Haberler

Başbakan Erdoğan: Önce Türkiye'deki 5 Bin Teröristi Halletmek Lazım

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak'ta 500, Türkiye'deki Dağlarda İse 5 Bin Terörist Olduğunu Belirterek, "Türkiye'deki 5 Bin Terörist ile İlgili Mücadele Bitti mi, Yani Bu Halledildi mi, Kuzey Irak'taki 500 Kişi ile Uğraşma Safahatine Gelinecek" Dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak'a yapılması gündemde olan operasyonla ilgili olarak, "Kuzey Irak'ta 500 tane terörist var. Türkiye'de dağlarda 5 bin terörist var. Türkiye'deki 5 bin terörist ile ilgili mücadele bitti mi, yani bu halledildi mi, Kuzey Irak'taki 500 kişi ile uğraşma safahatine gelinecek" dedi.

Başbakan Erdoğan, AKP'nin yeni genel merkezini basın mensuplarına tanıtımı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan önce bazı gazetelerin ve televizyonların Ankara temsilcilerine binayı gezdirerek bilgi verdi. Bu sırada Başbakan Erdoğan, gündeme ilişkin soruları da yanıtladı.

Şehit cenazelerinde yaşanan protestolarla ilgili olarak sorulan bir soru üzerine Erdoğan, "Bu terbiyesizliği yapmış olanlar ne İslami görevi ne insani görevi yapmak için geliyor. Tamamen bunların dışında bir görevlendirmeyle oraya geliyorlar. Bu tabii cenaze adabına ters, şehide de saygısızca bir hareket" şeklinde konuştu. 'Görevlendirmenin' siyasi anlamda bir görevlendirme olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Hangi partiyi suçladığı" şeklindeki soruyu da "Onları artık halkımız gayet güzel bir şekilde takdir eder. Herhalde işaretlerinden ne olduğu anlaşılıyor. Belli bir parti değil, belli partiler, yani bir tane parti yok, birkaç parti" şeklinde yanıtladı. AKP örgütünü bir yere çekilmek istendiğini kaydeden Erdoğan, bunu istemediklerini belirtti.

PROTESTOLARA İNCELEME BAŞLATILDI

Erdoğan daha sonra gazetecilere bir resepsiyon verdi. Burada da soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın şehit cenazesinde yaşadığı protesto edilerek hükümetin göreve çağrılmasını nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soru üzerine "Konuyla ilgili kamera görüntülerinden, İçişleri Bakanlığı takibini yapıyor, yapacak. Bunların içinde herhalde 'katil iktidar' diye bağıranların bir faturası olacak. Bu ülkeyi tüm fedakarlığıyla gece gündüz demeden yönetmeye çalışan bir iktidara, kimsenin kalkıp da 'katil' demeye hakkı olamaz. Ve bu basite indirgenemez" dedi.

"KUTSAL MEKANIN EDEBİNE UYMAK LAZIM"

Şehit cenazelerindeki protestolarının "kutsal mekanın edebine ve adabına uymadığını" belirten Erdoğan, "Bu konuda İçişleri Bakanlığımız gerekli takipleri yapıyor. Bunların içinde çok farklı siyasi partilerin mensupları çıkabileceği gibi çok farklı örgütlerin mensupları da şu anda bize gelen bilgiler arasında. Bunları İçişleri Bakanlığı çalışmalarını yaptıktan sonra gerekli olan yargı makamına da sevkini yapacaktır. Biz bu işin takibini bu şekilde yapıyoruz, yapacağız" şeklinde konuştu.

