi" diye konuştu. Reyhan Yağın da, "6 bin 500 lira ödeme yaptım. 590 haneli sitenin  mağdurlarından biriyim. Çok üzülüyorum bu duruma. Bizi duymalarını istiyorum" dedi. Tahsin Polat ise "Emekliyim, 'mantolama yaptıralım' dediler, millet 'tamam' dedi. Ama yapılan bir iş yok. Hep yarım yamalak, sakat işler. Sonra da şirket iflas etti yazı astı, ben inanmıyorum" şeklinde konuştu.
Çocuklar da site içerisinde bulunan oyun parkında oynayamadıklarını söylüyorlar. Selin Gümüş, artık site içerisinde oynayamadıkları için çok mutsuz olduğu söyledi.


Görüntü Dökümü:
----------------------
Havadan görüntüler
Site sakinleri
İskelelerin görüntüsü
Bina sakinlerinin görüntüsü
Binaların görüntüsü
Site sakinleri ile röportaj
Muhabir anonsu
Çocuklar ile röportaj
Detaylar

===================================

3-KARTAL'DA ŞÜPHELİ POŞET POLİSİ ALARMA GEÇİRDİ

Haber-Kamera: Murat KORKMAZ/İSTANBUL,
Kartal'da yol kenarına bırakılan sahipsiz poşet polisi alarma geçirdi. Poşetin bulunduğu cadde trafiğe kapatılırken, kontrollü olarak fünyeyle patlatılan poşetten kablo parçaları çıktı.
Olay saat 12.00 sıralarında Kartal, Yunus Mahallesi Demokrasi Caddesi'nde meydana geldi. Cadde üzerinde bırakılan sahipsiz siyah poşeti görenler şüphelenerek, polise haber verdi. İhbar üzerine olay yerine polis sevk edildi. Ekipler, güvenlik önlemleri kapsamında Demokrasi Caddesi'ni şerit çekerek, kapattı. Olay yerine Bomba İmha uzmanı istendi. Kısa süre sonra buraya gelen bomba imha uzmanı poşeti fünye ile patlattı. Poşetin içinden kablo parçaları çıktı. Ekipler daha sonra caddeyi trafiğe açtı.

Görüntü Dökümü:
-----------------
-Kapatılan cadde
-Şüpheli paket
-Bomba imha uzmanı
-Paketin patlatılması
-Caddenin trafiğe açılması
-Genel ve detaylar


===============================

4- DİNK CİNAYETİNDE DÖNEMİN İSTANBUL VALİ YARDIMCISI TANIK OLARAK İFADE VERDİ

*Dönemin Vali Yardımcısı, MİT mensuplarıyla birlikte Hrant Dink ile valilikte yapılan görüşmeyi anlattı.

Haber: Özden ATİK/İSTANBUL, DHA
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada, dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör tanık olarak dinlendi. Güngör, Hrant Dink'in öldürülmeden bir hafta önce Agos'ta yazdığı ve 2004 yılında İstanbul Valiliği'nde MİT görevlileriyle birlikte yapılan görüşmeyi anlattı. MİT'in talebi üzerine Dink ile görüşme yaptıklarını söyleyen Güngör, "Asla tehdit veya gözdağı iması bile söz konusu değildir. Görüşme, resmi nezaket çerçevesinde oldu" dedi.
Hrant Dink cinayetine ilişkin aralarında dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski müdürlerinden Ramazan Akyürek, Sabri Uzun, Engin Dinç, Trabzon İl Alay Komutanı Ali Öz'ün de bulunduğu 76 sanıklı davada, dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör tanık olarak dinlendi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek ve sanık Muharrem Demirkale'nin cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada Ali Öz ve Ahmet İlhan Güler'in aralarında bulunduğu 4 tutuksuz sanık ile sanık avukatları ve Dink ailesinin avukatları da duruşmada hazır bulundu. Duruşmada, 24 Şubat 2004'te Hrant Dink ile İstanbul Valiliği'nde görüşme yapan dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör tanık olarak dinlendi.

"DİNK'LE GÖRÜŞME MİT'İN TALEBİ ÜZERİNE OLDU"
Bursa'dan SEGBİS yoluyla duruşmaya katılan Güngör, Bursa Vali Yardımcılığı'ndan Balıkesir Vali Yardımcılığı'na atandığını ancak halen Bursa'da ikamet ettiğini belirtti. 2002-2008 yıllarında İstanbul Vali Yardımcısı olarak çalıştığını kaydeden Ergun Güngör, MİT'in talebi üzerine Hrant Dink ile görüşme gerçekleştiğini anlattı. Güngör, "Ocak 2004'te Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan'ın Ermeni okullarının hedef gösterildiği gerekçesiyle müracaat etmesi üzerine, bir şahıs yakalanarak gözaltına alınmıştı. Daha sonra Agos'ta Dink tarafından Sabiha Gökçen'in Ermeni asıllı olduğuna dair yazılan yazı toplumda infial yaratmıştı. Bu gelişmeler üzerine istihbarat biriminin talebiyle bu konuda oluşan hassasiyeti konuşmak üzere görüşme oldu" dedi.

