CHP Lideri Baykal'dan Seçim Değerlendirmesi...(2)

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, istifa etmemesinin parti ve kendisinin itibarını zedeleyip zedelemeyeceği yönündeki bir soruya "Ben Türkiye'nin en güvenilir siyasetçilerinden biri olduğumu biliyorum. Halkımı hiç yanıltmadım. CHP de ben de güvenilirim" yanıtını verdi.

CHP Genel Merkez Binası'nda bir basın toplantısı düzenleyerek seçim sonuçlarını değerlendiren Baykal, CHP'nin yeniden yapılandırmaya gideceğini ve bunun için parti örgütlerinden rapor alacaklarını belirtti. CHP'nin bugüne kadar doğru ve etkin bir politika yaptığını, bunu bundan sonrada da sürdürüleceğini kaydeden Baykal, oylarını 1 milyon 200 bin civarında artırdıklarını ve tüm oyların kendileri için büyük önemi ve kıymeti olduğunu ifade etti. Bu oylarla halkın verdiği mesaja da sahip çıkacaklarını

belirten Baykal, önümüzdeki dönemde de uzlaşma, işbirliği ve diyaloga açık olmayı sürdüreceklerini belirtti. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Baykal, daha önce ifade ettiği 'Cumhuriyetin kazanımları tehlike ve tehdit altındadır' tezinin AK Parti'nin aldığı oy oranı çerçevesinde halk tarafından çürütülüp çürütülmediğinin sorulması üzerine şunları kaydetti: "Seçim sonuçlarının elbette bir anlamı vardır. Herkes kendi değerlendirmeleri doğrultusunda davranışını ortaya koyar. Ancak seçim sonucu,

Türkiye'de cumhuriyete yönelik bir tehdidin olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Bu tehdit daha önce olmuştur, bundan sonra da olacağından kimsenin kuşkusu yoktur. Türkiye'nin Müslüman ve laik bir devlet olma kimliği ile ilgili içeriden ve dışarıdan arayışlar vardır. Olmaya da devam ediyor. Biz görevimizi yapmaya devam edeceğiz."

Parlamentoya giren DTP destekli bağımsız milletvekilleri ile diyaloga girip girmeyeceklerinin sorulması üzerine ise Baykal, "Bizim bağımsızlarla ilgili anlayışımız ortadadır. Etnik ayrımcılık temelinde siyaset yapılmasını sakıncalı buluyoruz. Terör karşısında davranışlarını inandırıcı olarak ortaya koymalıdırlar. Vatandaşın bu konuda haklı kaygıları vardır" dedi.

Zülfü Livaneli'nin köşe yazısında, kendisinin, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın parlamentoda yer alması ile ilgili sözlerine yönelik iddialarının hatırlatılması üzerine Baykal, bunun gerçek dışı olduğunu söyledi. Kendisine karşı çıkanlar olsa da Erdoğan'ın parlamentoya girmesine, demokrasi anlayışı gereği destek verdiğini kaydeden Baykal, "Kimseye süreli olarak hak verilmez. '2 ay sonra batar, perişan olur' diye bu hakkı vermedik. '2 ay sonra çözülürler, dağılırlar' fikrini hiç benimsemedim. Bu yapay ve

haksız bir değerlendirmedir" diye konuştu.

Partinin yeniden yapılanması çerçevesinde siyasi söylemini değiştirip değiştirmeyeceğinin sorulması üzerine Baykal, "CHP'nin siyasal söyleminin içeriğini değiştirme konusunda bir arayış içinde değiliz" dedi. Başbakan Erdoğan'ın ziyaret edip etmeyeceğinin sorulması üzerine ise Baykal, parlamento oluştuktan sonra siyasi bir trafiğin başlayacağını söyledi. Başbakan'ın kendisini dün telefonla aradığını ve seçim sonrası için iyi niyetlerini dile getirdiğini belirten Baykal, kendisinin de Erdoğan'ı kutladığını

dile getirdi. Erdoğan'ın CHP'yi ziyaret etmek istediğini söylediğini de bildiren Baykal, kendisinin de bundan memnun olduğunu söylediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanının Meclis dışından bir isim olması yönündeki düşüncelerinin hatırlatılması üzerine Baykal, cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmesi fikrini koruduklarını, seçilecek cumhurbaşkanının Anayasa'nın özüne içtenlikle sahip çıkan birisi olması gerektiğini kaydetti. Baykal, 'Cumhurbaşkanlığı seçimi oturumuna katılacak mısınız?' şeklindeki soruya ise, "Adayları görmeden peşin birşey söyleyemem" yanıtını verdi. Bir kurultayla güven tazeleme ihtiyacı hissedip hissetmediğinin sorulması üzerine Baykal,

"Hayır buna ihtiyaç hissetmiyorum" dedi. Seçimi kazanamaması durumunda Rodos'a kadar yüzeceği sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Baykal, bu şakanın bu kadar ciddiye alınmasının siyasetin mizaha ne kadar çok ihtiyaç duyulduğunu gösterdiğini belirterek, bunun sorulmasını da gülümsemeyle karşıladığını söyledi.

"TÜRKİYE'NİN EN GÜVENİLİR SİYASETÇİLERİNDENİM"

Baykal, "İstifa etmemeniz sizin ve CHP'nin itibarını kaybettirebilir mi?' sekindeki bir soruya ise, "Ben Türkiye'nin en güvenilir siyasetçilerinden biri olduğumu biliyorum. Halkımı hiç yanıltmadım. CHP de ben de güvenilirim" yanıtını verdi. İktidara gelemeyen herkesin istifa etmesinin söz konusu olmadığını belirten Baykal, "CHP'yi ilk açtıklarında yüzde 4.7 oy aldıklarını daha sonra bunu 10.7'ye çıkardıklarını söyledi. Çok iyi bir görev yaptıklarını söyleyen Baykal, 99 seçimlerinde istifa ettiğini ama

1.5 yıl sonra partisinin başarılı olamayıp kendisini yeniden göreve çağırdığını anlattı. 2002 seçimlerinde oylarının 19.4'e geldiğini ve yine kendisine 'bırak' diyenler olduğunu ifade eden Baykal, "Ama biz partimizi inşa etmeye çalışıyoruz. Biz hazıra konma peşinde değiliz. Biz Türkiye'nin CHP gibi bir partiye sahip olması için çalışıyoruz. CHP 2007'de yüzde 20 platosunu sahiplenmiştir. Oy oranı 1.5 puan artmıştır. Hedef bu seçimde gerçekleşmemiştir, ama bu CHP'nin iddiasını kaybettiği, başarısız olduğu

anlamına gelmez. Merkez sağ partilerde bırakanlar oldu. Şimdi o partilerin ne durumda olduğunu görüyoruz. CHP bir temel kurum olarak ortaya çıkmıştır ve bu seçimlerde de bunu kanıtlamıştır" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Baykal, CHP'nin eksiklerini tartışacağını ama gelişerek yola devam edeceğini dile getirdi. Baykal bir soru üzerine, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'le de bir telefon görüşmesi yaptığını, seçim sonucuyla ilgili ilk değerlendirmeleri yaptıklarını kaydetti. Baykal, Süleyman Demirel'in de nezaketle kendisini arayarak düşüncelerini ifade ettiğini söyledi. AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayının yine Abdullah Gül olması durumunda tutumunun ne olacağının sorulması üzerine Baykal, "Sayın Erdoğan bizi bir ziyaret etsin.

Birbirimizi anlayalım" dedi.

(MÜG-MAY-NÇ-Y)

Haberler