Haberler

Akdağ: Aşı Konusunda Bilgi Kirliliği Var

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Domuz Gribi Aşısı Konusunda Bilgi Kirliliğinin Halka Pahalıya Mal Olma İhtimali Bulunduğunu Belirterek, 'Yarın Bir Vatandaşım Bana Gelsin Desin Ki 'Ben Televizyondan Falanca Kişiyi Dinledim, Etkilendim, Onun İçin Astımlı Çocuğuma Aşı Yaptırmadım ve Öldü', Ben Sağlık Bakanı Olarak Suç Duyurusunda Bulunacağım' Dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, domuz gribi aşısı konusunda bilgi kirliliğinin halka pahalıya mal olma ihtimali bulunduğunu belirterek, ''Yarın bir vatandaşım bana gelsin desin ki 'ben televizyondan falanca kişiyi dinledim, etkilendim, onun için astımlı çocuğuma aşı yaptırmadım ve öldü', ben Sağlık Bakanı olarak suç duyurusunda bulunacağım'' dedi.

Domuz gribi salgını süreciyle ilgili bilgilendirme amacıyla medya kuruluşlarının üst düzey yöneticileriyle bir araya gelen Akdağ, domuz gribi aşısı konusunda ortada bilgi kirliliğinin dolaştığını söyledi.

Domuz gribi aşısıyla ilgili kararlarda dünyanın bu konudaki en saygın kuruluşlarının otoriteleri ve Türkiye'deki bilimsel kurumların görüşlerinin dikkate alındığını anlatan Akdağ, şunları söyledi:

''Mesela bir emekli göğüs hastalıkları profesörü çıkıyor, beyanatlarda bulunuyor. Veya bir eski bakan kendi kafasına göre, yani delile dayandırma ihtiyacı duymadan birtakım iddialarda bulunuyor, insanların kafası karışıyor. Bu kafa karışıklığından dolayı astımlı bir kişi kendine yarın aşı yaptırmaz, 50 yaşında kalp hastası bir kişi, hamile bir kadın veya küçük bir çocuğu ailesi aşılatmazsa, eğer bu kişiler yarın hastalanır, ağır hasta olup hayatlarını kaybederlerse, hepimiz çok üzülürüz.''

Birtakım iddialarda bulunan kişilerin, dünyada bu konuda uzman kuruluşları da yanına alması veya kaynak göstermesi gerektiğini ifade eden Akdağ, şöyle devam etti:

''Bilim adamının özgürce fikir öne sürmesine karşı değilim, ama delilleriyle konuşmalıdır. Hangi bilimsel kuruluş bu aşıya karşı çıkıyor? Gelsin bunu söylesin. Enfeksiyon Hastalıkları, Toraks, Çocuk Hastalıkları Derneği mi, mikrobiyologlar mı, Türkiye'de bu kuruluşlar karşı çıkmazken, böyle parmakla sayabileceğimiz birkaç isimden bahsediyoruz. Bunlar karşı çıkıyorlar, ama bunun sorumluluğunu üstlendiklerini bilsinler.''

Şimdi dünyada aşı üretimini devletlerin değil, özel şirketlerin yaptığına dikkati çeken Akdağ, şunları söyledi:

''Bizim şu anda aşıyı aldığımız firmalar devlet firmaları değil, özel sektör firmaları. Türkiye'de biz aşı üretmeli miyiz? Elbette üretmeliyiz. Stratejik açıdan doğru bir şey olur. Aşı firmalarını buna razı etmek kolay bir şey değil, ama bir noktaya geldik. Şu anda Pasteur firmasının ürettiği beşli aşıyı Türkiye'de dolum noktasına kadar üretebilecek şekilde bir anlaşma yaptık. Bu, yeni bir teknoloji transferidir. Grip aşısı için de 2 firmayla görüşmeler yapıyoruz. Türkiye'de geçmişte hiçbir firma aşı üretmedi. Çünkü Türkiye kaliteli, çeşitli aşıyı kullanan bir ülke değildi. Türkiye yılda 14 milyon liralık aşı kullanıyordu. Bizim dönemimizde bu sene 250 milyon liranın üzerinde aşı harcaması yapıldı.''

Bakan Akdağ, domuz gribi aşılarının Glaxo Smith Kline, Novartis ve küçük bir bölümünün de Pasteur firmasından alındığını bildirdi.

-''TÜRKİYE'DE DOLAŞAN VİRÜS DOMUZ GRİBİ VİRÜSÜ''-

Toplantıya katılan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyololi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur da bir soru üzerine, mevsimsel grip-domuz gribi ayrımının ne olduğunun anlaşılması için başvuruların artık durması gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Badur, ''Örneğin üniversiteye şu anda 100 tane grip belirtili hasta örneği gelirse bunun içinden 40 tane virüs saptarsak, bunun 39 tanesi domuz gribi çıkıyor. Yani etrafta şu anda grip etkeni olarak dolaşan virüs artık yavaş yavaş Türkiye'de de neredeyse silme domuz gribi olmak üzere'' dedi.

Kaynak: AA / Sağlık

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title