"TEHDİT VEYA GÖZDAĞI İMASI BİLE SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Azınlıklardan sorumlu vali yardımcısı olması sebebiyle görüşmenin kendi odasında yapılmasının talep edildiğini ifade eden Güngör, "MİT görevlileri Özel Yılmaz ve Handan Selçuk talep edince ben de valinin izni ve talimatı olmadan bu görüşmenin olamayacağını söyledim. Valinin 'olur' vermesiyle bu görüşme gerçekleşti. Hrant Dink'i telefonla aradım. Habere konu bilgi ve belgeleri görmek istediğimizi belirttim ve davet ettim. Bu arada istihbarat görevlilerine, 'Sizi ne diye tanıtayım?' dedim. 'Arkadaş veya yakınım olduklarını söylememi istediler. Hrant Dink geldiğinde, Özel Bey ve Handan Hanım da içerdeydiler. Dink'e, akrabalarımın da olduğunu sakıncası olup olmadığını sordum. Sakınca olmadığını söyledi. Sabiha Gökçen haberlerinin kamuoyunda infial yarattığını söyledim. Ermeni cemaaat ve kurumlarını yönelik tehdit oluşturabileceğini söyledim. Hrant Dink de daha sonra yazısında bu görüşmeyi yazdı. Aynen yazdığı gibi bir görüşme oldu. Yazısında benim nezaketli üslubumu dile getirdi. Asla tehdit veya gözdağı iması bile söz konusu değildir. Konuştuk. Habere ilişkin evrakları bıraktı ve gitti. Evrakları MİT görevlileri aldılar. Bilgi ve hassasiyet paylaşımında bulunuldu. Bu görüşme öldürülmeden 2 yıl 11 ay önce oldu. Ancak Dink, görüşmeyle ilgili yazıyı bir hafta önce yazdığı için kamuoyunda Dink'in tehdit edildiği şeklinde algı oldu. Bunlar bizi zor duruma soktu. Görüşme, resmi nezaket çerçevesinde oldu" diye konuştu. Ergun Güngör, vali yardımcısı olarak herhangi bir kişinin koruma olarak görevlendirmekte yetkili olmadığını da ifade etti. Güngör, mahkeme başkanının "Görüşmede Dink'in hedef olabileceği söylendi mi?" şeklindeki sorusuna "Hayır. Ermeni cemaatine yönelik hassasiyet oluşabileceği, kitlesel tepkilerin önlenmesi amacıyla Dink'in yazılarına dikkat etmesi şeklindeydi" diye cevap verdi.

"NEDEN AKRABA DİYE TANITILDILAR?"
Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu da "MİT mensuplarının neden akraba olarak tanıtıldığı" sorusu üzerine Ergun Güngör, "Ben 'ne diye tanıtayım', deyince 'Onlar arkadaş veya yakınım' deyince o an 'akrabalarım' dedim. Neden bu şekilde dediklerine yönelik açıklamada bulunmadılar. Ben de sormadım. Bilemiyorum. MİT Yasası'nın kendine has özellikler var. Biz ev sahipliği yaptık. Hrant Dink de kimliklerini sormadı, nezaketli bir görüşme oldu" diye cevap verdi. Ergun Güngör'ün ifadesinin tamamlamasının ardından duruşmaya ara verildi.

Görüntü Dökümü
-ARŞİV

==================================

5- AK PARTİ İL BAŞKANI BAYRAM ŞENOCAK İBB ÖNÜNDE EYLEM YAPAN İŞÇİLERE DESTEK

Haber: Mehmet DEMİRKAYA-İSTANBUL DHA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) işten çıkarılan işçilerin eylemi devam ediyor. Ak Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, İBB binası önündeki işçileri ziyaret etti.
Şenocak ve Göksu bir süre işçilerle sohbet etti. Bu sırada işten çıkarılan işçilerden Hasan Zengin baygınlık geçirdi. Arkadaşları tarafından ilk müdahalesi yapılan Zengin hastaneye kaldırıldı. İşçilerle görüştükten sonra gazetecilere açıklama yapan Şenocak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslendi.
Kılıçdaroğlu'nun durumu gözden geçirmesi gerektiğini belirten Şenocak, "Seçim öncesinde vermiş olduğu namus ve şeref sözünün ne kadar değer taşıdığını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Buradaki mağdur olan kardeşlerimizin de sesini duymasını istiyoruz. Burada bir çok kardeşimizin hayalleri var. Okullar açılacak. Doğum yapacak kardeşlerimiz var. Hastası olan kardeşlerimiz var. Bu arkadaşların yarınlarla ilgili hedeflerini, hayallerini suiistimal edemeyiz. Bir çırpıda bir mesajla beraber insanların geleceğine ipotek koyup kıyım yapamayız. Yapmamalılar. Biz diyoruz ki verdiğiniz sözleri yerine getirin ve biz de AK Parti grubumuzla beraber bu sürecin yakinen takipçisi olacağımızı ve mağdur olan kardeşlerimizin hem hukuki hem  de insani noktada bu arkadaşlarımızın yanında olacağımızı özellikle belirtmek istiyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-İşçilerden görüntü
-Slogan atanlar
-Bayılan işçi
-Arkadaşlarının müdahalesi
-Şenocak'ın açıklaması
-Detaylar