"ÖNCE 5 BİN TERÖRİSTİ BİTİRMEMİZ LAZIM"

Erdoğan, Kuzey Irak konusunda da şu değerlendirmeyi yaptı:

"Biz Kuzey Irak ile ilgili düşüncelerimizi bugüne kadar hep söyledik. Bu konuşulmaz, bu konuyla ilgili yapılması gereken bir şey varsa bunlar yapılır. Bakınız her zaman gelen rakamlar var. Ne deniyor, Kuzey Irak'ta 500 tane terörist var. Ne deniyor? Türkiye'de dağlarda 5 bin terörist var. Türkiye'deki 5 bin terörist ile ilgili mücadele bitti mi, yani bu halledildi mi Kuzey Irak'taki 500 kişi ile uğraşma safahatine gelinecek"

1 Mart tezkeresini anımsatan Başbakan Erdoğan, "O gün 'hayır' diyenler, şimdi Kuzey Irak ile ilgili sürekli bir şeyler söylüyorlar. Tabii bunun bir defa hesabını çok iyi yapacak olan bizim kurumlarımız, kuruluşlarımız bellidir."

Genelkurmay Başkanı ile görüşmüyormuş gibi bir hava yaratıldığını ifade eden Başbakan bunun doğru olmadığını belirterek Genelkurmay Başkanı Or. Büyükanıt ile telefonda görüştüklerini, bir araya gelme ihtiyacı olduğunda da bir araya geldiklerini söyledi. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le de rutin görüşmeleri mümkün olduğunca yapmaya çalıştığını kaydetti.

"DAVUL ZURNAYLA OPERASYON OLMAZ"

Erdoğan, konuşmasının ilerleyen bölümünde bir gazetecinin "Türkiye'de 5 bin teröristin bulunduğunu söylediniz. Bu halledilmiyorsa sorumlusu kimdir" şeklindeki sorusuna da şöyle yanıt verdi:

"Bunlar hep beraber düşünülmesi gereken şeyler ama öncelikler noktasında bu işin biliyorsunuz şüphesiz siyasi irade olarak bizler nihai kararını veririz. Ama bu nihai karara gelirken de bizim istişari organlarımız var, değil mi? Bu nedir? Bu güvenlik güçlerimizdir. Bu noktada belli birikimleri olan akademisyenler olabilir. Bu konuda tecrübeleri yüklenmiş olan insanlar olabilir, danışmanlar olarak söylüyorum. Tüm bunlarla görüşerek bundan sonra nihai kararı oluştururuz ve olgunlaştırırız, veririz. Buna yönelik olarak içerde verilmiş olan bir çok kararlarımız ve talimatlarımız var. İçeriye yönelik olarak söylüyorum ama diğeri ile alakalı böyle bir şeyi yapmak, yapmamak noktasında, ha işte 1 Mart'ı yaşadınız ve o zaman atılması gereken adımla ilgili düşüncemiz bizim bellidir, belliydi. Ha şu anda da bunlar oturulur, konuşulur böyle bir şey gerekliyse davul, zurnayla ilan edilmez. Ben bu noktada basınımızdan çok yardım istiyorum. Hassasiyet istiyorum. Yani her gün gündemde bunu tutmak bir defa Irak'la olan münasebetlerimizi ciddi manada etkileyebilir. Bizim Irak'la birçok şeylerimizi belki önümüzdeki gün veya haftalarda Sayın Maliki'yi de çağırmak suretiyle, davet etmek suretiyle eğer gelmeleri halinde burada kendileriyle de bu konuları oturup görüşürüz, konuşuruz. Bütün mesele bu işlerin hepsini bizim masada oturarak konuşarak çözme yolunu aramaktır. Bu diğer konuşulan şeyler en son düşünülecek, en son yapılacak işlerdir."

AÇIKLAMA TOPLANTININ ARDINDAN

Genelkurmkay Başkanı Org. Büyükanıt ile bugün bir değerlendirme toplantısı yapacağını anımsatan Başbakan Erdoğan, toplantının ardından bir açıklamadu bulunulacağını söyledi. Erdoğan, sınır ötesi operasyonla ilgili görüşünü şöyle yineledi:

"Sınır ötesi harekat diye sürekli gündemde tutulan şeyler var ya bunlar böyle sürekli konuşularak 'şu zaman mı olacak, bu zaman mı olacak' diye. Böyle şeyler zaten yapılır ama bunlar böyle davul, zurna ile olmaz."

