Haberler

24 Ocak Cuma Hutbesi yayınlandı! 24 Ocak Cuma Hutbesi tam metni!

Güncelleme:

Diyanet İşleri Başkanlığı 24 Ocak Cuma günü okunacak Cuma Hutbesi'ni yayınladı. açıkladı. Cuma'yı idrak etmeyi ve birlik beraberlik ruhunu pekiştiren Cuma Hutbesi ile Müslümanlar bilinçleniyor ve dini bilgiler konusunda farkındalıkları artıyor. İşte 24 Ocak Cuma Hutbesi tam metni!

Müminleri bir araya getiren ve birlik beraberliğin feyzini almayı sağlayan Cuma Namazı, Cuma Hutbesi ile anlamlı hale geliyor. Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı 24 Ocak Cuma Hutbesi ile önemli konularda bilgilendirmeler yapılırken inanlar bu konuları öğreniyor; unutulanlar hatırlanıyor.

24 OCAK 2020 CUMA HUTBESİ

SORUMLULUK SAHİBİ BİR BABA OLABİLMEK

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Rabbimizin insanoğluna lütfettiği en

kıymetli nimetlerden biri aile olmaktır. Zira aile

güvendir, dayanaktır, sığınaktır. İyilikte

yardımlaşmak, el birliğiyle kötülüğe engel olmaktır.

Aile aynı zamanda insanı geleceğe hazırlayan en

önemli kurumdur. İnsan ilk eğitimini ailesinden alır.

Karakteri aile ocağında şekillenir. Sevgiyi, saygıyı,

dürüstlüğü önce anne babasından öğrenir.

Ailede anne ile birlikte babaya da önemli

görevler düşmektedir. Babanın sorumluluğu ailesinin

maddi ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret değildir.

Merhamet eğitimi almış, güzel ahlakla donanmış,

değerlerini benimsemiş bir nesil yetiştirmek her

babanın öncelikli sorumluluğudur. Hutbemin başında

okuduğum hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.s) şöyle

buyurmaktadır: "Bir baba çocuğuna güzel ahlâktan

daha değerli bir miras bırakmış olamaz."

Aziz Müminler!

Baba olmak, Hz. Nuh misali evladının imanla

şereflenmesi için gayret göstermektir. Onun dünya ve

ahiret saadetini kazanması için çırpınmaktır. Hz.

Nuh, tevhit gemisine binmeyi reddeden oğluna son

bir umutla şöyle seslenmişti: "…Haydi yavrum gel,

sen de bizimle birlikte gemiye bin, kâfirlerle

beraber olma!"

Kıymetli Müslümanlar!

Baba olmak, Hz. İbrahim misali duayı dilinden

düşürmemektir. İtaatkâr bir kul olabilmek için

Allah'a sığınmaktır. Salih bir nesil için O'na

yalvarmaktır. Nitekim İbrahim (a.s) Rabbine şöyle

niyaz etmişti: "Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim

olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim

olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi

göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri

kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin."

"Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları

namaza devam edenlerden eyle! Ey Rabbimiz,

duamı kabul eyle!"4

Değerli Müminler!

Baba olmak, Hz. Yakup gibi zorluklar

karşısında metanetini korumaktır. Ne kadar ağır

olursa olsun dünya imtihanını sabır ve tevekkülle

karşılamaktır. Evladına daima sevgiyi, merhameti,

adaleti ve şefkati aşılamaktır. Yanlış yaptıklarında

onları uyarmak ama hiçbir zaman onlardan ümidini

kesmemektir. Hz. Yakup, kıskançlıkları sebebiyle

kardeşleri Hz. Yusuf'u kuyuya atan çocuklarına şöyle

seslenmiştir: "…Hayır! Nefsiniz sizi kötü bir iş

yapmaya sürüklemiş; artık bana düşen güzelce

sabretmektir. Anlattığınız şeyler karşısında, bana

yardım edecek olan ise ancak Allah'tır."

Aziz Müslümanlar!

Baba olmak, Hz. Lokman gibi evladına şefkatle

öğüt vermektir. Ona doğruyu ve yanlışı, haramı ve

helali öğretmektir. Hz. Lokman, oğluna şu güzel

nasihatlerde bulunmuştur: "Yavrucuğum! Allah'a

ortak koşma; çünkü O'na ortak koşmak elbette

büyük bir zulümdür." "Yavrucuğum, namazını

özenle kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye

çalış, başına gelen musibetlere sabret." "Gurura

kapılarak insanlara burun kıvırma, yeryüzünde

böbürlenerek yürüme; unutma ki Allah gurura

kapılıp kendini beğenen hiç kimseyi sevmez."

"Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini de yükseltme…"6

Değerli Müslümanlar!

Baba olmak, âlemlere rahmet olarak gönderilen

Peygamberimizin sünnetinin izinde yürümektir. Allah

Resûlü (s.a.s), örnek bir aile babasıydı. Çocukları

arasında hiçbir ayrım yapmazdı. Kızı Fatıma'yı

görünce ayağa kalkar, elinden tutar, şefkatle öper ve

kendi yerine oturturdu.

O sadece kendi yavrularına

değil bütün çocuklara anlayışlı davranırdı.

Peygamberimizin terbiyesinde büyüyen Hz. Enes,

Resûl-i Ekrem'den şöyle bahseder: "Resûlullah'a on

sene hizmet ettim. Vallahi bana bir kez olsun 'Öf!'

bile demedi."

Muhterem Müminler!

Çocuklarımız bizden ilgi ve şefkat bekler.

Yanımızda değerli olduklarını hissetmek ister. Hayatı

öğrenirken, kendilerine rehberlik edecek pusula,

sığınacakları liman olmamızı arzu eder. Öyleyse

günlük hayatın koşuşturması ve geçim telaşı içinde

çocuklarımızı ihmal etmeyelim. Dinine, vatanına ve

bütün insanlığa faydalı nesiller yetiştirmek için her

türlü fedakârlığı gösterelim. Yavrularımızı

sevgimizden, ilgimizden ve duamızdan mahrum

bırakmayalım.

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Diyanet İşleri Başkanlığı Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title