======================================

6- VEFAT EDEN HAKİM İÇİN BAKIRKÖY ADLİYESİ'NDE TÖREN

Haber: Ruken KADIOĞLU/ İstanbul, DHA
Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Bakırköy Adliyesi 20. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Ayşenur Özmen için Bakırköy Adliyesi'nde tören düzenlendi.
Bakırköy Adliyesi 20. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Ayşenur Özmen kanser tedavisi gördüğü hastanede bu sabah hayatını kaybetti. Özmen için Bakırköy Adliyesi'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Sırrı Topluyıldız, Özmen'in ailesi ve mesai arkadaşları katıldı. Törende hakim Ayşenur Özmen'in annesi Nazmiye Özmen gözyaşlarına hakim olamadı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Topluyıldız, " Ayşenur, çok iyi bir insandı. Benim arkadaşımdı. Herkese, tüm yargı camiasına baş sağlığı diliyorum " dedi.
Ayşenur Özmen'in arkadaşı hakim Serap Nebioğlu, " Bize 30 Ekim'de haber verdi kolon kanseri olduğunu, geç kalmış. 10 ayda da kaybettik arkadaşımızı. Bugün sabaha karşı vefat etti. Doktora gittiğinde 4. evreymiş zaten, metastaz yapmış. Bir tek kızı var, kızı da 3 yıllık avukat ama son bir yıldır annesinin yanında olduğu için görevini yapamadı. Çok özel çok güzel biriydi. Kimseyi kırmaz, kimseyi incitmezdi. O kadar kibar ve güzel bir insandı. Söylenecek çok şey var. Çok özel, çok güzel, melek gibi bir insandı. Ben inanıyorum Allah'ım onu sevdi ve yanına aldı. " şeklinde konuştu.
Ayşenur Özmen'in cenazesi yarın İzmir Kemalpaşa'da düzenlenecek cenaze törenin  ardından toprağa verilecek.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Cenaze töreninden görüntü
-Ölen hakim Ayşenur Özmen'in annesinden görüntü
-Ölen Hakimin arkadaşı Serap Nebioğlu'nun konuşmasından görüntü
-Başsavcı Sırrı Topluyıldız'ın taziye görüntüsü
-Genel ve detaylar

==========================================


7- MALULEN EMEKLİ HASTAYA "ÇALIŞABİLİR" RAPORU ŞOKU... 9 AYDIR MAAŞ ALAMIYOR

Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK / İSTANBUL, ÇEKMEKÖY'de 4 yıl önce KOAH hastalığı nedeniyle malulen emekli olan Mehmet Ulaş'ın, bir devlet hastanesinden çalışma gücünün yüzde 60'ını kaybetmediğine yönelik "çalışabilir" anlamına gelen rapor verilmesi üzerine 9 ay önce emekli maaşı kesildi. Yaptığı itiraz üzerine yeniden sağlık kontrolünden geçirilen Ulaş için bir hastaneden yüzde 84, bir başka hastaneden de yüzde 82 "çalışamaz" raporu verildi. Maddi zorluklar yaşayan Ulaş, emekli maaşının yeniden bağlanmasını bekliyor.

7 ÇOCUK BABASI
Çekmeköy'de eşiyle birlikte yaşayan 66 yaşındaki Mehmet Ulaş, 4 yıl önce KOAH hastalığı nedeniyle malulen emekli oldu. 9 ay önce maluliyet tespiti için yeniden sağlık kontrolüne girmesi istenen Ulaş'a bir devlet hastanesi tarafından "çalışabilir" raporu verildi. Rapor Kocaeli Sosyal Güvenlik Kurumu'na gitti. 15 Mart 2019'da Kocaeli SGK'dan gelen yazıda Mehmet Ulaş hakkında düzenlenen rapor ve dayanağı belgelerin incelendiği, sağlık kurulunun Ulaş'ın çalışma gücünün yüzde 60'ını kaybetmediğine karara verildiği yazıldı  Rapor üzerine emekli maaşı kesilen 7 çocuk babası Mehmet Ulaş, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na yaptığı itirazlar sonrası iki ayrı devlet hastanesinden yeniden sağlık raporu aldı. KOAH hastalığının yanı sıra uyku apnesi, şeker, venöz yetersizlik ve kalp rahatsızlığı bulunan Ulaş'a iki ayrı hastanede yapılan sağlık kontrolleri sonucunda yüzde 84 ve yüzde 82 oranında  engelli olduğu  raporu verildi. Solunum cihazlarına bağlı olarak yaşayan Mehmet Ulaş, yeniden emekli maaşı bağlanmasını bekliyor. Maddi zorluk yaşayan çifte Çekmeköy Belediyesi tarafından yardım ediliyor.