"EMEKLİ GENERALLER SAYGI SINIRINI AŞIYOR"

Eroğan, TSK'nın komuta kademesiyle terörle mücadele konusunda görüşüldüğünü ifade ederek, şunları söyledi:

"Terörün tanımındaki, içeriğindeki sıkıntı maalesef hepimizi üzmektedir. Burada yapılması gereken de sivil toplum örgütleri olsun, siyasi partiler olsun bizler olalım hep beraber bir ulusal ortak platform oluşturmamız lazım. Yani şehitlerimizi bir siyasi rant aracı olarak kullanmamamız lazım. Bu konudaki hassasiyet çok önemli. Ama bakıyorsunuz, yani birçok şeyler hele hele şunu açıkça söylüyorum bazı emekli generaller, paşalar televizyon televizyon dolaşıp hükümete karşı adeta böyle saygı sınırlarını aşan ifadeler kullanmak suretiyle toplumda sanki bir psikolojik olumsuz hava oluşturmanın gayreti içine

giriyorlar, bunlar hoş şeyler değil."

"TÜSİAD YANLIŞ DEMİŞ"

Terörle mücadelenin sadece güvenlik sorununa indirgenemeyeceğini, piyasalarında dikkate alınması gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin TÜSİAD'dan gelen "bizim için güvenlik ekonomiden daha önemli" yönündeki ifadelerin hatırlatması üzerine şöyle konuştu:

"Dediyse yanlış demiş. Yani bunların hepsi birbiriyle ilgili konular, birbirinden ayıramazsınız. Bugün güvenliğini sağlayacaksanız, ekonomik gücünüzün olması lazım. Bu ekonomik gücünüz yoksa yarın bu güvenliği de sağlayamazsınız. Tabii ki güvenliğiniz olacak, ekonomi de. Bunlar hep birbirinden ayrılmazlar. Dolayısıyla birini tercih edeyim, diğerini etmeyeyim, böyle şeyler olmaz ve bunlar yanlış yaklaşımlardır."

"CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ MEÇHUL"

Başbakan Erdoğan, DP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın "Genelkurmay Başkanlığı'nın 27 Nisan bildirisinden daha önceden haberim olsaydı Köşk oylaması için genel kurul toplantısına katılırdım" şeklindeki sözlerini de değerlendirdi.

Erdoğan konuyla ilgili olarak, "Bildiri yayınlanmış, her şey bitmiş. Zaten Sayın Mehmet Ağar'ın iki arkadaşı geldi, acaba onların neden haberi vardı da onlar geldi? Gelmeyen Sayın Ağar ile bir arkadaşıydı. İki arkadaşı geldi. Onlar neyi bilerek geldi. Sayın Ağar o dönemde Anavatan grubunu bloke etti. Onlar gelmemek suretiyle, süreç maalesef kilitlenmiş oldu. Şimdi geleceğin sorumluları var Türkiye'de. Bunları halkımız çok iyi biliyor ve halkımız sandıkta da bunun cevabını verecek. Geleceğin sorumluları nedir? Bu son 367 olayı. Tekrar söylüyorum biz Anayasa'da bir değişiklik mi yaptık ki cumhurbaşkanlığı seçimi değiştirildi. Sayın Özal, Sayın Demirel, Sayın Sezer hangi şekilde seçildiyse, biz de aynı şekilde seçiyorduk, aynı Anayasa ile seçiyorduk ama şimdi bu döneme gelince olay, hemen farklılaştı. Bu nedir? Bu bir tıkanmaya gidiştir. Şu anda önümüzde Cumhurbaşkanı seçimi maalesef bu sıkıntılar içinde, şu anda bir meçhuldür. Henüz ne olacağı belli değildir. Temenni ederiz ki ülkemiz bunun da bedelini ağır ödemesin." dedi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Anayasa değişikliği paketini henüz imzalamadığını belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanı'ndan beklentiniz nedir?" sorusun üzerine "Cumhurbaşkanımız 15 günlük yetkisini kullanıyor. Biliyorsunuz 15 gün onu bekletebilir" dedi. (ANKA)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

title