Haberler

Antalya Büyükşehir Belediyesi Evrakının Yakıldığı İddiası

İçişleri Bakanlığı, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından belediyeye ait bazı evrakı "yasa ve usule uygun olmayan şekilde" yaktırdığı iddiasıyla eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ve iki belediye personeli hakkında soruşturma izni verdi.

İçişleri Bakanlığı, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından belediyeye ait bazı evrakı "yasa ve usule uygun olmayan şekilde" yaktırdığı iddiasıyla eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ve iki belediye personeli hakkında soruşturma izni verdi.

İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'ün imzasının bulunduğu Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı kararında, yerel seçimlerin ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanlık makamının devredilmesiyle ilgili hazırlıklar yapılırken, Başkanlık makamında bulunan kitaplar ve bazı belgelerin ne yapılacağı konusunun eski Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'a sorulduğu, Akaydın'ın da "Kitaplarımı ayırıp evime gönderin. Geri kalanını da çöpe atın" dediği belirtildi.

Kararda, özel kalemde görevli personelin makamda bulunan belgeleri yırtmaya başladıkları, o sırada ortamda bulunan bir görevlinin, "Bunları yırtmakla bitiremezsiniz, toplayıp götürüp yakalım" dediği ifade edildi. Bu kişinin teklifiyle mevcut belgelerin çuvallara konularak belediyeye ait Boğaçayı mevkisindeki tesislere gönderildiğinin vurgulandığı kararda, şunlar kaydedildi:

"Çuvallar içinde bölgeye gönderilen belgelerin kontrolsüz şekilde yakılması esnasında çıkan duman nedeniyle basın kuruluşları temsilcilerinin de oraya gelerek çekim yaptıkları, olayın yerel ve ulusal basında yer aldığı, bu nedenle konu hakkında müştekinin savcılığa suç duyurusunda bulunması üzerine savcılık tarafından soruşturma başlatıldığı anlaşılmıştır."

"Gizli" kaşesi yok ama "özel" de değil

Kararda, inceleme sırasında yanmamış 144 belge ve yarı yanmış ya da yırtılmış 385 belgenin tespit edildiği, belgelerin hiçbirinde "Gizli" kaşesi bulunmadığı, buna karşın evrakın "özel belge" niteliğinde de olmadığı vurgulanarak, Akaydın hakkında, makamında bulunan ve devir teslim nedeniyle imha edilmesi gereken evrakı, "yasa ve usule uygun olarak imha ettirmediği" gerekçesiyle soruşturma izni verildiği belirtildi.

Başkanlık eski özel kalem müdürü Oya Uysal ve başkanlık makamında koruma olarak görevlendirilen Turan Yazar hakkında da soruşturma izni verilen kararda, belediye eski hukuk müşaviri İlker Gedik ve belediye şoförü Ahmet Sonuvar hakkında ise soruşturma izni verilmesine gerek olmadığı ifade edildi.

Kararda, Akaydın'ın 25. dönem milletvekili seçimlerinde Antalya Milletvekili seçildiği de hatırlatılarak, şu görüşlere yer verildi:

"Danıştay 1. Dairesinin E: 2011/616 K: 2011/1611 sayılı kararında yer aldığı üzere yapılan ön incelemenin anayasanın 83. maddesinde yer alan soruşturma ve kovuşturmalardan olmadığı, ancak soruşturma izni verilmesi halinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılacak işlemlerde, TBMM tarafından yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle Adalet Bakanlığına başvurulması yasal bir zorunluluktur."

Akaydın'ın görüşü

CHP Milletvekili Mustafa Akaydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, böyle bir gelişmeyi kendisinin de beklediğini söyledi. İmha edilmek istenen evrakın "özel arşivi" olduğunu vurgulayan Akaydın, evrakın çöpe atılmasını istediğini, ancak daha sonra olayın basına "yakma" şeklinde aksettirildiğini savundu.

Çöpe atılmasını istediği evrakın, bazı kişilerce kasıtlı olarak yakıldığını öne süren Akaydın, şöyle konuştu:

"Müfettiş geldi, araştırdı, hiçbir şey çıkmadı bunlardan. Sağolsun şimdi yeni bir müfettiş var. Evrakta suç unsuru olduğunu iddia edemiyorlar, bu sefer de 'Usulüne uygun yakılmamış' diyorlar. Tutanak tutulup yakılması lazımmış. Buna herkes güler. Hangi evrakı nasıl yakmışız söylesin müfettiş, savcı? Hiçbir ayıbım yoktur. Bunlar itibar cellatlığı yapmak için ortalıkta tantana yapıyorlar. Neticede suratlarına yine patlayacaktır. Bunu tekrar ısıtan müfettiş hakkında bakanlığa suç duyurusunda bulunacağım. Benim ayıbım yok, gizlediğim, sakladığım birşey yok. Bunlar benim kişisel arşivimde bulunan, belediyenin resmi arşivi ile hiç ilgisi olmayan, evrak değeri olmayan şeyler. Ben 'Yak' emri de vermedim zaten."

Olayla ilgili hiçbir "ayıbının" olmadığını savunan Akaydın, "Benim suç evrakım olsa gündüz gözüyle milletin içinde yaktırır mıyım" diye sordu.

Yaşananları "bir algı yönetimi" diye yorumlayan Akaydın, şunları söyledi:

"Alnım açık, sonuna kadar bu adamlarla hesaplaşacağım. Bu davanın sonucunda bir şey çıkamaz. Benim kişisel evrakım. Arşiv niteliği olmayan evrak. Resmi evrak niteliği yok. Dokunulmazlığımın kaldırılmasına sonuna kadar varım. Ben dokunulmazlığıma sığınmadım. Hangi mahkemeye çağırırlarsa oraya gideceğim milletvekili olarak."

Olay

30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından dönemin CHP'li Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın seçimleri kazanan AK Partili Menderes Türel için odasını boşalttırırken imha ettirdiği evrak, Mülkiye müfettişlerince incelenmiş, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünce Bakan Efkan Ala'ya sunulan yazıda, yakılan evrakın hemen her belediyede olabilecek yazışmalar ya da belgeleri içerdiği belirtilmişti. Yazıda ayrıca, yapılan işlemde suç unsuru bulunmadığı, eylemin karşılığı bir cezanın da mevzuatta öngörülmediği vurgulanmıştı.

Kaynak: AA / Yerel

İçişleri Bakanlığı Mustafa Akaydın Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title