"9 AYDIR AÇ, SUSUZ GEÇİNİYORUZ"
66 yaşındaki Mehmet Ulaş, "2018'in sonuncu ayında aylığımı kesmişler. Beni hastaneye gönderdiler, bana 'iş görür raporu' vermişler. Fakat ben buna itiraz ettim. Sağlık Bakanlığı'na,İlçe Sağlık Kurulu'na müracaat ettim. Onlar beni GATA Hastanesi'ne gönderdi. Şimdiki Sultan Abdülhamit Han Hastanesi. Orada yüzde 84 rapor aldım. Beni bir de Ümraniye hakem hastanesine gönderdiler. Orada da yüzde 82 rapor aldım. Hala da aylığımı vermiyorlar. 9 aydır aylığım yok. Aç susuz geçiniyoruz. Allah razı olsun bizim belediye bana bir ekmek parası veriyor. Bazen kuru gıda, temizlik malzemesi veriyor" dedi.

"EŞİM DIŞARI ADIM BİLE ATAMIYOR"
Mehmet Ulaş'ın eşi Fincan Ulaş da "Eşimin 9 aydan beri maaşı kesildi. Çok zor durumdayız. İki tane raporumuz var. Birini Sultan Abdülhamit Han Hastanesi'nden aldık. Sonra yine Ümraniye'deki hakem hastanesinden aldık. Kabul etmediler. Biz devletimizden yardım eli uzatmasını bekliyoruz. Çok mağdur durumdayız. Eşim dışarı adım bile atamıyor. KOAH hastası, sürekli makinalarla yaşıyor. Belediyemizin sayesinde ayakta duruyoruz. Allah razı olsun belediyemizden" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------------
-Muhabir anons
-Mehmet Ulaş ile röp.
-Fincan Ulaş ile röp.
-Mehmet Ulaş'ın bağlı olduğu solunum makinesi
-Ulaş çiftinin yaşadığı ev
-Genel ve detay

=======================================

8 - D-100 KARAYOLUNDA KAZA: MOTOSİKLETLİ TRAFİK POLİSİ YARALANDI

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-Çağrı ÇALIŞKAN 7 İSTANBUL DHA
Kadıköy D-100 Karayolu'nda seyir halinde ilerleyen motosikletli trafik polisi, aniden açılan önündeki aracın kapısına çarparak dengesini kaybetti. Yolun solundaki duvara çarpan motosikletli polis, başka bir otomobile de yan taraftan çarparak durabildi. Kazada hafif şekilde yaralanan polis memuru ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Kaza, saat 15.00 sıralarında Bostancı Ankara istikametinde meydan geldi. İddialara göre, trafiğin ilerlediği sırada sol şeritte seyreden İranlı Majid İzadi yönetimindeki İran plakalı aracın aniden kapısı açıldı. Kapının açılmasıyla arkadan gelen motosikletli trafik polisi, 2 İranlının bulunduğu aracın kapısına çarptı. Dengesi bozulan motosikletli trafik polisi, önce yolun en solundaki duvara, ardından da Emre Tohumcu idaresindeki 34 PS 39 53 plakalı otomobile çarptı. Yola devrilen motosikletteki polis memuru, kazanın etkisiyle yaralandı. Fatih Sultan Mehmet Eğitim Araştırma Hastanesi'nin hemen karşısında meydana gelen kazada yaralanan polis memuru için olay yerine ambulans sevk edildi. Bu sırada polis ekipleri de D100 Karayolu üzerinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Yaralı polis memuru sedyeyle ambulansa alınarak Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Polisin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.
Kazaya karışan sürücüler ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Araç sürücüsü Emre Tohumcu, "Aynama baktım, arkadaki araç kapısını açtı. Polis arkadaş kapıya çarpınca duvara çarptı. Oradan bana doğru geliyordu, ben de durakladım. Gelip bana çarptı" dedi.

Görüntü Dökümü:
---------------
-Kazaya karışan araçların görüntüsü
-Kazaya karışan polis motosikleti
-Sürücü ile röp
-Polis ekiplerinden görüntü
-Trafikten görüntü
-Genel ve detay görüntüler


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Hrant Dink İstanbul DHA Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title